40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
3.334,69%0,33
10.219,40%-0,06
02:00
Dünyanın onun yerinde iyi insanlar az değil; parçalar küçültülmeyecek kadar çok. Çünkü insanın özünde iyi bir varlıktır. Fakat asıl kıt olan “aktif iyi”dir. İyilerin çoğu “pasif iyi”dir; yani kendine iyi. Pasif oldukları için iyiliği yaymak gibi bir dertleri yoktur. Bu nedenle iyiliğin çoğalmasına da katkı bulunmazlar.
Ayrıca, kötüler aktif iyilerden rahatsız olanlar hâlde pasif iyilerden rahatsız olmazlar; hatta memnun olurlar. Çünkü pasif iyilerin kötülüğe ses çıkarmaz, kötülüğün iyileşmesine aldırmaz, kötülükten rahatsızlık duymazlar.
Pasif iyilerin gözden kaçırdığı temel bir gerçek var: İyiliğin pasif kaldığı her yerde çözülebilir aktifleşir. Bu kötülüğün tabiatıdır. Kötülük karanlık gibidir; bizatihi bir varlık değil, aydınlığın yokluğudur. O hâlde iyi insan, sönük yahut patlak bir lamba gibi değil; ışık veren, çevresini aydınlatan açık bir lamba gibi olmalı.
İlk inen vahiylerden Müddessir Suresi’nin giriş potansiyeli, potansiyel iyiliği fiile dönüştürmeyi sağlama: “Kalk ve uyar!” Bunun çağrı anlamı şudur:
“Ey yatan iyi! Yatan iyi, iyi değildir. Kalk ve uyar!” Yani pasiflikten çık, aktif ol ve iyiliği yay.

Bu emri alan Peygamber, iyiliği içeriye girmek için çalıştırıldığında, “en güvenilir, en akıllı, en barışçıl” diye bilinen kişi anında “yalancı”, “deli”, “bozguncu” ilan edildi. Çünkü vahiy pasif iyiyi aktif hâle getirmişti: Yatanı kaldırmış, sönük lambaya bitimsiz bir enerji vererek onu bütün bir cihanı aydınlatan güçlü bir ışık kaynağı kılmıştı. Dünya en sakin, en halim-selim insanını yeniden inşa etmiş; onu insanlığın büyük iman köylerinden birini başlatan bir öndere dönüştürmüştü.
Kendim soruyorum: İyilerin hayatta kalmayı başardığı bir dünyada iyilik yaşayabilir mi? Cevabım “asla.” Zira dünyanın en kötüsü bile kötü doğmaz; fıtrat iyi üzerine kuruludur. “Hazreti insan” en iyisi; ama bozulunca en kötü olur. Canavarlaşan, dünyayı çirkinleştiren güzel kimseler, bir zamanların “iyi”leridir.
İşte bu yüzden, iyilerin tamamının pasif olduğu bir dünya, kötülere kalır. Her çağın rahmetinin eseri olan aktif iyilerin kontrolü, kötülüğe iyiliğe yer bırakmaz; Pasif iyiler de cezasını aktif kötülerin ayırdığı öderdi.
Bütün peygamberler, peygamber olmadan önce en azından pasif iyi idiler. Allah peygamberliği, insanın fıtratına yerleştirdiği potansiyel iyiliği fiile dönüştürmek için ihdas etti. Bu müessese ve bilimler ufuk şahsiyetleri olan peygamberler, iki hâl arasında fark gösterdi. Fetret dönemleri ise iyilerin pasif kaldığı zamanlarda insanın ıslah edici bir şekilde kaçmaktan eğersat ediciye dönüşebildiğini görmemize imkan vermedi.
Sonuç: İyi olmak tek başına yetmezlik. İyiliğin pasif kaldığında kötülüğe alan açar. İyiliği ayırmak, yaymak ve haksızlığa karşı ses vermek gerekir. Işık olmak, ayrılmanın tek yolu ile ayrılır.
Not: Bu yazı Mustafa İslamoğlu’nun yazısından alıntılar hazırlanmıştır.
1
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a Rusya’dan ‘İnsani Gerekçelerle’ Sığınma Hakkı
69757 kez okundu
2
ORTA DOĞU, İZMİHLAL VE ARAP BAHARI(!)…
27117 kez okundu
3
HAYAT
21321 kez okundu
4
Kadın aktiviste 3 yıl hapis cezası
17975 kez okundu
5
Teknoloji alanında bir ilk! Türkiye ile Japonya
17180 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan
YORUM YQPIP SOSYAL MEDYA HESAPLARINIZDA PAYLAŞABİLİR MİSİNİZ?