Üniversite tercihi yapacak adaylar dikkat: İşte geleceğin gözde meslekleri!

Üniversite tercihi yapacak adaylar dikkat: İşte geleceğin gözde meslekleri!
Yaklaşık 2.5 milyon öğrenci, YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) maratonunda ter döktü. Üniversite adayları şimdi ise YKS sonuçlarının açıklanacağı 28 Temmuz 2020 tarihini bekliyor. Üniversite tercihi yapacak adaylar için hangi meslekler öneriliyor? Geleceğin meslekleri nelerdir? Detaylar haberimizde…

Üniversite tercihi yapacak adaylara geleceğin mesleklerine dair önerilerde bulunan MIT Bilgisayar Bilimleri ve Yapay Zeka Lab Araştırma İşbirlikçisi ve Fütüristler Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Şebnem Özdemir, “Üniversite, hatta bölüm seçerken en çok tercih edilenlerden öte, bilinmeyene hazırlamada esneklik sunan, hantal yapısını aşmış, farklı disiplinlerin bakış açısını kazandıran/katanlar hangileridir sorusuna cevap aranmalı” dedi

Yaklaşık 2.5 milyon öğrenci, YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) maratonunda ter döktü. Üniversite adayları şimdi ise YKS sonuçlarının açıklanacağı 28 Temmuz 2020 tarihini bekliyor. Üniversite tercihi yapacak adaylar için hangi meslekler öneriliyor? Geleceğin meslekleri nelerdir?

MIT Bilgisayar Bilimleri ve Yapay Zeka Lab Araştırma İşbirlikçisi ve Fütüristler Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Şebnem Özdemir, Habertürk’ten Demet Demirkır’a anlattı.

“SIRADANLIK VE KENDİNİ TEKRAR HAKİM İSE O MESLEK GELECEĞİN MESLEĞİ DEĞİL”

Dr. Şebnem Özdemir, “Şu veya bunun geleceğin meslekleri olabileceğini öngörmek öncelikle çok zor. Ancak geleceğin meslekleri ne değil derseniz, ‘yaptığınız işte sıradanlık ve kendini tekrar hakim ise’ o meslek geleceğin mesleği değildir diyebilirim. Hatta bu tanımlamaya bazı yönleriyle günümüzün iş garantili meslekleri olarak bakılan hekimlik ve avukatlık da dahil edilebilir. Şu anda bu işin önü açıktır diye düşündüğümüz, bu mesleğin geleceği var gözüyle baktığımız her şey değişiyor. Eskiden 150 yılda meydana gelen değişim, şimdi 3-5 yılda karşımıza çıkıyor ve sadece işleri değil, hayat tarzlarını da değiştiriyor, dönüştürüyor” diye konuştu.

VERİ OKURYAZARLIĞI ÖNEMLİ

“Geleceğin meslekleri için veriye ve vakalara dayalı tahminlemeler daha ayakları yere basan, daha gerçekçi tahminlerdir” diyen Dr. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açıkçası 2018 yılından beri gerek Türkiye’de gerek Amerika’da yaptığım araştırmalar, bu anlamda bir geleceğin meslekleri listesi oluşturmamı sağladı. Doç. Dr. Deniz Kılınç ile birlikte hazırladığımız Geleceğin Meslekleri kitabında, bu listenin nihai halini hazırladık. Şimdilik 143 mesleği içeren listedeki tahminlerin merkezinde, veri ve yapay zeka yer alıyor. Yani gelecekte hangi mesleğe sahip olursanız olun, veri ile yadsınamaz bir ilişkisi olacak ve muhtemelen yapay zekadan da destek alacak. Bu yönüyle baktığımızda geleceğin mesleğinin/mesleklerinin adı her ne olursa olsun, bu meslekleri icra edenlerin veri okuryazarlığı yüksek bireyler olması gerekir.”

“ÖNÜMÜZDEKİ DÜNYA HAYAT BOYU ÖĞRENEN VE MERAK EDEN BİREYLERİN OLACAK”

Veri okuryazarlığının geleceğin mesleklerine giden yolda önemli bir beceri kümesini kapsadığını belirten Dr. Özdemir, “Ancak bu tek başına yeterli değil. Çünkü önümüzdeki dünya, farklı disiplinlerin bakış açısıyla beslenen/beslenmeye açık, öğrenmeyi sadece öğrencilikle sınırlı görmeyip, bir yaşam felsefesi olarak benimseyen, yani “hayat boyu öğrenen ve merak eden” bireylerin olacak. Dijital terapist, robo-psikolog, atık veri uzmanı, karbon mühendisi, arttırılmış gerçeklik seyahat oluşturucu, basitlik uzmanı, mikrobiyom yöneticisi, nostaljist, streamcaster, e-spor etik uzmanı, vb…

Adı karışık, hatta tuhaf gelen bu mesleklerin her birinin kapsamı tek bir disiplinden yükselmiyor. Dolayısıyla üniversite seçmek üzere olan, gelecekteki mesleğine yatırım yapma arifesinde olan arkadaşlarımızın, seçtikleri bölüm her ne olursa olsun, 5 yıl sonra bilindik bir mesleğe sahip olmayacaklarını hatırlatmak gerek. O halde üniversite, hatta bölüm seçerken “en çok tercih edilenler”den öte, bilinmeyene hazırlamada esneklik sunan, hantal yapısını aşmış, farklı disiplinlerin bakış açısını kazandıran/katanlar hangileridir sorusuna cevap aramalıdırlar.”

Son yıllarda öğrenciler en çok hangi mesleklere yöneliyor sorusunu yanıtlayan Dr. Şebnem Özdemir, “Amerika özelinde bu sorunun cevabı veri bilimidir. Çünkü verinin olmadığı, onu işleyerek değer elde edemeyeceğiniz, farklılık oluşturamayacağınız alan yoktur. Tabi veri ile gelen bu farklılık öğrencileri bilindik meslekleri yapmak yerine kendi startup’larını kurmaya yönlendiriyor. Özellikle koronavirüs süreci amiral gemisi haline dönüşen sektör devlerinde manevra yapmayı zorlaştırırken, pek çok startup’ın doğmasına, var olanların da esnek bir biçimde hareket edebilmesine olanak sağladı. Hatta korona öncesi saçma bulunan, gereksiz görülen, yatırım alamayan startup’ların bir anda değerleri yükseldi, önemli başarılara imza attılar. Bu da bize öğrencilerin bilindik ve sıradanlıktan çok ötesine yöneldiklerini gösteriyor” dedi.

TERCİH EDİLMESİ GEREKEN BÖLÜMLER BU KİŞİLERE NELER VAAT EDİYOR?

Dr. Şebnem Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açık öğrenme ortamları sayesinde Harvard, MIT gibi önemli üniversitelerden sunulan bilgilere erişebilen, internetin muazzam bir eğitim/içerik havuzu sunduğu bir dünyada bana göre; temel bilimler hariç, sadece ders içeriği için hiçbir bölüm tercih edilmesi gereken bölüm değildir.

Tercih edilmesi gereken bir bölüm varsa o bölüm; geleceğin belirsizliği içinde esneklik kabiliyetinizi artırmaya dayalı eğitim veren, sizi teorik ders içeriklerinden öte gerçek dünya problemleri ile buluşturan, veri okuryazarlığını kazandırabilendir.

Birkaç gramlık virüs tüm dünyaya, insanoğluna, bir sabah her şeyin ters yüz olabileceğini, çevikliğin ve esnekliğin ne kadar hayati beceriler olduğunu göstermiştir. Bu becerileri sadece bireylerle sınırlıymış gibi düşünmemek gerekir. Kurumlar, işletmeler ve hatta toplumun geleceği bakımından kilit rol oynayan üniversitelerde de hem birim hem bütün bazında bu çeviklik ve esneklik sağlanmalıdır, kaçınılmazdır.”

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.