Ramazan-ı Şerif’e veda ederken!

Ramazan-ı Şerif’e veda ederken!

İnsan ruhunu parlatan, günahlardan yıkayan, bedensel ve nefsi arzulardan uzaklaştıran, tüm güzelliklerin kaynağı on bir ayın sultanı, Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden kurtuluş olarak bildirilen,

Gündüzleri oruçla, geceleri teravihle, iftar ve sahurları ayrı bir bereket ve rahmet olan, evlerimize neşe ve mutluluk getiren, bizleri birbirimizle buluşturup kaynaştıran on bir ayın sultanı Ramazan ayi bizlerden ayrılmak üzere…

Veda  edip, bir yıl sonra görüşmek üzere ayrılacağımız çok değerli bir misafirle geçireceğimiz son anlar ne kadar kıymetli olur. Ayrılmanın hüznü vardır. Kolay mı on bir ay sonra tekrar görüşmek üzere ayrılmak. Bir de tekrar kavuşamamak, görüşememek var.

Cenab-ı Hak tekrar kavuşmayı bizlere nasip eylesin.

Fakat böyle cumasiz ve cemaatsiz teravih namazları değil.

Dolu dolu ibadetlerin yapildigi, camilerin açık, cuma ve teravih namazlarin kılındığı ramazanlar nasip etsin.

Ramazan-ı Şerif’te müminler, derecatına göre ayrı ayrı nurlara, feyizlere, manevi sürurlara mazhar oluyorlar.Kalp ve ruh, akıl, sır gibi letâifin o mübarek ayda oruç vasıtasıyla çok terakkiyat ve tefeyyüzleri vardır.Midenin ağlamasına rağmen onlar masumane gülüyorlar. (Mektûbat)

 

Oruç; tutmak kadar terk etmek manasında da olduğu için, ruhu tutup, cesedi nefsi terk ettik bu ayda, manayı tutup maddeyi de…

Kalıcı olanı tutup geçici olanları da terk ettik.

İmam Rabbani Hz. Şöyle buyuruyor;

Mübarek Ramazan ayı, çok onurludur. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve tüm ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılanların yetmiş farzı gibidir.Bir oruçluya iftar verenin günahları affolur.

Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur.

Ramazan ayında Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi.Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.

Zekât, sadaka ve infak paylaşmanın farklı isimleridir.

Bu ibadetlerimiz ile de içimizdeki mal hırsını, dünyaya tamahı ve bencilliği bir kenara bırakıp,

isar ahlakını da aldık hanemize…

Ne zaman kendisinde son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’e Cenab-ı Hakk’ın son hitabı indirildi, o zaman ayların sultanı oldu.

Allahu Teala Şöyle buyurdu:

O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye (uygun hükümler gönderiyor). { Bakara suresi:185 }

Resulüllah (s.a.v.), Ramazanın son on günü itikâfa gireceği yere çekilir ve “Kadir gecesini son on günde araştırın” derdi.” (Buhari, Fadlu Leyleti’l- Kadr, 3)

Kur’an-ı Kerim’in nazil oluşunun yıldönümü olan Kadir gecesi de bu son günlerde saklıdır. Kadir gecesi; hüzün gecesidir aynı zamanda; ebedi kazanç mevsimidir.

Aranan beklenen gecedir Kadir.Kadir, hüküm, şeref, güç, yücelik demektir.

Ve Ramazan’ın içerisinde bir gece. Kıymetli, değerli, bin aydan daha hayırlı, bir ömre bedel bir gece. Meleklerin, Cebrail (a.s.)’ın yeryüzüne indiği esenlik gecesi,

Rabbimiz özellikle zikretti onu Kitabı’nda:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

1. Şüphesiz, biz onu (Kur’an-ı) Kadir gecesinde indirdik.

2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!

3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

4. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.

5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.

Peygamberimiz ( s.a.v ) hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor.
“Kadir Gecesi’ni, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” 
{ Müslim, Müsâfirîn, 175 }

Dua ve tövbe gecesidir Kadir gecesi.
Hz. Aişe (r.a.) annemiz “Ya Resulallah! ‘Ben kadir gecesine ulaşırsam nasıl dua edeyim?’ diye sorduğunda
Allah Resulü (s.a.s.) Efendimiz:
“Allahım! Sen affedicisin, kerimsin affı seversin, beni de affet!”  şeklinde dua edilmesini tavsiye etmiştir.
{Tirmizî, Daavât, 84; İbn Mâce, Dua, 5}
Hz. Peygamber (s.a.s.) diğer zamanlara göre hususen Ramazan ayını, Ramazan ayı içerisinde de son on geceyi daha çok ibadet, taat, Kur’an, zikir ve itikâfla geçirirdi.

 “…Ramazanda Cebrail (as.)’ın kendisiyle buluştuğu zamanlardı. Cebrail (as.) Ramazan’ın her gecesinde onunla buluşur ve onunla Kur’an’ı müzakere ederdi. İşte bu sebeple Resulüllah (s.a.s.) hayırda rahmet yüklü rüzgârdan daha cömertti.” (Buhari, Bed’ul-vahy,  1)

İsmi Kur’anda zikredilmiş tek gecedir Kadir. Son on günde aranması tavsiye edilen bu gece, insanlığın kurtuluşunun başlangıcıdır;diri diri toprağa gömülen kız çocukları, mal gibi değersizce alınıp satılan kadınlar ve köleler, hakları kendilerine verilmeyen yetimler, zayıflar için. Karanlıkları aydınlık olarak gösterip, insanlığı aldatanlar için adaletin başlangıcıdır. 

InşaAllah zalimin ve zulmün son bulduğu, Mazlum ve mağdurun iniltilerin kesildiği son gece olacaktır.

 

 

Bünyamin koca( Bkoca0355@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.