34,9739$% 0.16
36,7420€% 0.28
44,1241£% -0.32
2.974,72%-1,04
2.647,78%-1,18
10.125,46%0,66
Bu haberde iki başlık var:
1- Fox News’e göre, ABD seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, başkanlık yarışında zafere ulaştı….Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris kaybetti..
İlerleyen saatlerde Florida’da destekçilerine seslenen Trump, “ABD halkına, bana 47. Başkan olarak seçilme onurunu bahşettikleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Trump’tan sonra sahne alan Başkan Yardımcısı adayı JD Vance ise “ABD siyaset tarihinin en büyük geri dönüşüne şahitlik ettik” dedi ve “şimdi de ekonomide en büyük geri dönüşe tanık olacağız” diye ekledi.
Son rakamlara göre Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris 214 delegeye ulaştı. 270 delegeye ulaşan aday seçimi kazanıyor.
Toplam oy sayısında da Trump 71 milyondan fazla oyla, 66 milyonu aşkın oy sayısına erişen rakibi Harris’e net bir üstünlük sağladı.
Senato ve Temsilciler Meclisi seçimlerinde de Cumhuriyetçiler yarışı önde götürüyor.
Salı günü gerçekleşen seçimlerde ikinci kez Beyaz Saray’ın yolunu tutan Trump, aralıklı olarak iki dönem başkanlık yapan ikinci ABD Başkanı oldu.
Daha önce bir seçim kaybettikten sonra tekrar Oval Ofis’e dönebilmiş en son ABD Başkanı, 1885 ila 1889 yılları arasında bir dönem başkanlık yaptıktan sonra 1888 seçimini kaybeden, ardından da 1892’de Cumhuriyetçi Başkan Benjamin Harrison’ı mağlup edip dört yıllık bir aradan sonra yeniden Beyaz Saray’a dönen Grover Cleveland idi.
Trump, ilk dönem başkanlığına Demokrat rakibi Hillary Clinton’ı yenerek Ocak 2017’de başlamıştı.
3 Kasım 2020’de yapılan seçimlerde Demokrat rakibi Joe Biden’ın kazanmasıyla 20 Ocak 2021’de görevinden ayrılan Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin ön seçimlerini kazanarak tekrar aday olmuştu.
2- Trump seçim yarışına olağanüstü bir bagajla başladı.
Her şeyden önce yargılanmış ve mahkum olmuş bir siyasetçiydi. Dahası sırada bekleyen mahkemeleri var. Kongre baskınından tutun seçim sonuçlarına müdahale gibi çok ağır suçlamalarla yargılanıyor.
Ancak Trump bütün bu engelleri aşıp, değişim isteyen, Başkan Biden ve yardımcısı Kamala Harris’in yönetiminden memnun olmayan kitleleri kazanmayı başardı.
Bu noktadan geriye dönüp baktığımızda aslında seçim sonuçlarının sürpriz olmadığını gösteren işaretleri görebiliyoruz. Yani dikkatli gözler gelmekte olanı görmüş.
Ekonomi, halkın tercihini etkiledi
Mesela geçtiğimiz Pazar sabahı yayınlanan ABC/Ipsos anketine göre ABD seçmeninin yüzde 74’ü ‘ülkenin kötü yönetildiğini, yanlış yönde gittiğini’ düşünüyordu. Öte yandan New York Times’in anketlerine göre de halkın yüzde 75’i ekonomik gidişattan memnun değildi.
Aslında ekonomik veriler çok kötü değil ama algı gerçeklerin önüne geçmiş oldu. Trump da bu durumu iyi değerlendirdi ve seçmende yaşanan tedirginliği lehine çevirdi. Nitekim dün gece açıklanan sandık başı anketlerine göre seçmen tercihinde en belirleyici konu ekonomiydi.
Yani ABD halkı Demokrat Parti’nin “Demokrasi tehlikede!” söylemlerini satın almamış oldu. ABD seçimlerini analiz ederken gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta da Trump’ın ‘mülteci karşıtlığı’ söyleminin gücü oldu.
Trump ‘yasadışı göç ve kamu düzeninin sağlanamadığı’ yönündeki söylemleriyle tahmin edilenin üstünde kitlelere ulaşmış oldu. Bu noktada ‘banliyöler saldırı altında’ temalı siyah beyaz reklamları da çok iş gördü. Gerçi arada Springfield Ohio da ‘mültecilerin yerel halkın evcil hayvanlarını yediği’ yönündeki söylemleri mizah konusu oldu ama sonuç değişmedi.
Trump ‘mülteci işgali’ konusunda Demokrat Parti seçmenine bile etki etmeyi başardı. Nitekim Harris ve Demokrat Partili siyasiler Amerika’nın güney sınırı ile ilgili fikirlerinde revizyona gitti.
Seçimden bir gün önce yapılan son ankette, seçmenin ekonomiden sonraki en büyük sorunu yasadışı göç olarak gördüğü ortaya çıktı. Dünkü seçim, Trump’ın üç başkan adaylığından ikisinde kadın rakiplerini yenmesi ile sonuçlanmış oldu. Bu durum Amerikan seçmeninin Beyaz Saray’da kadın bir başkan görme konusundaki isteksizliğini gösteriyor.
Korkuyu körükledi!
Trump’ın bir diğer başarısı da parlak-cazip ekonomik vaatlerle Latin ve siyahi oyları toplaması oldu. Normalde bu iki kesimin Trump ile yıldızı barışmazdı ama Trump söylemleriyle bu kesimi kazanmayı başarmış gözüküyor.
Trump’ın başarılı sayılabileceği diğer alan ise aile ve trans bireylerle ilgili söylemleri. Demokratların bu konuda ‘çok rahat’ davranması Trump’ın elini güçlendirdi. Bir başka ifadeyle Trump bu durumu iyi değerlendirdi. Mitinglerinde LGBT konusunu çok işledi. Trump gerçekliği tartışmalı açıklamalarıyla ailelerin korkusunu körükledi. Mesela çocukların okula gittiklerini ve ailelerinden habersiz cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmiş olarak eve döndüklerini iddia etti. Bu iddiayı teyit eden bir örnek bulunamadı ama Trump bu söylemleriyle kırsal seçmeni yakalamayı başardı.
Trump’ın başarısına dair başka maddeler de eklenebilir. Ancak şu haliyle de durum net; Trump eze eze geldi.
Peki seçim sonuçları bize başka ne diyor?
Detaylar üzerine çok şey söylemek mümkün ama ilk gözüken şu; Trump, Beyaz Saray’ı kazanırken Cumhuriyetçiler Senato ve Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu alıyor. Bu sonuçla Amerika’nın meşhur ‘denge-denetleme‘ sistemi devre dışı kalmış olacak. Kongre’nin de Cumhuriyetçi Parti’de olması Trump’ın çok daha rahat hareket etmesini sağlayacak. En önemlisi görev süresinde Anayasa Mahkemesi’ne yeni üyeler atayabilecek.
Kısacası daha güçlü, daha bilenmiş ve en önemlisi kendini sınırlayacak bir gücün olmadığı bir Trump dönemine giriyoruz. ‘Sadece Amerika değil dünyayı çalkantılı bir dönem bekliyor’ dersek abartı olmaz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.