Aile, toplumun en temel yapı taşıdır. Çocuk ise ailenin en kıymetli varlığıdır. Bir bitkinin, öz neslinin devam ettirilmesinde çekirdeğinin önemi ne ise, milletlerin devamında da çocuğun önemi aynıdır.
Çocuk eğitimini ihmal eden, onları millî ve manevî değerlerine göre yetiştirmeyen, onları yabancı kültürlere sürükleyen milletler de özlerini gittikçe kaybederler.
Bir milletin, bugünkü kaderine hükmedenler, otuz-kırk sene evvelinin çocuklarıdır. Bugün, nesillerde görülen bozuklukların, milletçe çekilen sıkıntı ve ızdırapların temelinde, otuz-kırk sene evvelki hâkim unsurların ve idarecilerin ihmalleri yatmaktadır. Çeyrek asır sonra, meydana gelebilecek her türlü iyi veya kötü hadiseler de; bugünkü çocukların eğitim, öğretim ve terbiyesinden sorumlu olanlara ait olacaktır.
Evet, günümüzün ayyaşları, sarhoşları, berduşları, esrarkeşleri, hırsızları, katilleri, anarşistleri, canlı bombaları vs. dün terbiyesini ihmal ettiğimiz evlatlarımızdır. Bütün bu çocukların günah yükü, terbiyelerinde ihmalkâr davranan bizlerin omzundadır.
Dün terbiyesini ihmal ettiğimiz çocuklar, bugün sokakları kan gölüne çeviriyorlarsa; bugün terbiyesinde ihmalkâr davrandığımız çocuklar da yarının sokaklarını aynı hâle getireceklerdir?.. Belki de sadece sokakları değil, teknolojinin yok edici korkunç gücüyle, koca kaca şehirleri ve memleketleri kan seylâplarına çevireceklerdir. Bütün bunların ağır vebalini de kendileri ile birlikte bizlerin omzuna yükleyeceklerdir. Bunu gerçekten hiç düşündük mü?.. Yarın, bu mesuliyetin altından kalkabilir miyiz? Ahrette hesabını tartabilir miyiz?
Geleceğin kaderine hükmedecek milletler, teknolojik üstünlüğe sahip milletler değil; bugünkü neslini insanî değerler seviyesinde eğitmesini bilen milletler olacaktır. Eğitim meselesini ciddî bir şekilde masaya yatıramamış, millî ve manevî değerlerini evlatlarına aktaramamış milletler; bugün değilse de yarın, mutlaka zamanın acımasız dişlileri arasında kaybolacaklardır.
Evet, yarınki cemiyet, bugünkü evlatların kucağında hayat bulacaktır. Evlatlarının kucağında hayat bulamayan milletler, muhakkak ki bir gün yok olacaktır.
Bu nedenle, geleceğini sağlam temeller üzerine inşa etmek isteyen her millet, en büyük yatırımı, yarının kaderine hükmedecek çocuklarına yapmalıdır. En büyük harcamalar, nesillerin insanlık seviyesine yükseltilmesi ve bu seviyede tutulması uğrunda olmalıdır. Bu uğurda ne harcanırsa harcansın, kesinlikle lüks sayılmamalıdır. Çünkü insanlığın insanca yaşaması ve milletlerin bekası buna bağlıdır.