Bedir Haber

Şükretme!

Şükretme!
Nedim Bulut( nedim.bulut@bedirhaber.com )
407 views
17 Mart 2015 - 12:53

Bir yemeğe davetlisiniz. Ya da açık büfe tabir edilen bir otel ya da lokantadasınız. Önünüzde çeşit çeşit yemekler, türlü türlü salatalar ve göz alıcı tatlılar. Her birinden istediğiniz kadar alabiliyorsunuz. Sonuç, mekanı terk ettiğinizde ardınızda çöpe atılmak üzere en az bir aileyi doyuracak kadar yemek artığı.

Bir giysi mağazasındasınız.Her baktığınız giysı göz alıcı. Alma imkanı da varsa sorma gitsin.Yazık ki elbise dolabımız yetersiz kalacak kadar dolu durumda. Belki de bir süre sonra bir kısmı bize dar gelecek. Sağa sola vermek zorunda kalacağız. Dinimiz abdest alırken bile gereğinden fazla su kullanmayı hoş görmez. Acaba bizdeki aç gözlülük mü, şükürsüzlük mü?

İnsanlarda bulunan; nimetlere kavuştukça daha fazlasını isteme özelliği bir doyumsuzluk da meydana getirebilmekte böylece kişi sahip olduklarını da göremez hale gelebilmektedir. Doyumsuzluk duygusu kişide sürekli bir huzursuzluk meydana getirerek hayattan zevk alma duygusunun azalmasına yol açabilmektedir. Gözü tok insanlar huzurlu ve mutlu olurlar. Çünkü hadiste belirtildiği gibi “Asıl zenginlik gönül zenginliğidir.” Goethe de “En yüksek mutluluğa erenler bile, başka arzular peşinde deli gibi koşarlar.” diyerek dikkatimizi çekiyor.
Atasözüne göre,aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.İnsanların hayattan bitmek tükenmek bilmeyen beklentileri ve istekleri vardır. Ve karşılanan her beklenti ya da istek yerini başka bir isteğe bırakır.” Bütün mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir, der Tolstoy.

Şükretmek öyle bir erdemdir ki malınıza ve sahip olduklarınıza anlam yüklerken aynı zamanda zenginliğinizi fark etmenizi sağlar. İçinizdeki sahip olma dürtüsüne dur demeyi öğrenmezseniz zamanla o dürtülerin esiri olursunuz.Hadis-i Şerifte Efendimiz(sav), “Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez. İnsanlara teşekkürde bulunmayan Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr 35; Ebû Dâvûd, Edeb 12; Müsned, 4/278) buyuruyor.

İnsana karşılıksız verilenler vardır şu hayatta. Bütün mahlûklara her nîmeti, iyilikleri veren yalnız Allahü teâlâdır. Her şeyi var eden, var olmak nîmetini veren O’dur. Sayılamayan nîmetleri hep O vermektedir.

İyilik yapana teşekkür edileceğini, herkes bilir. Bu insanlık îcâbıdır.O hâlde, her nîmetin hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâya şükretmek, insanlık îcâbıdır. Şükür, Allahü teâlânın verdiği nîmetleri, O’nun emrettiği gibi kullanmaktır. Bedenimizin her bir uzvuyla yaratılanların en mükemmeliyiz. Elinizdekilerle yetinmeye çalışmak ve hayatınıza zenginlik katacaktır. Böylece hayata karşı göstereceğiniz tatminkâr tavrın mutluluk verici olduğunun farkına varacaksınız.

Kanaat, gözü ve gönlü tokluk doğru anlaşılmalıdır. Kanaat; tembellik, gayretsizlik değildir. Aksine nimete şükür, kadere rıza ve nimeti vereni bilmektir. Çağımızdaki sıkıntıların en temel sebeplerinden biri, aç gözlülüğün doğurduğu doyumsuzluktur, hırstır, tamahtır. Balzac ‘Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar.’
Aradığımızı elde edinceye kadar dualar dilimizden düşmüyor; ama, istediğimiz verilince de şükrü de unutuveriyoruz. Oysa mahrumken nasıl da dua ederdik. Eğer istediklerimiz bize sunulursa, bir zamanlar onlar için yalvardığımızı unutacak mıyız? İçtenlikle teşekkür etmeyi ihmal edecek miyiz? Oysa şükür, nîmetlerin artmasına, devâmına sebep olur.

Ayetlerde -“Nîmetlerime şükrederseniz, arttırırım. Nankörlük ederseniz, muhakkak azâbım çok şiddetli olur.” (İbrâhim 7) -“Îmân ederseniz ve şükrederseniz, neden size azâb edeyim?” (Nisâ147) buyuruluyor.

Bütün nimetlerin Allah’ın (cc) olduğunu itiraf etmek. Nefse, kuvvete, halka, güç ve kuvvetine bir pay çıkarman şükrü bozar. Birçok vasıta ile sana iyilik yapılabilir. Her şeyi yapan Allah’tır (cc); yaratan, veren, getiren O’dur (cc). O (cc), şükredilmeye herkesten daha layıktır. Neden sebeplere bağlanmak doğru görülsün? Asıl sebebi de yaratan Allah (cc) olduğuna göre layık olan yalnız Allah (cc)’tır.

Akıllı kimse, işin sonunu bilendir. Sebeplere bağlanan kısa akıllıdır. Dışa bağlanıp işin iç alemini unutmak bir cahillik sayılır. Allah’ın (cc) nimetlerini saymakla tüketemezsin. Bunlara inanmış olan bir iman sahibi için Allah’tan (cc) başka yardımcı ve şükre layık kimse düşünülebilir mi?

Şükür, nimetin saklanma kabıdır. Gelen her nimet bir muhafazaya muhtaçtır. Muhafaza edilmezse yok olup gider. Nimetlere şükür etmediğin zaman elinden kayıp gider. İşte ders alamamız gereken bazı Hadis-i Şerifler ve büyüklerden sözler:

Elindekine şükretmezde, komşunun niye daha çok var, demeye dönerse bir millet, o da giderde kalır zillet. (Tevetzade)

Şükrü eda edilen az bir mal, şükrüne takat getirilmeyen çok maldan daha hayırlıdır. (Hadis-i Şerif)

Şükürle sabır birer binek hayvanı olsalardı, hangisine daha önce bineceğimi kestiremezdim. (Hz.Ömer r.a) Şükür, Hakk’ın kuluna verdiğini O’nun yolunda kullanmaktır. (Abdülhakim Arvasi k.s)
Şunu iyi bilin: İlmin şükrü ameldir, amelin şükrü ise ilimdir. (Abdullah Tusteri)

Şükür; gönlünün, nimeti veren Allah’u Teala’ya tam bağlı olmasıdır. (Tirmizi)

Nimetleri, Allah’a şükrederek elde tutunuz. (Abdülhakim Arvasi k.s)

İnsanlara şükretmeyen, Allah’a da şükretmez. (Hadis-i Şerif) Mihnete şükretmeyen, nimete şükretmez.( Hatim-i Esam)

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. (Şibli ) Şükür, zenginliğin süsüdür. (Hz.Osman r.a.)
 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno