Yine Bir Dünya Kadınlar Günü

Yine Bir Dünya Kadınlar Günü

Televizyonda bir ara “zap” yaparken rastladım. Ünlü komedyen Cem Yılmaz’a ayaküstü “kadına şiddet” ile ilgili soru yöneltiyorlar.Peşin cevaplığıyla bilinen komedyen diyor ki, “sanki kadından bahsederken başka bir yaratıktan bahsediyorsunuz,” türünden cevap veriyor mikrofon yönelten muhabire.. ve devam ediyor, bak işte yanımda kadın var bizler sinema yaparken veya bir proje yaparken düşünmeyiz ki, kadın mı var erkek mi diye..

Evet nedir bu ayrımcılık, nedir bu ötekileştirme?

Bizlerin “Dünya Kadınlar Günü”ne ihtiyacı yok. Hem niçin kutlanır ki bu gün? Dinimiz İslâm, böyle bir günü senede bir güne sığdırmayıp, her zaman öneminden bahseder.

Rabbimiz “sizi bir erkek ve dişiden yarattık, sonra sizi kabilelere ayırdık” buyuruyor rehberimiz Kur’an da.

Tarih boyunca belki de en çok zulme, işkenceye, dışlanmaya hep öteki olmaya reva görülmüştür kadın.
Ama en büyük değerini, kıymetini İslâmla görmüştür. Dinimiz kadına en güzel değeri taltif ederek övülmeye layık görmüştür. “Cennet anaların ayağı altındadır” hadisi ile Efendimiz (s.a.v) bu yüce makamın değerini vurgulamıştır.

Ne yazık ki giderek İslâmdan, maneviyattan uzaklaşan insan-insanımız bütün ahlaki değerleri unuttuğu gibi kadına verilen değeri de bir kenara atmıştır.

Modern yaşam kadını bir meta gibi kullanmaya sevk etmiş olup değerini kaybetmesine neden olmuştur. Reklamlar aracılığıyla pazarlanan kadın, evlilik programlarıyla itibarını tamamen kaybetmiştir.

Ayrıca “ekonomik özgürlüğün olmalı, çalışmalısın çalışmazsan kendini esir edersin” diye kulağına fısıldayan sözde kadın hakları savunucuları olan Feministlerin telkini sayesinde ise değersizleşerek şiddete, tecavüze, alınıp satılmaya reva görülür hale gelmiştir.

Tabii ki kadın eğitim alacak, tahsil görecek. Bu hak en önce kadınların hakkıdır. Ailenin temelinde iyi eğitim almış, iyi yetişmiş kadınların katkısı inkâr edilemez bir gerçektir.

Kızlar (kadınlar) okumasın, ne işi var okulda, işte, diyenler ve bunun çığırtkanlığını yaparak arkasında da bir destek grubu oluşturanlar, hayatın cilveleri ile karşılaştıkları zaman eşine kadın doktor, kızına kadın öğretmen ararken ne düşünürler hep merak ederim.

Mü’minlerin annesi Hz.Hatice (r.a) bile ticaretle uğraşmış, devrinin en zengin ticaret yapanlarından biri olarak saygı görmüştür. Sadece bu bile bizler için güzel bir örnek.

Velhasıl..bizleri derinden üzen Özgecanımız ayrılalı bir yılı aşkın bir süre oldu. Ama ne gariptir ki, bu olaylar son olsun artık, ardı kesilsin, toplumca milletçe bir olalım, şuurlu olalım dememize rağmen dörtyüze yakın talihsiz ölüm, tecavüz ve kadına şiddet vakaları ile haberdar olduk.

Yetkililere seslenelim, artık bitsin bu vakalar. Şiddet uygulayanlara, tecavüz edenlere, hunharca öldürenlere karşı cezalar azalmasın, canlarımızı tekrar acıtacak hükümler verilmesin. Caydırıcı olsun ki bir daha yaşanmasın.

Selam ve dua ile..

Sami ALIŞ( sami.alis@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.