Bedir Haber

Su laftan anlar mı?

Su laftan anlar mı?
Kimyacı( kimyaci@bedirhaber.com )
136 views
27 Temmuz 2015 - 15:16

Japon bilim insanı Prof. Dr. Masaru Emoto, içinde 70’den fazla kristal resmi bulunan Su Kristalleri adlı kitabında: “Su cansız bir madde değil; canlıve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir.” diyor. Prof. Emoto’nun suyun biyo-fizikî özelliklerini araştırarak ortaya koyduğu gerçekler, yeni bir döneme kapı açacak gibi.

Emoto, üç yıl kadar önce mikroskopla yaptığı araştırmalarda, donmuş su kristallerinin dış tesirler karşısında çok değişik şekillerde tepki gösterdiğini keşfetti.Bu araştırmalara göre su kristalleri, dış çevre tesirlerinin yanı sıra, müzik,söz ve kavramlara da tepki veriyor. “Sanacell” sağlık firmasının davetlisi olarak, temmuz ayında Berlin Teknik Üniversitesi’nde 1.200 kişiye konferans veren Prof. Emoto, su kristallerinin nasıl farklı şekillere dönüştüğünü anlattı. Özellikle temiz dağ suyunun, berrak ve düzgün kristal yapıları ihtiva ettiğini tespit etmişti. Ayrıca, çocukları su ile konuşturarak su kristallerinin verdiği tepkileri gözler önüne serdi. Emoto, on iki yıl süren çalışmaları ve yaptığı on binlerce deney neticesinde, suyun sadece iyi ve kötü bilgileri, müzik ve sözleri değil, hisleri ve şuuru da kaydettiğini ortaya çıkardı.

Çekilen kristal fotoğraflarında suyun verdiği mesaj çok açık; sevgi ve minnettarlık gibi duygular fıtrat tarafından onaylanmıştır. Yani sevgi ve minnettarlık, fıtratın özüdür. Su, ne kadar sevgi, duygu ve ahenk dolu söz ve musiki ile karşılaşırsa; altıgen kristal yapısı da o kadar güzel ve düzgün olmaktadır. Meselâ çekilen fotoğrafların birinde suyun yanında “şeytan” dendiğinde kristaller kaotik bir biçime girerken, diğerinde de güzel sözlerle dua edildiğinde suda, berrak ve estetik yapısı ile mükemmel bir altıgen ortaya çıkıyor. Emoto, bu çalışmalarıyla görünmeyen âlemin varlığına da işaret ediyor.

Emoto, araştırmasıyla suyun sadece bilgi taşıyıcı özelliğinin olmadığını, aynı zamanda kâinatın dilini ve gerçek sevgi titreşimini de yansıttığını ispatlamaktadır. Meselâ, iki kavanozun içine haşlanmış pirinç konuyor. Birine teşekkür, diğerine aptal yazılıyor. Bir ay boyunca bu sözler bu şişelere söyleniyor. Netice çok enteresan:“Aptal” denen kavanozun içindeki pirinçler siyahlaşıyor ve kavanozdan çok kötü koku çıkıyor. Diğerinde ise; pirinç beyaz kalıp hoş bir koku yayılıyor. Buda gösteriyor ki, kötü ve iyi sözler, su ve pirincin üzerinde tesirli oluyor. Su içmeye başlamadan “Bismillahirrahmanirrahim”, içtikten sonrada “Elhamdülillah”diyerek Rabbimizin verdiği nimetlere karşı şükretmemiz gerektiğini Peygamber Efendimiz (s.a.s.) 14 asır önce belirtmiş.

Aynı zamanda, su kristallerinin şekli, dünyanın nasıl bir durumda olduğunu gösteriyor. Meselâ; Berlin, Londra veya Paris’teki klorlu çeşme sularının dejenere olmuş kristal yapılarına karşılık; temiz kaynak suları estetik ve çok ince dizayn edilmiş altıgen yapılar göstermektedir.Bu geometrik şekil, tabiattaki bütün hayati hadiselerin temel biçimini oluşturuyor.Heavy-metal müzik suyun kristal yapısına bakıldığında tamamen parçalanıpdağılarak eski kristal formları binlerce parçaya bölünüyor.Vücudumuzun %70 gibi büyük bir kısmının sudan oluşması gerçeği insanlarla olan münasebetlerimizedikkat etmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.

Su ile Deprem Tahmini:
Su Kristalleri adlı kitabında suyu çeşitli yönlerden ele alan Prof. Emoto, çalışmalarının ilmî temelini oluştururken, din gerçeğini de göz ardı etmiyor. “21.yüzyılda en önemli hadisenin, ilimle dinin yeniden buluşması olacağını düşünüyorum.Eğer din olmasaydı insan aptallaşacak, modern ilim de hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktı.” diyor.Emoto, su kristallerinden edinilen bilgilerden depremin önceden tespit edilebileceğini söylüyor. Bunun için önce deprem olan bölgelerdeki su kristalleri hemen incelenerek suyun buna verdiği tepki gözlenmelidir. Daha sonra bilgisayar bağlantılı mini mikroskoplarla sürekli bu bölgelerdeki su kristallerinin bir merkezde değerlendirilerek takip edilmesi gerekiyor. Zira deprem bölgelerinde yer altında meydana gelen değişikliklerin bir anda olmayıp günler, hatta haftalarca sürdüğünü ve bu değişikliklerin oradaki su kristallerinden takip edilebileceğini söylüyor.

Bu çalışma ise bizlere Galileo’nun “Tabiat hiç şüphesiz, Allah’ın (c.c.) hiç vazgeçemeyeceğimiz,okunması gereken diğer bir kitabıdır.” sözünü hatırlatıyor.Bütün bu ilmî gerçeklerden hareketle, Allah’ın (c.c.) nimetlerine karşı tavrımızı ayarlamamız gerekiyor. Vücudumuzun yüzde 70’inin su olduğunu düşünürsek,maddi ve manevi sağlığımız için güzel şeyler düşünmeli ve söylemeliyiz.

Meselâ, yemeğin başında besmele çekmek, sonunda Elhamdülillah deyip şükretmek,ortasında bu harika nimetleri bize ihsan eden Yaratıcı’nın kerem ve lütuflarını düşünmek gerekiyor.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno