SİYASAL İSLAMCILARIN BİR ASIRLIK HİKAYELERİ.

SİYASAL İSLAMCILARIN BİR ASIRLIK HİKAYELERİ.

Siyasal islamcılar kendi başarısızlıklarını millete yükleyerek aslında hem millete hem Allah’a hem kurana hem islam dinine iftira etmektedirler. Hatta dış güçler sosu ile bu düşüncelerini örtmektedirler ne yazıkki iktidar olduklarında da ilk önce dış güçler dedikleri ile dostluk köprülerini kurmaktan hiç gecikmiyorlar.

Konu aşağıdaki komplo teorisinde çok net anlaşılmaktadır.

RAMAZANI ŞERİF ayında bir fabrikada çalışan Türk işçilerini papazın birisi evine iftar yemeğine davet eder. Bazıları mazeret belirtip davete

katılmazlar bazıları da papazı kırmamak adına davete icabet ederler ve iftar saatinde

papazın evine misafir olurlar.

Papaz Efendi elinde bir KURAN’ı KERİM olduğu halde işçilerin yanına gelir ve onlara “Ben KURAN okunurken dinlemekten büyük zevk alırım biriniz okusa da ben mutfakta uğraşırken bir yandan da KURAN dinlesem der.

KURAN’ı KERİM’i masanın üzerine bırakıp mutfağa geçer.

Bu arada odada sanki buz gibi bir hava esmektedir. Herkes bir ümit diğerinin gözünün içine bakar ama nafile. Kimse KURAN okumayı bilmemektedir.

İçlerinden birisi “Yahu içinizde FATİHA okumasını bilen yok mu açsın KURAN’ı FATİHA’yı okusun papaz nerden anlayacak ki” der.

Bir tanesi “Ver ben biliyorum der ve rastgele bir sahife açıp başlar FATİHA okumaya.

Bu esnada papaz odaya gelmiştir. Bakar KURAN okunuyor fakat ortada bir sayfa ve hemen müdahale eder.

“Bir dakika sen KURAN okumuyorsun. Çünkü okumakta olduğun sure FATİHA’dır ve o da KURAN’da baştadır.” der ve devam eder.

Aslında ben sizleri buraya denemek için çağırdım. Nasıl oldu da altı asır adaletle dünyaya hükmeden OSMANLI’nın torunları bu gün bize hizmet eder hale geldiler diyerek merak ediyordum sizler benim sorumun cevabı oldunuz.

Sizin ecdadınız OSMANLI dinine sımsıkı bağlı olduğu için dünyaya hükmetti, sizler ise KURAN’dan uzaklaştınız ve bu gün hizmet eder hale geldiniz der.

BU TESPİTİ YAPAN HRİSTİYAN BİR DİN ADAMIDIR ….

ALINTI…

EVET BİRDE OBJEKTİF RASYONEL BİR BAKIŞLA BAKALIM.

Değerli dostlarım.

Bizim çocukluğumuzdan beri bu paylaşım farklı formatlarda dilden dile dolaşıma sokulmaktadır. Özellikle seçim dönemlerinde siyasal islamcılar, milliyetçi partiler bunun gibi komplo teorilerine sarılıp osmanlıyı kutsallaştırıp kendilerinin de Osman’ın devam olacaklarını söyleyerek, kendilerinin dışındakileri hain işbirlikçi ilan ederek -oy avcılığı için- dini kurânı kerimi, kutsal değerlerimizi acımasızca kullandılar maalesef.

Halbuki Avrupa’nın da geçmişinde şaaşalı devletler vardı, onların hepsi Osmanlı gibi misyonlarını tamladıktan sonra tarihin devlet çöplüklerinde yerini aldılar.

Eğer doğru bakışla bakacaksak hiristiyanların ve kileselerin, havraların camilerin ekonomik açıdan devletlere karşı hiç bir başarı hikayeleri yoktur. Var diyenler Allaha ve dinine iftira etmektedirler. Binaenaleyhi eger öyle olsaydı Allah yeryüzünde kendisine ve dinine karşı gelenlere bir damla su vermezdi. Allah insana aklıyla birlikte en büyük özgürlüğü vermiştir. Allah’ı inkar edenler dünyaya çalıştıkları zaman dünyanın en büyük başarılarını ve nimetlerini elde etmişlerdir. Kadimden beri böyledir; karunlar firavunlar SS’lerin tarihte dolu hikayeleri vardır. Avrupa’nın başarısına gelince rönasansla birlikte batı siyaseti hristiyan din adamlarından kurtuldukları için kalkındılar. Din adamlarını kilise duvarları arasına hapsettiler. Siz devlet işine karışmayın dediler ve başarılı oldular.

Biz birbuçuk milyar müslümanı hafız yapsak dahi bu insanlar akıllarını kullanmadıkları sürece inan açlıktan sefillikten hindistandakiler gibi yol kenarlarında ölürler. Ben Hindistan’da gördüm ki 400 milyon insan çıplak ve aç ölümüne inandıkları din uğruna ölüp yeniden zengin olarak dirileceklerini düşünmekteler. (dinleri reenkarnasyon) Onların ölümünden ne Allah ne kurân ne peygamber efendimiz ne de islam dini sorumludur. Çünkü din sadece kul ile Allah arasında bir manevi bağlantıdır vicdani bir bağdır. Bütün yaşam biçimi de iyi insan olarak insanlığa faydalı insan olmaktır. Bu durum bütün dinler için aynıdır. İslam dininden önceki dinler bozulduğundan dolayı Allah yeni peygamberler göndererek dinini güncellemiştir. İslam dini bir bütün olarak mucizelerle sarılıdır onun için Allah ben dininizi tamamladım diyor. İslam dininde zorlama yoktur diyor. Siz IŞİD zihniyeti sapkınlara hiç bakmayın bunlar islamın drahşan çehresini kirletmek için organize edilmiş paralı milislerdirler. Zaten şimdiki durumları netleşti. Rusya bile onları Ukranya’ya karşı kullanıyor. Evet biz 1400 yıl sonra görüyoruz ki islam dini ve kitabı tahrif edilmeden günümüze ulaştı elhamdulillah. Artık kiyamete kadar insanlar vazifesini yapıp hafız olmasalar hatta dünya yıkılsa dahi teknoloji vasıtası ile kurân ve sünnet islam akidesi ve fıkh kuralları dahil olmak üzere kuranın ses metin herşeyi uzayda saklanmaktadır. Bu Allah’ımızın bize verdiği en büyük mucizelerden biridir. Onun için peygamberimiz son dinin peygamberi olarak kiyamete kadar devam edecek bunda hiç şüphemiz yok.

Bu paylaşımlar müslümanları ve tüm dinleri rencide için bilerek bilmeyerek kullanılmaktadırlar. Dinleri kitap olan suhufları başarısız göstermek için üretilmiş komplo teorileridir. Başarı çalışmaktadır. Atatürk’ü seversiniz sevmezsiniz ama o dahiyane aklıyla devlet adamlığı sıfatı ile birlikte bu durumu gördüğünden dolayı O, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmalıyız demiş ve diyaneti kurmuş ama maalesef kendisi döneminde de iktidar olduktan sonra diyaneti siyaset malzemesi yaparak ülkemizin önündeki en büyük engel olarak dini gösterenlere hep malzeme vermiştir. Dindar uzaya gidemez mi gider, dindar uçak mühendisi olamaz mı olur, dindar dünyadaki en son gelişimleri buluşları çalışarak bulamaz mı bulur, dindar tıp alanında dünyanın en son tedavilerine çare üretemez mi üretir.( örnek İbnisina) Dindar felsefede zirveye oturamaz mı oturur.(örnek Farabi İmam Gazali. Vs. Vs.) Sonuç olarak son asrımızın büyük mütefekkiri Said nurside bu ayette atıf yapar. Her bir peygambere dinleri ile birlikte buluşlar da ihsan etmiştir…

(Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size âyetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor. Bakara ayet/151)

İşte ahir zamanda da insanoğluna ilimle en yüksek teknolojileri ihsan ederek insanların dünya hayatlarını kolaylaştırmıştır. Bundan dolayı Üstad’ın bu konuda şüphesi yoktur ve şöyle der.

(Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin buluşları çerçevesini oturtur. “İftirak’ ayrılığa düştükleri vakit” birincisinde taassup, bencillik, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.” Said Nursi.)

Selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla.