Bedir Haber

Partallaşmama yolları

Partallaşmama yolları
47 views
01 Eylül 2022 - 20:09

وَاِذَا سَمِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَى الرَّسُولِ تَرٰٓى اَعْيُنَهُمْ تَف۪يضُ مِنَ الدَّمْعِ مِمَّا عَرَفُوا مِنَ الْحَقِّۚ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اٰمَنَّا فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ

Aziz kardeşlerim! İnsanın belli bir dönem elde ettiği mânevî kazanımlarını, canlılık ve revnaktarlığını bir ömür boyu muhafaza edebilmesi kolay bir iş değildir, hatta kaybedilen bazı şeyleri ilk defa elde etmekten daha zordur. Evet, ilk duyulduğu an ruhlarda heyecan meydana getiren, şok tesiri hâsıl eden söz ve hâdiselerin, terütaze hissiyatın, metafizik gerilimin bir ömür boyu devam ettirilmesi zorlardan zor bir meseledir. Onun için hemen her yeni başlangıçta saff-ı evveli teşkil eden insanlar çok canlı ve dinamik olsalar da daha sonraki dönemlerde aynı canlılığı devam ettirememişlerdir. Öyle ki, başlangıç itibarıyla inandıkları değerler uğrunda hırz-ı can edip kahramanlık sergileyen ilklerde bile üzerlerinden geçen zamanla birlikte aşınma ve yorgunluk emareleri görülmeye başlanmıştır. Allah’ın insanoğluna büyük bir nimeti olan zamanın kendisi aşınmasa da onun kadr u kıymeti bilinmeyince; bilinmeyip canlılık ve taze kalma adına o hakkıyla değerlendirilmeyince, her geçen gün, duygu ve düşüncelerdeki tat ve tazelik, canlılık ve çekicilik belli bir aşınma ve yıpranmaya maruz kalmıştır. Meselâ kılınan namazlarda, Allah huzurunda bulunuyor olma şuurundan uzaklaşılmış, gönüller heyecan ve iç titremelere hasret kalmıştır. Aynı şekilde, insanı Cennet koridorunda yürüyor olma ruh hâletini kazandırmaya namzet olan oruçlar, akşam yemeğinin beklendiği bir açlık hâline dönüşmüştür. Bir ev açınca, bir genci eve alıp namaza, sohbete başlatınca İstanbul’u fethetmiş gibi sevindirmiyorsa bir yerlerde sıkıntı var demektir. Bu sebeple, elde edilen kazanımları; kıymet-i harbiyeleriyle, derinlik ve buudlarıyla koruyabilme, onları ilk defa elde etmekten daha zordur deyip değerlerin kıymetini bilmeli ve korurken korunduğumuzu unutmamalı!…

Her fert ve toplum için mukadder gibi görünen bu durum karşısında yapılması gereken, insanın sürekli yenilenme ceht ve gayreti içinde olması, bu şuurla hayatını örgülemesidir. Zira sizin gözünüz ve gönlünüz bir dönem, belli güzelliklere açılmış olabilir ve siz o güzellikleri samimi ve yürekten bir şekilde bağrınıza basmış olabilirsiniz. Fakat daha sonra o güzellikleri soldurmadan, öldürmeden, düşünce dünyanızda partallaştırmadan bütün parlaklığıyla muhafaza edebilmeniz çok ciddi bir gayret gerektirir. Bu durumu şöyle bir misalle de izah edebiliriz: Bir insan halata tutunarak, ayağına kancalar takarak, ellerine eldiven giyerek ve bin bir zorlukla uğraşıp çabalayarak bir yolunu bulup zirveye tırmanabilir. Fakat daha sonra, tırmandığı bu zirvede tutunabilmesi, mevcudiyetini orada devam ettirebilmesi, o zirvenin şartlarına, atmosferine ayak uydurabilmesi ve aynı zamanda o mekânı kendileştirmesi, kendisine benzetmesi zirveye tırmanmaktan daha zor bir iştir. Bunun için asıl mesele zirvede durabilmek, kazanımları kaybetmemek bir yana, belki onları katlayarak devam ettirebilmektir. Bu da ancak sürekli bir yenilenme ceht ve gayretiyle mümkündür.

Bir hadis-i şerifte geçtiği üzere Allah Resûlü (sav) sahabe-i kiram efendilerimize; جَدِّدُوا إِيمَانَكُمْ “İmanınızı yenileyiniz” tavsiyesinde bulunur. Bunun üzerine kendisine; “Ya Resûlallah! İmanımızı nasıl yenileyelim?” diye sorulduğunda, peygamberimiz (sav): أَكْثِرُوا مِنْ قَوْلِ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ “Lailahe illallah” sözünü (zihnen, kalben, lisanen) çokça yâd edin” buyurur. (Mecmeu’z-zevâid,10/82) O halde siz bilgi havuzunuza sürekli bir şeyler akıtarak imanınızı, İslâmî düşüncenizi yenilemeye çalışacaksınız. Böylece, gönül dünyanızdan uçan, dışarıya kaçan bilgilerin birkaç katı malumatı farklı kanallardan tekrar oraya akıtacak ve meydana gelen boşluğu yeniden dolduracaksınız. Allah’ın yarattıklarını düşünecek, geçmiş bilgilerinizi bugünkü bilgilerinizle birleştirip sürekli yeni sonuçlara ulaşacak, analizler yapacak ve böylece her gün elde ettiğiniz bilgilerle imanınızı bir kere daha yenileyeceksiniz.

Aziz müminler! İnsanın bedeninde her an değişme ve başkalaşmalar meydana geliyor. Vücuttaki bütün hücreler, hücrelerdeki bütün atomlar, atomlardaki bütün elektronlar değişikliğe maruz kalıyor. O hâlde sürekli başkalaşan ve önceki günden farklı bir bedene sahip olan insanın, kendini mamur hâle getirecek ve ona gerçek donanımını kazandıracak imanını yeniden, bir kere daha elde etmesi gerekir. Böyle yapabildiği takdirde insan, durgunluk ve ölgünlüğe başkaldırmış, savaş açmış ve kendini bir kez daha ifade ve ispat etmiş olacaktır.

Ferdî düşünme, okuma ve ibadetlerin yanında insanın zirvelerde tutunmasını ve kazandıklarını kaybetmeksizin yoluna devam etmesini sağlayan sohbet meclislerine, salih dairede hakka hizmet için müşaverelerin yapıldığı ortamlarda olmaya ihtiyacı vardır.

Mümin; Cuma namazı meclislerini, farz namazlarda oturma bulunma adabına göre ifa edip, sabırla hutbeyi dinlemeli. İştiyakla sanki ilk defa oruç tutacak gibi ramazan orucunu beklemeli. Hac ve umreye gidebilme adına fırsatlar kollamalı. Hayır ve güzellikler adına, iyi insanların yaptıkları hizmetleri göreceği seyahatlere çıkmalı. Gıybet ortamlarından uzak durmalı. Hakkın hakikatin konuşulmadığı yerde durmamalı, kötülük konuşup, gıybet edilen ortamlardan yılandan çıyandan kaçar gibi kaçmalı. Onun birliktelikleri hakka ve hakikata götürmeli… Hayrı, hakkı acıtmadan söyleyen dostlar edinmeli. Eleştiren ama şefkatle bakan, acıyan, dualaşan dostları olmalı; Ben usanmam gözümün nûru cefâdan amma/ Ne kadar olsa cefâdan usanır cândır bu…(Keçecizade İzzet Molla) düsturunu göz önünde tutan, hakkı hak olduğu için, hakkın hatırına, ümmetin faydasına olduğu için söyleyen, insaflı hayırhah dostlar edinmeli.

Değerli müminler! İnsan, gençlik döneminde çelik çavak ve zinde bir hayat yaşar. Olgunluk dönemine geldiğinde ise her şey yerli yerine oturur ve o, mantık ve muhakeme insanlarının hayatını yaşamaya başlar. Fakat bir dönem de gelir ki, duygu ve düşünceler solmaya, sönmeye ve partallaşmaya başlar. Bu, olgunluk ve ruhta oturaklaşma demek değildir. Aksine bu durum, daha önce size çok şey ifade eden çizgilerin matlaşması, renk atmasıdır. Aslında o hakikatler yine hakikatlerdir ama sizde bir değişme vardır… İşte mümin kul böyle bir durumda sohbet-i Cânanla veya tefekkür, tedebbür ve tezekkürle oksijen çadırında bir kez daha hayata uyanabilir, bir kez daha dirilişe yürüyebilir ve böylece ömrünün geri kalanını O’nu yâd etmekle şereflendirir, derinleştirir ve taçlandırır. Bilinmesi gerekir ki, böylesi bir yenilenme ceht ve gayretinin ahirette insana dönüşü çok farklı olacaktır.

Hutbemizi başta okuduğumuz ayetin meali ile bitirelim;”

“Peygambere indirileni (Kur’an’ı) dinledikleri zaman, hakkı anladıklarından ötürü gözlerinin yaşla dolup boşandığını görürsün. Onlar şöyle derler: “Ey Rabbimiz! İman ettik, şimdi bizi şehâdet getirenlerle(mümin kullarınla) beraber yaz.”(Maide,83)

Derleyen

ERDAL ATAK

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno