ŞEYTAN TÖVBESİZLERİ SEVER…

ŞEYTAN TÖVBESİZLERİ SEVER…

Şeytan bizi nefsimizin kurduğu tuzaklarla ve yaptığı oyunlarla, çirkin şeylerin şirin olduğuna inandırmaya, ikna etmeye ve uygulatmaya çalışıyor. Besle kargayı oysun gözünü tabiri en çok da nefsimize uyuyor. Her istediğini yaparak obezleştirdiğimiz nefsimiz daha sonra silahlarını bize doğrultuyor. O bizi kendi saflarına çektikçe biz de Allah’tan uzaklaşıyor ve tövbesizce yaşamaya devam ediyoruz.

Hayat buzların üzerinde ayağın kaymadan yürümeye çalışma titizliği… Çünkü kaydıracak olan günahlardır. Ve her yere kapanışta büyük hasarlar oluşur kalbimizde… Manevi hırpalanmalar felaketler düzeyinde zararlar verir… Yani şu kısacık ömrümüzde sanki sürekli buzların üzerinde yürüyormuş gibi bir hassasiyetle yaşamalıyız.

Günah kalelerine hapsolup kaldıysak, günah sırtlanları sürekli ve amansızca saldırıyorsa, günahlar kalp kapılarımızı öyle bir paslandırır ki, devam ettikçe kapı bir daha güzel şeylere aralanamaz, günah dalgalarıyla alabora olur yarım yamalak yaşayan kalbin sahibi… Tüm bu olumsuz ve kapkara iklimlerden kurtuluşun formülleri tövbelerde gizlidir.

Her günah biraz biraz yorar insanın kalbini ve günahlar devam ettikçe yaralar derinleşir ve zamanla tedavisi imkânsız hale gelir. Öyleyse kronikleşmeden tövbe ilacıyla yaraları tedaviye başlayalım. Her ne kadar şeytan bizi bu durumdan uzaklaştırmaya çalışsa da imanımızla tüm bunların üstesinden geliriz evelallah…

Kök salan günahların kökünü kurutur tövbeler. Kanayan bir yaranın merhemi gizlidir pişmanlıklarda… Koskocaman bir yangını küçük bir kovayla söndürmek gibidir tövbeler… Ve söndürür de… Büyük manevi yıkımların önüne barikatla kurmaktır tövbeler; Yunus gibi, Peygamber gibi, Hz. Muhammed(sav) gibi tövbe…

Tövbe ettin ettin de bari günahlardan soğudun mu? Âdem(as) gibi tövbe etmeli Müslüman! Bugün tövbe et yarın tekrar günah işle, yine tövbe et yine günah işle. Sanki çocuk oyuncağı bu iş… Hâşâ Allah(cc)’la dalga mı geçiyorsun. Gerçi Allah(cc) her seferinde tövbeyi kabul eder seni affeder ama sen yine de günah işlemekten ve günah üzere ölmekten kork. Çünkü kimse ne zaman öleceğini bilmiyor. Ölüm için kimseye randevu verilmeyecek. Hep şu iştiyakla yaşamalıyız; Ya tövbeden sonra günah işlediğim anda ölüm gelip beni bulursa! Ya bir daha tövbe etmeye fırsatım olmazsa!

Tövbe ile geçmiş günahlarla dolu hayatı sıfırlayıp, fabrika ayarlarımıza yeniden dönüp, yepyeni bir hayata yelken açıp, iş işten geçmeden Kur’ani yaşama geçmeliyiz. Çünkü şeytan çekim alanına aldığı insana yüklenişinin dozunu artırır.

Tövbeden sonra hayat berraklaşır, ferahlaşır, farklılaşır ve küçük küçük iyileşmeler beraberinde büyük güzellikleri getirir. Tövbe hacca gitmeden şeytan taşlama yöntemidir. Tövbe nefis ve şeytanı sindirme operasyonudur. Kalbimize saplanıp kalan günahları tövbe çekip çıkarır…

Belalar, azaplar çökmeden üstümüze bir an önce tövbe, derin bir sapıklığa bürünmeden kalbimiz hiç zaman kaybetmeden tövbe… Günahlarla kuşatılmış ve tövbe ile henüz tanışmamış ve temizlenmemiş iman kalemizi tövbeden sonra ancak Kur’an ve sünnet kurtarır.

Bir bahçıvan düşünün, elinde bir çapa fidanların dibindeki zararlı bitkileri temizliyor. Faydasız dalları kökünden kesiyor, fidanları buduyor. Yıllardır yaptığı bu işi yine ne de güzel yapıyor. Güllerin dibine gübre koyuyor ki, güller daha bir gür göstersin çehresini ve daha bir güzel kokular salsın çevresine ve meyve ağaçlarında daha fazla meyve almak için… Peki kalbindeki kökleşmiş günahları ne zaman temizleyeceksin? Ne zaman budayacaksın imanına ve ihlâsına zarar veren günah dallarını? Ve ne zaman kendine geleceksin, kendin olacaksın, Rabbine(cc) döneceksin, hakikatlerle kucaklaşacaksın? Arzularının ve heveslerinin kökünü ne zaman kurutacaksın? Adım adım nefes nefes ölüme doğru hızlıca giderken bu sahte ışıltısı olan yoldan iman kavşağına ne zaman dönüş yapacaksın?

Nisan yağmuru gibi rahmetli, bereketli, besleyici ve aydınlık bir hayatın başlangıcı, tövbe ile günah yığınlarından, gaflet hücrelerinden kurtulmakla mümkündür. Kök salmış arzular, duygular ve o duyguların varacağı son nokta koskocaman bir uçurum, aşağısı alev alev yanıyor, düşsen kavrulacaksın, pişman olup dönsen yaşayacak… Vazgeçersen geçici zevklerden ebedi zevklerle dolu hayata kavuşacaksın…

Tövbe kendini temize çıkarma operasyonu; hatalardan dönüş yollarını kapatma… Tövbe, kurtuluşa ermek isteyenlerin başlangıç noktası ve ana sermayesidir; kırdığını saran, yıktığını yapan, bozduğunu tamir eden ya da yeniden inşa eden…

Ayakların sürçtüğünde düşeceğin anda hemen sarıl tövbe zincirine. Tövbe, sonu cehennemle bitecek olan günah yolculuğunda pişman olup geri dönüş yapma manevrasıdır. İşlediği günahlardan dolayı kalbinde bir acı bir sızı bir pişmanlık belirirse bu da bir çeşit tövbedir; geçmiş hataların verdiği iç sancısıdır. Günah işlediğin anda kalbine düşen nedamet duygusu tövbenin gerçekleştiğinin işaretidir; eziyet veren şeylerden kurtulup ferahlık veren… Zor geçitler tövbe ile aşılır.

Tövbe, yönetim/rejim değişikliğidir. Şeytani iktidarı görevden indirip, Kur’ani yönetimi işbaşına getirmektir. Kirlenen kalbimizi temizleyecek olan, keder ve üzüntülerimizi sonlandıracak olan, dertlerimizin çaresini sunacak olan, helaka sürükleyecek her türlü fenalıklardan bizi çekip çıkaracak olan tövbemizdir.

Allah’tan uzaklaştırıcı tehlikeli davranışları sonlandırıp, bir daha günah işlememeye azmetmektir tövbe; kebairlerin istilasıyla yaralanan kalbi, nakış nakış işlenen imani bereketli bir yaşamla iyileştirip ihya etmektir. Âdem(as) tövbe ettiği zaman melekler ona göz aydınlığına gittiler ya meleklerin göz aydınlığı ziyaretidir tövbe.

Mümin Rabbine(cc) ulaşmak için her fırsatı değerlendirip, her yolu aşındırırken, şeytan da çeşitli kılıklara bürünüp bin bir taktik deneyip, zehirli ballar sunup, dünyayı allayıp pullayıp önüne sererek mümini Allah(cc) yolundan uzaklaştırmaya çalışır

Müslüman şeytanla adeta savaşmalı ve bütün cephelerde başarıyla ayrılmanın mücadelesini vermelidir. Çünkü surda açılan bir delik elde edilen en küçük mağlubiyet başka mağlubiyetlere kapı aralar. Ve şeytana atılacak ilk ve en tehlikeli kurşun tövbedir.

Serdar AHLATCI( serdar.ahlatci@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.