39,5851$% -0.32
45,6681€% -0.99
53,6762£% -0.71
4.322,05%1,03
3.427,88%1,36
9.311,88%-2,19
Efendim! Bedir haber de bundan sonraki yazılarımıza temel teşkil etsin diye, Kirlerinden arınarak temenni ettiğimiz toplumu anlatarak, haftalık sizlere huzur huzmeleri sunmaya çalışacağım. İşin esasına baktığımızda, insanlar Allah’ında emrettiği, dünya ve âhirette mutlu olmayı istemektedir. Bundan dolayı, Allah, ilk yaratılan insanla, doğru yolu göstersinler, adaleti ve dengeyi sağlasınlar, Allah’a kulluğu emrederken rehber olsunlar diye peygamber ve kitaplar göndermiştir.
Allah Teâlâ’nın son elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.), son göndermiş olduğu kitabı da Kur’an’dır. Kur’an; inanç, söz, fiil ve davranış itibariyle kişinin kendisine, ailesine, topluma, çevreye ve Allah’a karşı görevlerini bildirir. Kur’an, insanları en doğru yola iletir. Kişisel ve toplumsal her türlü kirlenmeyi, insan haklarını ihlal etmeyi, saygısızlığı, zulmü, anarşiyi, bölücülüğü ve fitneyi yasaklar. İnançta, ibadette, ahlakta, aile ve toplum hayatında her türlü çirkinlik ve olumsuzlukları yok etmek ister. Yüce dinimizin amacı insanın ve yaşadığı toplumun mutluluk içinde yaşamasıdır. Aslında En’am Suresinde, cemiyetin huzuru için gerekli olanları görebilmeliyiz. “Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmayın, Ana-babaya iyilik edin, Kötülüklere yaklaşmayın, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın, Yetimin malına yaklaşmayın, Ölçü ve tartıyı adaletle tam yapın. Söz söylediğiniz zaman adil olun. Allah’a verdiğiniz sözü tutun.” Bu ayetlerde zikredilen dikkatle bakıldığına meselenin izahı bu noktalardadır.
**
Allah’a Hiçbir Şeyi Şirk Koşmamak:** “Şirk”; iman ve ibadette Allah’a başka ilahları ve varlıkları ortak koşmaktır. Allah’tan başka ilah ve rab kabul etmek imanda şirk; Allah’tan başkalarına kulluk etmek ve ibadetlerde, Allah rızasından başka bir amaç gütmek ise ibadette şirktir. Allah, her iki şirki de yasaklanmıştır. Tefsirlerde “Allah’a şirk koşmayın” emrinde Allah Teala’ya tevhit esasına uygun iman edin ve Allah’a isyan konusunda başkalarına itaat etmeyin” anlamı da vardır.
**
Ana-Babaya İyilik Edin:** Allah’a şirkin haram olduğu ifade edildikten sonra ana-babaya iyiliğin emredilmesi dikkat çekicidir. Allah, insanın dünyaya gelmesine vasıta olan, yetişmesini, bakımını ve terbiyesini sağlayan ana-babaya, Allah’a itaat ve ibadet farz ve sevap olduğu gibi ana-babaya itaat de farz ve sevaptır. Ana-babaya ancak Allah’a şirk ve isyan konusunda itaat edilmez. Bunun dışında ana-babanın sözleri tutulur. Allah, kendisiyle birlikte ana-babaya da teşekkür edilmesini istemektedir. Hadisi Şeriflerde, Peygamberimize “amellerin en faziletlisi hangisidir?” “amellerin hangisi Allah’a daha sevimlidir?” ve ”amellerin hangisi cennete daha yakındır?” diye sorduğunda, Peygamberimiz (s.a.v.) birinci sırada vaktinde kılınan namazı ikinci sırada ise ana-babaya iyiliği zikretmiş böylece ana-babaya iyilik etmenin önemine dikkati çekmiştir.
**
Kötülüklerin Gizlisi ve Açığına Yaklaşmayın:** Ayette “fevâhiş” kelimesiyle her türlü kötü fiiller anlaşılmalıdır. Dikkatimizi çeken husus, yasağın “etmeyin” şeklinde değilde “yaklaşmayın”’ şeklinde olmasıdır. Bizzat haram ve büyük günah olan fiiliyatlar gibi, bu amellere götürecek söz, fiil ve davranışlar da yasaktır.
**
Haksız Yere Allah’ın Yasakladığı Cana Kıymayın: **Yüce Allah, insan öldürmeyi yasaklamış ve bir cana kıymayı bütün canlara kıymak gibi saymıştır. Dinimizde bir kimse, yargılanıp suçu sabit görülürse ölüm cezası verilebilir. Allah, insan öldürmeyi mutlak olarak haram kılmıştır. Yaşama hakkı, insanın en temel hakkı, “can güvenliği” ise dinimizin temel amaçlarından biridir. Yaşama hakkına ve can güvenliğine saygı, her insanın hakkı ve görevidir. “Her Müslümanın diğer Müslüman canı, malı ve ırzı haramdır.”(Müslim) “Mümin, insanların mallarına ve canlarına karşı güven duyduğu kimsedir.”(Tirmizi) ifadeleriyle emir olduğu anlaşılmaktadır.
**
Yetim Malına Yaklaşmayın: **Babası veya ana-babası ölen çocuklara yetim denir. Yetimlerin zayıflığından yararlanıp onların mal ve mülküne tecavüz etmek haramdır. “Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin çünkü bu büyük bir günahtır.”(Nisa,3) Yetim malı yiyen ateş yemiş olur.
**
Ölçü ve Tartıyı Adaletle Tam Yapın:** Ticaret hayatında ölçü ve tartıda eksiklik ve haksızlık yapmak; zulüm, haram, günah ve ahlak dışı bir davranış olduğu gibi ölçü ve tartıyı tam yapmak, kurallara riayet etmek, Allah’a itaat, ibadet, sevap ve ahlaki bir davranıştır. Şuayb (a.s.)’in Peygamber olarak gönderildiği Medyen halkının helak edilmesinin sebeplerinden biri ölçü ve tartıda hile yapmaları, insanların haklarını eksik vermeleridir. Yüce Allah Teala, ”Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir” (İsra,35) buyurarak dikkatlerimizi çekmiş, Mutaffifîn Suresinde: “İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun” sözüyle hile yapanları kınamaktadır. Bu konuda kişinin niyeti, azmi, ihlâsı ve gayreti önemlidir.
**
Söylediğiniz Zaman Doğru Söyleyin: **Bu emir; mü’mine hem konuşmasında hem şahit, haber ve hüküm verme konusunda adil ve doğru olmayı bir görev olarak yüklemektedir. Doğru sözlü ve adil olmak farz, yalan, yalancı şahitlik ve zulüm haramdır. ”Ey mü’minler! Adaleti titizlikle ayakta tutun. Kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. Hislerinize uyup adaletten sapmayın” (Nisa,135), “Ey müminler! Allah için hakkı ayakta tutan adaletle şahitlik edenler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun”(Maide,8) ayetleriyle yüce Allah sözde doğru ve adil olmayı ısrarla istemektedir.
**
Allah’a Verdiğiniz Sözü Tutun:** İnsan hem iman ile Allah’a verdiği ibadet ve itaat etme haram ve helal, emir ve yasaklara riayet etme sözünü, hem de Allah adına insanlara verdiği sözünü, ettiği yeminini, yaptığı sözleşmelerini tutmakla yükümlüdür. Bu, farz bir görevdir. Söz ve sözleşmelere uymamak haramdır, günahtır. “Ey mü’minler” akitlerinizi tam olarak yerine getirin.” (Maide,1), ayetiyle yüce Allah, sözleşmelerin yerine getirilmesini istemektedir. Bu, fertlerin birbirlerine güveni, işlerin sağlıklı olarak yürümesi, toplumun huzur ve sükunu, fitne ve fesadın yok olması açısından çok büyük önemi haizdir. Allah’ın emir ve yasaklarına, helal ve haramlarına uymanın sırat-ı müstakim olduğunu öğreniyoruz Müslüman, beş vakit namazın her rekatında günde kırk defa “Bizi sırat-ı müstakime ilet” diye Allah’a dua etmektedir. “İnsanları sırat-ı müstakime ileten Allah Teala, Peygamberler ve Kur’an-ı Kerim’dir. Yüce Allah, bu ayette, mü’minlerin birlik ve beraberlik içinde olmalarını istemektedir. Birlik ve beraberlikte ölçü; Kur’an’dır. “Allah’ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin” (AI-i İmran,103)
Yazımızdaki esaslar fert, aile ve toplum hayatı için büyük öneme haizdir. Akıl sahibi her insan ve toplum bunları kabul eder. Bu talimatlara uyan, fert ve toplumlar huzur ve güven bulur. Anarşi, saygısızlık, haksızlık, kötülüklerden kurtulur. Adalet, dürüstlük ve ahlak topluma hakim olur. Ayetlerde anlatılan Allah’a ortak koşmak inançta kirliliktir. Yaşama hakkına, yetimlerin mal ve mülküne tecavüz aile hayatında kirliliktir. Kötülükler, cana kıyma, söz ve sözleşmelere uymamak, yalan, tartı ve ölçüde haksızlık, sosyal ve ticari hayatta kirliliktir. Bu kirlilikten temizlendiğimizde yaşadığımız toplumumuz huzur ve güven içerisinde olacaktır.
İlk yazım son cümlesi, Temiz yarınlar ümidiyle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.