‘Mekke’nin Sesi’ Abdulbasit Muhammed Abdüssamed

**BEDİRHABER-**

Mısır, Nil Nehri ve Piramitlerle birlikte yetiştirdiği hafızlarla adından söz ettiren bir ülke. Sesleri de çok güzel olan hafızların ünleri ülke sınırlarını aşmıştır. Şaşâi, Mustafa İsmail, Sıddık Minşevi, Kâmil Yusuf, Ahmet Naina, Muhammet Rıfat, Ragıp Galves gibi büyük hafızlar yetişmiştir Nil’in yeşerttiği Mısır’da. Ancak içlerinden biri var ki diğerlerinden çok farklı. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen nefesi, büyüleyen sesiyle Kur’an’ı okuyarak Allah’ı gönüllere duyurdu. Adı Abdulbasit Muhammed Abdüssamed‘di.

Abdüssamed, 1927 yılında Mısır’ın güneyindeki Kinâ Vilâyeti’nin Erment’e bağlı Mura’aze Köyünde  dünyaya geldi. Dedesi Şeyh Abdüssamed ve babası Muhammed Abdüssamed hafızlığı ve Kur’an ilmindeki üstünlükle tanınırlardı. Babası ve dedesi gibi Kur’an’a merak salan  Abdüssamed 10 yaşına gelmeden hafız oldu. Kina ve çevresinde okumaya başlayan  Abdüssamed  güzel okuyuşu ve ahenkli sesiyle Said bölgesinde de tanındı.

Kıraat-i Aşere’yi Kina’de tamamladı. 1950 yılında Kahire’de Seyyide Zeynep Camii’nde Kur’an okumaya gitti. On beş dakika okuması planlanırken okuma, halkın yoğun isteği üzerine iki saat sürdü. Abdüssamed’i dinleyenlerin arasında dönemin başbakanı da olunca bir anda Kahire’de bir anda meşhur oldu.

Seyyide Zeynep Camii’ndeki okumasıyla ünlenen Abdüssamed Mısır radyosunun sınavını başarıyla geçerek dönemin en genç kârîsi oldu. Radyodaki okumalarıyla bir yandan Mısır halkının gönüllerini fethederken diğer yandan dünyada tanınmaya başladı.  Babasıyla 1952’de hac vazifesini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gitti. Buradaki okumaları o kadar beğenildi ki kendisine “Mekke’nin Sesi” unvanı verildi.

Abdüssamed, Cezayir, Endonezya, Fas, Hindistan, Pakistan, Malezya, Pakistan,  Endonezya ve Türkiye’ye gitti ve halk tarafından coşkuyla karşılandı. Bazılarında devlet başkanları bizzat kendileri karşıladı.

Oğlu Hişam Abdülbasıt Muhammed Abdüssamed 1987 Amerika ziyaretini şöyle  anlatıyor: “1987 yılında babamla birlikte  ABD ziyaretinde bulundum. Orada bir İslâm merkezinin açılışı vardı. Bu münasebetle babam Kur’ân okudu. Orada gördüğüm tabloya, Kur’ân’a ve okuyucusuna karşı muhabbete belki Mısır’da rastlamadım. Açılıştan sonra bir buçuk ay orada kaldık. Her gün babama civar şehirlerden, Washington’dan, Chicago’dan, New Jersey’den ve çeşitli yerlerden Kur’ân okuması için davetler geliyor, babam da icabet ediyordu.”

Kur’an okumaya başlamadan önce kendini ciddi manada hazırlayan Abdüssamed, pek kimseyle konuşmaz, kalben ve ruhen hazır hâle gelmeye çalışırdı. Tevazu sahibi, halk içinde halkla olan bir şahsiyetti.

Oğlu Tarık Abdüssamed, babasından şöyle bahsediyor: “Babam, Kur’ân okurken çok etkilenirdi. Cennet ve Cehennem âyetlerinde gözleri yaşlarla dolardı. Cehennem azabı ve ehlinden bahsolunan âyetlerde çok duygulanır, etkilenirdi.” 1960 da yaptığı Afrika ziyaretindeki Kur’an ziyafetinde okuyuşundan etkilenen 100’ü aşkın kişi Müslüman olur.

Diyabet hastası olan Abdüssamed, yeme içmede büyük sıkıntı çekiyordu. Ak ciğer yetmezliği olduğu için tedavi gördüğü Londra’dan döndükten sonra Mısır’da 30 Kasım 1988 yılında Çarşamba günü vefat etti.

Aziz ruhlarına Fatiha.