TÜRKİYE İÇİN EVDE İTİKÂF VAKTİ

TÜRKİYE İÇİN EVDE İTİKÂF VAKTİ

Mübarek Ramazan ayının son on gününe girmiş bulunuyoruz. Hz. Peygamber Efendimiz (sav)’in sahih bir sünneti olan itikâf ibadetini özellikle bu son günlerde yapmak daha da faziletli. Salgın hastalık sebebiyle evde geçirdiğimiz bu günleri itikâf sünnetini yaşamak için birer vesile edinelim. Zira ahir zamanda, unutulmuş bir sünnetin yeniden yaşatılmasının bizlere şehit sevabı kazandıracak nitelikte olduğunu bizzat Hz. Peygamberimiz haber veriyor. Başımıza gelen onca imtihan unsurunun elbet bir sebebi vardır. Muhtemelen bazı şeylerin değerini hatırlamak ve kendimize gelmemizi sağlamak için birer uyarıdır bu tür musibetler. Önemli olan tefekkür edip öncelikle kendimiz adına dersler çıkarabilmektir. Cemaatle ibadet ve namazın, caminin, cumanın, sohbet meclislerinin, yardımlaşma ve dayanışmanın, akraba ve komşu ziyaretlerinin, sevdiklerimizle hasret kalmanın önemini anlayarak geri kalan ömrümüzün kıymetini bilerek yaşamamıza vesiledir belki de. İtikâf ibadeti; özellikle itikâf için uygun ortamı bulunan cami ve mescitlerde lavabo ve abdest ihtiyacı hariç bulunduğu mekândan dışarı çıkmayarak dinlenmek ve sağlıklı bir ibadet için uyku vakitleri hariç gününün her saatini namaz, zikir, kitap okuma, tefekkür, istiğfar, dua vb. ibadetlerle meşgul olarak Yüce Rabbimizle baş başa vakit geçirmektir. Ancak evimizin bir odası dahi bu ibadet için yeterli olabilir. Yeter ki kendimizi manevi şeylerle meşgul edelim, dünyalık işlerle meşgul olmayalım. Peki, odamızda Rabbimizle baş başa neler yapabiliriz;

Ciddi bir muhasebe ile geçmiş ömrümüzü sorgulayalım. Hatalı hallerimizden vazgeçelim, hatalarımızı tekrarlamayalım.

Nasuh bir tevbe ile günahlarımıza tevbe edip, bir daha işlememek üzere kararlı olalım.

Şuurlu bir istiğfar ile günahlarımızdan arınmış gibi günaha girmemek için Allah’tan yardım dileyelim. Şeytan ve nefsimizin isteklerine karşı uyanık olalım.

Güzel bir helalleşme ile mal mülk vb. dünyalık şeyler nedeniyle hakkına girdiğimiz, kalbini kırdığımız kim varsa zorlu hesap öncesi ahirete göç etmeden henüz dünyada imkânımız varken helalleşelim.

Bilinçli bir niyet ile salih amellerle, iyiliklerle dolu hayırlı bir ömür yaşamaya, sünnet-i nebeviyeye uygun hareket etmeye niyet edip o yolda çaba sarf edelim. Hayırlı ömür için dua edelim.

Makul bir hedef belirleyerek ‘ibadetlerin en makbulü az da olsa devamlı olanıdır’ şiarıyla kulluk namına elimizden gelen gayretle farzların yanında nafile ibadetlere, tesbih ve zikirlere de önem verelim. Farzlara ilaveten işrak, kuşluk, evvabin, teheccüd namazları, Pazartesi-Perşembe günü oruçları, sadaka ile az da olsa her gün sevap işlemeye vesile edinelim. Her gün Kuran-ı Kerimden gücümüz yettiğince bir sayfa bile olsa okuyalım. Evimizi mahzun bırakmayalım.

Sarsılmaz bir istikamet için güvenilir doğru kaynaklardan dinimizi öğrenerek sağlam bir itikat üzere imanımızı ibadetlerle güçlendirerek, salih amel ve sahih sünnet üzerinde dosdoğru bir din anlayışı ile kaim olalım. ‘İbadetim yok ama kalbim temiz’ anlayışını terk ederek, imanımızı koruyacak ve güçlendirecek olan farz, vacip, sünnet ve nafile ibadetlerimizi mutlaka yerine getirelim.

Sadık bir dost edinerek bize hem dünyada hem de ahirette yoldaş olacak, bizi iyiye doğruya, namaza, oruca, ahlaki yaşama sevk edecek güvenilir limanlar edinelim. ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ hadisi gereği bize iyi gelen dostlarımızla ahirette de birlikte olacağımızı ve onlarla beraber hasredilip arkadaş seçiminden hesaba çekileceğimizi de unutmayalım. 

Vahdet sağlanmış bir hane ile kendimiz, eşimiz, çocuklarımızla sağlam itikat ve yükümlü olduğumuz ibadetleri birlikte yaparak hanemizi hane-i saadet haline getirelim. Ailemizle birlikte cemaat olalım; namaz kılalım, Kuran okuyalım, kitap okuyalım. Ev temizliğinde, sofra kurup kaldırmada, yeri gelir yemek yapmada eşler ve çocuklar birbirlerine yardım ederek evimizde aile olmanın bilincine varalım. Çocuklarımıza dinimizi ve güzel ahlakı öğretip, ibadete alıştıralım. Eşimize ev işlerinde yardımcı olalım. Ders halkaları ile her akşam kısa kısa hadis ve meal okumaları yapalım. Kuran okunmayan, cemaatle namaz kılınmayan ev kalmasın.

Sağlam bir sabır ile tüm bu zikrettiğimiz hususları, ibadetlerimizi, işlerimizi sabır ve sebat içinde, üşenmeden bıkmadan gücümüz yettiğince mümkün mertebe ailecek yerine getirelim. 

Birlikten kuvvet doğacağını, cemaat hareket edilmesinde rahmet olduğunu, mutlu yuvanın sağlam bir din anlayışından geçtiğini unutmayalım.

SELAM VE DUA İLE.

Mustafa Solmaz( mustafa.solmaz@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.