Herhangi bir şeye olan sevgimizin veya nefretimizin temelinde yatan bazı nedenler vardır. Bu nedenler içimizdeki ilk kıvılcımı oluşturur. Daha sonra sevgimiz veya nefretimiz, küçük bir kartopunun zirveden yuvarlandıkça büyüdüğü gibi büyür, çığ olur.

Her öğrenci gibi benim de ilk tanıdığım şairlerin başında geliyordu Mehmet Akif. Öğrenim hayatım ilerledikçe Akif’i daha çok tanıdım ve o oranda sevdim. Akif’i anlatma işi benim boyumu aştığı için asıl anlatmak istediğim konuya geçmek istiyorum. Çünkü Akif satır aralarında üç beş cümleyle geçiştirilebilecek bir şair değildir. Siz de takdir edersiniz ki onun her bir yönü için müstakil kitaplar yazılmalıdır.

Benim içimdeki şiir sevgisinin bir çığ gibi büyümesine neden olan olay; lise birinci sınıfa giderken oldu. Meslek lisesinde okuyordum. Boş geçen derslerin birinde Türk Dili ve Edebiyatı kitabını karıştırıyordum. Bir söz sanatını açıklamak için verilen örnek mısralar gözüme ilişti. Gördüğüm iki mısra beni adeta büyüledi:

“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Rab! Ne güneşler batıyor.”

Allah’ım ne muhteşem mısralar, ne zengin bir muhteva ve ahenk. Cahit Sıtkı:” Şiir, kelimelerle güzel resim yapabilme sanatıdır.” der. O halde Mehmet Akif büyük bir ressam. Defalarca tekrarladım o mısraları:

“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Rab! Ne güneşler batıyor.”
Sınıfta, otobüste ve evde…

Almanya vize başvuru Amaçları

O güne kadar Akif’in bir İstiklal Marşı’nı biliyordum. Söz konusu mısraları okuduktan sonra Akif’in diğer şiirlerini okuma iştiyakım doğdu.

“Dur yolcu, gitme beraber ağlaşalım.
Elemim bir yüreğin karı değil paylaşalım.”
“Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır;
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.”
“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın,
Gömelim, gel seni tarihe desem sığmazsın.”

İşte benim şiir zevkim bu ve bunun gibi mısraları okuyarak doğdu. Edebiyatın bu önemli kolunu Akif sayesinde sevmiş oldum.
Milli eğitim Bakanlığı ilköğretim ve ortaöğretimler için hazırlamış olduğu 100 Temel Eser Serisi’ne Mehmet Akif’i de almakla isabetli bir tercih yapmış oldu.( ilköğretimler için, Mehmet Akif Ersoy’un Şiirlerinden Seçmeler; ortaöğretim için Safahat)
Umarım ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilerimiz, İstiklal Şairimizi bol bol okurlar. Yazımı yine Akif’in bir şiiriyle sonlandırmak istiyorum.

“Viranelerin yasçısı baykuşlara döndüm,
Gördüm de hazanında bu cennet gibi yurdu.
Gül devrini bilseydim onun bülbül olurdum;
Ya Rab, beni evvel getireydin ne olurdu?…”