DOLAR

35,6878$% 0.13

EURO

37,4911% 0.7

STERLİN

44,5888£% 1.05

GRAM ALTIN

3.178,67%0,76

ONS

2.770,79%0,63

BİST100

10.104,85%-0,08

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

“Ulu’l-emr” Kavramı ve Çağdaş Çağrışımları

0

BEĞENDİM

“Ulu’l-emr” her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’de geçen bir tabirdir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin, sizden olan “ulu’lemr”e de (Nisa 4/59). Tabir çok sayıda hadiste de yer almaktadır.

Sözlük anlamı bakımından “ulu’l-emir” iş sahibi, yetki sahibi, karar sahibi demektir. Terim anlamı bakımından ise, -farklı açıklamalar bulunmakla birlikte, dinî, siyasi, askerî veya idarî alanda ilahî ahkama göre yetkiye sahip olan ve bu çerçevede karar veren veya vermesi gereken kişi mânâsına gelmektedir.
İslam alimleri süreç içinde kavramlaşan bu tabir hakkında farklı açıklamalar yapmışlardır. Araştırmacılar bu tanım ve açıklamaların başlıca beş maddede toplanabileceğini kaydetmektedir. Buna göre “ulu’l-emr” kavramı şu anlamları içerir: a) yönetici, b) komutan, c) içtihat seviyesine gelmiş alim, d) mürşit, e) fakih. Bunlara ilaveten, bazı alimler “ulu’l-emr” ile hulefa-i raşidinin kast edildiğini, diğer bazı alimler de bu tabirin “ehlü’l-hal ve’l-akd” diye anılan müçtehit bilginlerin icmalarını ifade ettiğini belirtmişlerdir. Şiiler ise terimi “On İki İmam” olarak açıklamışlardır.

Kavramın bu kadar geniş bir yelpazede tartışılmasını sebebi Allah’a ve Peygamber’e itaat ile birlikte anılan “ulu’l-emr”in dini, siyasi ve toplumsal sonuçlar doğuracak nitelikte olmasıdır. Eğer bu kavramla kast edilen “yönetici” ise hangi yöntemle iş başına gelen ve hangi özellikleri taşıyan yöneticidir? Komutan ise aynı şekilde hangi usulle komuta kademesine getirilen ve hangi özelliklere sahip olan komutandır? Alim, mürşit, fakih ise hangileridir, hangi vasıf ve donanıma sahip olanlardır? Eğer hulefa-yı raşidin ise onların devri bittiğine göre ayetin anlamı sadece o dönemle mı sınırlıdır? Eğer “On İki İmam” ise Hz. Ali ile Hz. Hasan’ın altı aylık dönemi hariç bunların hiçbiri fiilen “emir”lik yapmadığına göre nasıl bu ifade ile anılabilir?

Öte yandan “ulu’l-emr”e itaatin sınırları nelerdir? Mutlak bir itaat mı söz konusudur yoksa Kur’an ve sünnetin belirlediği alandaki emir ve uygulamalar mı kast olunmaktadır?

Bu sorulara güncel olarak şunları da ekleyebiliriz. Söz gelimi, Hanedanlık sistemine göre koltuğa oturan Suudi Arabistan kralı “itaatin farz olduğu” ulu’l-emr midir? Mısır’da askeri darbeyle yönetime gelen General Sisi ulu’l-emr midir? Pakistan’da seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin ulu’l-emr midir?
Aslında bu soruların hepsinin cevabı bellidir. Şöyle ki, Hz. Peygamber’in “Benden sonra hilafet 30 yıldır, ondan sonra ısırıcı saltanat başlayacaktır” (Tirmizi, “Fiten”, 48) hadisinde işaret ettiği üzere Hz. Hasan’ın Muaviye lehine hilafetten çekilmesiyle birlikte Emevi saltanatı kurulmuştur. Bu sistem Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar ile devam etmiş, bu arada irili ufaklı birçok siyasi hükümranlıklar teessüs etmiş, XIX. Yüzyılda da ulus devletler kurulmuştur.

İslam, evrensel bir din olarak, her hangi bir devlet modeli önermemiş, ancak “adalet, şura, ehliyet ya da liyakat” gibi temel ilkelerin altını çizmiştir. Taknin ve teşri yani yasama faaliyetlerinin Kur’an ve sünnetin ilke ve esaslarına uygun olmasını özellikle beyan etmiş, icranın da adalet ve hakkaniyet ölçüleri içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetmiştir.

Tarih boyunca Müslümanlar tarafından kurulan devletler bu ilkelerle irtibatları oranında “İslamî” olma vasfı kazanmış ve hakimiyetini sürdürmüştür.
Bu bağlamda İslam’ın idari alanla ilgili bir kavramı olan ulu’l-emr idarî yapının başında bulunan kimseyi işaretler. İslam alimlerine göre bu konumdaki kişinin şu özelliklere sahip olması gerekir: a) Müslüman olma, b) erginlik çağını aşmış olma, c) insanî melekeleri bakımından düzgün olma, d) Kur’an ve sünneti bilme, d) adalet duygusuna sahip olma, e) müttaki (takva sahibi) olma.

İslam alimlerine göre bu şartlardan “Kur’an ve sünneti” bilmek özel bir önem taşır. Zira ulu’l-emrin “itaat”e layık olması da bundan kaynaklanır. Kur’an ve sünneti yeterince bilmeyen bir kimse indî ya da nefsi değerlendirmelerine göre hüküm verebilir. Oysa “Allah’a isyanın söz konusu olduğu yerde kula itaat yoktur” temel ilkelerden biridir.

Bu yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirildiğinde ne Suudi Arabistan kralını, ne darbeci General Sisi’yi, ne parlamenter sistem içinde Cumhurbaşkanı olan Memnun Hüseyin’i “ulu’l-emr” olarak anmak mümkün değildir.

Elbette işaret edilen şahsiyetlerin ulu’l-emr” olmaması bu ülkelerde yaşayan Müslümanların “isyan etmesi” ya da “hurûc” hareketi içinde olmasını gerektirmez. Zira İslam sosyal barış ve bütünleşmeye önem vermiş, fitneyi “katl”den daha kötü (Bakara 2/191) görmüştür.

Sonuç olarak terim ya da kavramlar kendi bütünlüğü içinde doğru şekilde anlaşılmalı, sübjektif değerlendirmelerden kaçınılmalı, ucuz ve kolay ilişkilendirmelerde bulunulmamalıdır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.