Şehvetin Denetimi Ve LGBT…

0

BEĞENDİM

0

Resûlullah ﷺ, şehvetin tehlikesine dair yaptığı açıklamalarda, şehvetin insanı cehenneme veya cennete götüren önemli bir etken olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda, şehvetin denetlenmesinin insanın ruhsal ve ahlaki sağlığı için ne kadar önemli olduğu anlatılmaktadır. Bir hadisinde, Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:

حَفَّتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحَفَّتِ الجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ
“Cehennem, şehvetlerle çevrilmiş; cennet ise nefret edilen şeylerle çevrilmiştir.” (Müsned, II, 260; Buhârî, “Riḳāḳ”, 27; Müslim, “Cennet”, 1)

Veya diğer bir rivayette şöyle geçer:

حَجَبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحَجَبَتِ الجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ
“Cehennem, şehvetlerle engellenmiş; cennet ise nefret edilen şeylerle engellenmiştir.” (Müsned, II, 260; Buhârî, “Riḳāḳ”, 27; Müslim, “Cennet”, 1)

Bu hadiste, şehvetin insanı cehenneme götüren bir engel haline geldiği belirtilmektedir. İnsan, şehvetlere uyarak, Allah’ın yasakladığı şeyleri işlediğinde cehenneme yaklaşır. Aksine, nefret ettiği, zorlandığı ancak doğru olan şeylere yöneldiğinde cennete yaklaşır. İslam, insanın bu şehvetleri denetlemesini ve Allah’ın koyduğu sınırları aşmamasını öğütler.

Şehvetin Tehlikeli Arzulara Dönüşmesi

Hadiste geçen şehvet, genellikle kötü ve haram olan arzulara işaret eder. Örneğin, insanın nefsinin arzu ettiği bir takım günahlar, onun helak olmasına neden olabilir. İnsan, nefsinin etkisiyle şu tür davranışlarda bulunabilir:

• Zina ve Alkol: Şehvet, zina ve içki içme gibi haram arzulara dönüşebilir. İnsan bu arzulara kapıldığında, Allah’a karşı yasaklanan günahları işlediği için o günahlarla cehenneme yaklaşır.
• Namazı Terk Etme: İnsan, namazı terk etmeyi ve tembellik yapmayı da şehvet haline getirebilir. Nefsi, bu tür davranışlarla Allah’a karşı saygısızlık yapmaya teşvik edebilir.
• Dini Aşağılamak: Dinî değerleri küçümsemek veya dini alaya almak, kişinin şehvetinin en kötü örneklerinden biridir. Böyle bir davranış, insanı küfre ve cehenneme sürükler.
• Riba (Faiz): İnsan, şehvetine uyarak faizle işlem yapmayı tercih edebilir. Faiz, İslam’da büyük bir haram olarak kabul edilir ve kişinin şehvetine teslim olması onu cehenneme götürür.
• Aile İlişkilerini Bozma: Nefsin, anne babaya karşı saygısızlık yapma veya akrabalarla ilişkileri koparma arzusu da şehvetin kötü etkilerindendir. Bu da insanı helake sürükler.

Eşcinsellik Yada LGBT.

“Gerçekten siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz fasık bir kavimsiniz.” (A‘râf, 7/81)

Bu ayet, A‘râf Suresin’de yer almakta olup, Lût kavmi‘nin ahlaki çöküşüne ve onların yaptığı eşcinsel ilişkilere karşı bir eleştiridir.

Ayetin İçeriği

Bu ayet, Lût kavmi‘nin, Allah’ın yaratılış düzenine ve fıtrata aykırı olarak, cinsel yönelimde bulunan ve birbirlerine karşı eşcinsel arzularla hareket eden bir kavim olduğunu belirtir. Lût kavmi, tarihsel olarak, eşcinsel ilişkileri yaygınlaştırmış, bu tür davranışları normalleştirmiş ve bu nedenle Allah’ın gazabına uğramıştır.

Ayetin özeti şu şekildedir:

• Kadınları Bırakıp Erkeklere Yönelmek: Ayet, Lût kavminin doğal cinsel ilişkilerini (erkek-kadın ilişkisini) bir kenara bırakıp, erkekler arasında şehvetle bir araya gelmelerine dikkat çeker. Bu, eşcinsel davranışı açıklayıp, kınamaktadır.
• Fasık Olmak: Ayetin sonunda, Lût kavminin bu eylemi bir fıska (günahkarlığa) girmeleri olarak değerlendirilmiştir.
• Fısk, Allah’ın koyduğu kuralları ihlal etme anlamına gelir. Bu da onların eşcinsel ilişkilerinin Allah’a karşı büyük bir günah olduğuna işaret eder.

Eşcinsellik Ve Şehvet.

Bu ayet, eşcinsel davranışları açıkça haram olarak ifade eder. Çünkü ayette, Lût kavminin erkekler arası ilişkileri, şehvetle bir araya gelmelerinin ve bunun da doğal olmayan bir davranış olarak ele alınması, bu tür ilişkilerin İslam’a aykırı olduğu anlamına gelir.

• Şehvetle Erkeklere Yaklaşmak: Ayette geçen “şehvetle” ifadesi, cinsel arzularla yapılan bu davranışın doğal olmayan bir yönünü vurgular. İslam’a göre, cinsel ilişki ancak bir erkek ve bir kadın arasında meşru bir şekilde olmalıdır. Bu nedenle, cinsel yönelimdeki bir sapma, fıtrata aykırı olarak kabul edilir.
• Fasık Olmak: Eşcinsel davranışların haram olduğuna işaret eden bir diğer kelime de “fasık”tır. “Fasıklık”, kişinin Allah’ın yasaklarını ihlal etmesi anlamına gelir ve bu tür davranışlar, Allah’ın yaratılış düzenine aykırı olduğu için insanı günahkar kılar.

Fıkıh ve İslamî Yorumlar

İslam’ın temel kaynakları olan Kur’ân ve Sünnet, eşcinsel ilişkiyi haram olarak kabul eder. Bu ayet de, eşcinselliğin onaylanmadığını net bir şekilde ifade etmektedir. İslam hukukçuları, bu tür ilişkilerin ceza gerektiren bir günah olduğunu belirtmişlerdir.

• Eşcinsellik ve İslam Hukuku: İslam’a göre, erkek-erkek veya kadın-kadın ilişkileri, haram kabul edilir. Şehvetin sadece meşru yollarla tatmin edilmesi gerektiği vurgulanır.
• İslam, insanları fıtrata uygun bir yaşam sürmeye davet eder ve bu tür sapmalar Allah’ın koyduğu ahlaki ve fıtrî sınırların ihlali olarak değerlendirilir.
• Hadislerde Eşcinsellik: Resûlullah ﷺ da, eşcinsel ilişkileri yasaklamış ve bu davranışları tehlikeli olarak tanımlamıştır. O, “Lût kavminin işlediği işi yapanlara ve onlara yakınlık gösterenlere Allah’ın laneti vardır” (Tirmizî, “Fiten”, 47) şeklinde bir hadis ile bu tür davranışların yasak olduğunu ifade etmiştir.

Lût kavmi hakkında indirilen bu ayet, eşcinsel davranışların haram olduğunu ve buna karşı çıkmanın, fıtrat ile uyumlu bir yaşam sürmenin gerekliliğini vurgular. İslam, insanın cinsel arzularını Allah’ın belirlediği sınırlar içinde ve doğal yollarla tatmin etmesini öngörür. Bu bağlamda, eşcinsellik, Kur’ân ve Sünnet ışığında yasaklanmış ve günah olarak kabul edilmiştir.

İslam, bu tür kötü arzulara karşı insana uyanıklık ve dikkatli olmayı emreder. Şehvetin denetlenmesi gerektiği vurgulanır.

Şehvetin Tersine Cennet İçin Gereken Davranışlar

Hadis, kötü şehvetin cennete ulaşmak için bir engel olduğunu, bunun yerine cennete yönelmek için nefret edilen şeylerin yapılması gerektiğini belirtmektedir. Nefret edilen ve zor gelen şeylere karşı direnmek, kişinin cenneti kazanmasına vesile olacaktır. Bunlar şunlardır:

• Sadaka Vermek: İnsan, nefsi onu sadaka vermekten alıkoysa da, sadaka vermek cennete giden yolda önemli bir adımdır. Nefse karşı koymak, kişinin cennete daha yakın olmasını sağlar.
• Cihad Etmek: İslam’a hizmet etmek, düşmanlarla mücadele ve Allah yolunda her tür gayret etmek de nefsin hoşlanmadığı ve zorlandığı bir eylemdir. Ancak, bu çaba cenneti kazandıran bir davranıştır.
• Namazı İhmal Etmemek: Nefis, namazı kılmaktan ve cemaatle camiye gitmekten de nefret edebilir. Ancak kişi, namazını düzenli olarak kılar ve cemaatle birlikte namazını eda ederse, cennete yaklaşır.
• Aile ve Akraba İlişkilerini Güçlendirmek: Nefis, akrabalık bağlarını kesmek ve annesine babasına saygısızlık yapmak isteyebilir. Ancak, bu tür duygulardan kaçınıp, aileyle olan bağları güçlendirmek, cennete giden yolda önemli bir adımdır.

İslam, şehvetin ve arzuların insanı Allah’a daha yakın hale getirecek şekilde denetlenmesini öğretir. Dünyanın geçici arzularına karşı koymak, gerçek mutluluğu ve cenneti kazandırır. Şehvetin denetlenmesi, Allah’a karşı kulluk görevini yerine getirmede ve cennet yolunda ilerlemede temel bir ilke olarak kabul edilir.

Hadislerde ve ayetlerde, şehvetin insanın dünyaya ve ahirete olan ilişkisini doğrudan etkileyen bir kavram olarak kullanıldığı açıkça görülmektedir.

Şehvetin kötü arzulara dönüşmesi, insanı cehenneme sürüklerken; şehvetin denetlenmesi ve doğru yolda kullanılması, insanı cennete yaklaştırır.

İslam, bu denetimi sağlamak için insanı nefsi ve dünyasal arzularına karşı uyarır ve ahlaki sağlığı koruyacak bir yol sunar.