İnsanın hayatında kazanıp kaybedeceği birçok işler olabilir. Bazı aylar ve günler adeta bonus gibidir. Hele üç aylar, insanın manevi kazancına kazanç kattığı, Rabbimizin rızasını kazanmaya vesileler yaptığı en önemli günlerdir. Üç aylar deyince kamerî aylardan Recep, Şâban ve Ramazan ayları aklımıza gelmektedir. Bu mübarek aylardan birincisi olan Receb’in manevi değerine, Kur’an-ı Kerim’de ve Sevgili Peygamberimizin (sas) hadis-i şeriflerinde işaret buyrulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz: “Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin…” (Tevbe, 9/36)
Sevgili Peygamberimiz (sas) üç aylar hakkında şöyle buyururlar: “Recep Allah’ın ayı, Şâban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşf’ül-Hafâ)
“Ey Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazana kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel; Müsned, c. 1 s. 259)
Günümüzde özellikle insani değerlerin, kardeşlik hukukunun zayi olduğu bir zaman dilimindeyiz. Çeşitli sebeplerle insanlar duygu ve düşünce olarak birbirlerinden ayrılmaya başladılar. Özellikle vahdete, dayanışmaya, birlik ve beraberlik duygularına ihtiyacın şiddetli olduğu bir dönemdeyiz. Ne hikmetse birçok değerin alt üst olduğu gibi kardeşlik anlayışımız da ciddi yara almıştır. İşin sebeplerini ve müsebbiplerini Rabbimizin büyük mahkemesine bırakıp izanı, insafı kaybetmemiş müminlere, O’nun (cc) rızasını kazanmaya bir vesile olduğu kanaatindeyim. Görüşümüz ve düşüncemiz ne olursa olsun, mübarek üç aylara girdiğimiz şu günleri ne olur dostlukları yenilemeye bir vesile yapalım.
Rabbimiz (cc): “Hep birlikte Allah’ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru Yola eresiniz.” (Ali İmran, 3/103)
Başka bir ayette ise: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz.” (Hucurat, 49/10).
Efendimiz (sas) ise: “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanın kusurunu örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu örter.” (Buhari, Mezâlim)
Sevgili Peygamberimiz (sas): “Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.” (Buhari Edeb, 57)
Mübarek üç aylar içerisinde kandillerin olması, bizlerin af ve mağfiretine vesile olacak günlerdir. Her türlü tefrikayı bir kenara bırakıp, kardeşliğin tesisine vesile olacak güzelliklere imza atmak affımıza vesile olabilir. Ne dersiniz bu güzel yurdumuzda tekrar barışı, kardeşliği tesis edip şeytanı ve İslam’ın düşmanlarını sevindirmeyelim… Üç aylarınız mübarek olsun.