DOLAR

38,6938$% -0.2

EURO

43,5761% 0.45

STERLİN

51,7153£% 0.43

GRAM ALTIN

3.957,97%-0,07

ONS

3.182,58%0,18

BİST100

9.618,85%-0,85

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

Türkiye’nin Kaderiyle Oynayan Zihniyet: Ulusalcılar

Türkiye’nin Kaderiyle Oynayan Zihniyet: Ulusalcılar
0

BEĞENDİM

 

Türkiye’nin siyasi geçmişi, sürekli değişen yönetimlerin getirdiği çalkantılarla doludur. Ancak bu değişimlerin ötesinde, ülkenin kaderini belirleyen ve halkı sürekli olarak ezmeye çalışan bir zihniyet mevcuttur. Sözde ulusalcı, milliyetçi ve halkçı olarak tanımlanan, ancak gerçekte bu değerleri temsil etmeyen gruplar, ülkeyi otoriter ve totaliter bir anlayışla statikocularla yönetmeye çalıştılar. Demokrasi ve adaletle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu gruplar, iktidara geldiklerinde halkın hayatını zorlaştırmaktan başka bir icraat yapmadılar.

 

Bu zihniyetin izleri, darbeler ve muhtıralarla dolu Türkiye tarihinde derin yaralar açtılar. İktidara geldikleri her dönemde, rüşvet, yolsuzluk ve devlet kurumlarının arpalık haline gelmesi gibi sorunlar baş gösterdi. Devlet memurluğuna giriş sınavları anlamsız hale geldi; mülakatlar ve parti bağlantıları iş bulmanın anahtarları oldu. Üniversitelerde ve hastanelerdeki işe alımlar siyasi taraftarlara bağlı hale geldi. Devletin hizmet alanlarında yapılacak iş ve ihaleleri almak için iktidar partisinden insanlarla ilişkiler kurmak zorunluluk haline geldi; devlette tanıdığınız yoksa ihale alamazsınız. Çiftçiler, devlet bankalarından kredi almak için aracılara rüşvet vermek zorunda kaldılar. Bu dönemde devletin iç işleyişinin ne kadar yozlaştığını halk defalarca gözlemledi ve ülkeyi çıkmaza sürükleyen bu grupları, halk defalarca kovdu. Bunlar her defasında yine bir darbe ile iktidarı ya ele geçirirler yada iktidar ortağı olurlar…!

 

Geçmişte, 1920-1946 yılları arasındaki CHP döneminden beri bu benzerlik hiç bitmedi; bu despotizm bazen gizli, bazen açık hep devam etti. Tek parti döneminin getirdiği baskılar ve korku iklimi, her zaman halkın üzerindeki baskıları artırdı. Her seferinde muhalefeti ve halkın farklı düşünce katmanlarına sahip olanları sert bir şekilde bastırdılar. 2003 yılında Güney Kore ve Japonya’yı ziyaret ettiğimde, bu ülkelerin birinci dünya savaşı sonrası nasıl hızla toparlandıklarını ve bugünün en gelişmiş ülkeleri haline geldiklerini gözlemledim. Yaşadığım ülke Finlandiya, 1917’de bağımsızlığına kavuşmuş olup gelişmişliği dünyada örnek olarak gösterilmektedir. Ülkede irili ufaklı 188 bin göl var. Finlandiya’nın yüzölçümü 338.432 km². Ülkenin her köşesine kadar altyapı ulaşmış, güvenlik zirvede, eğitim, ekonomi ve hukuk sistemi dünyada örnek gösterilmekte. İnsanları dünyanın en mutlu halkları arasında yer almakta. Avrupa’nın diğer ülkelerinin bu başarıyı nasıl elde ettiğine tanık oluyoruz. Bu ülkeleri ziyaret ettiğimde her defasında, Türkiye’nin mevcut durumu daha da üzüntü verici.

 

1946’dan önce tek parti dönemi, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından uygulanan baskılar ve zulümler, halkın üzerine derin bir korku iklimi yerleştirdi; hala o yaralar CHP tarafından sarılmadı. Kemal Kılıçdaroğlu bir adım atmaya çalıştı ama onu da aforoz ettiler. Tek parti döneminde, halkın yaşam tarzı ve dini değerleri sıkı bir şekilde ötekileştirildi ve cezalandırıldı. Çiftçilerden hasat vergisi alınarak toplumun en yoksul kesimleri daha da zor durumda bırakıldı. Bu dönemin bitimiyle bazı şeyler düzelse bile hukuksuzluklar her dönemde etkilerini sürdürdü. Darbe dönemlerinde şiddeti daha da artırarak yüzbinleri mağdur hale getirdi.

 

1950’den sonra Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi gibi liderlerin iktidara gelmesiyle ülkemizde bazı olumlu değişimler yaşandı. Örnek: Menderes döneminde tarım ve sanayi alanında önemli adımlar atıldı, Demirel’in döneminde baraj projeleri ülkeyi karanlıktan kurtardı, sulama projeleri geliştirildi. Özal’ın reformları sayesinde Türkiye’yi dışa açtı; ihracat ve yabancı para alım satımı, din ve vicdan özgürlüğü üzerindeki baskılar kalktı. Kürtçe’nin serbestçe konuşulması örnek önceden kürtçe şarkı türkü klip yapamazdınız. Ancak Özal’ın zehirlenmesi ve partisinin yok edilmesi, ülkenin gelişimini bir süre engelledi ve ardından ekonomik krizler ve 28 Şubat’ın despot baskıları halkı bir arayışa sürükledi. 2002’de AKP iktidar oldu; ne yazık ki, AKP de birinci dönemden sonra hızla tek parti yönetimi ve tek lider sevdasına kapıldı, milliyetçi ulusalcılara mahkum oldu. Her on yılda bir darbe veya muhtıra ile siyasi sistemin çökertilmesi, yine on yıl sonra ülkenin ilerlemesi 15 Temmuz’la engellendi.

 

Bu despotik zihniyet, devletin ilerlemesini ve halkın refahını sürekli olarak engelliyor. Ancak, eğitilmiş yeni nesillerin bu zihniyeti aşacağına olan inancım tam. Gelecekte, ülkemiz bu gruplardan kurtulacak ve hak ettiği yere ulaşacaktır. Bu sürecin zaman alacağını biliyoruz, ancak umudumuzu kaybetmeden çalışmaya devam etmeliyiz. Gelecek, adil bir Türkiye’nin habercisi olabilir.

 

18 Mart 2024

Helsinki

M. Abdurrahman Koyuncu

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.