Bedir Haber

Oryantalizmin (Şarkiyatçılık) Tarihi Üzerine Kısa Bir Değerlendirme (1)

Oryantalizmin (Şarkiyatçılık) Tarihi Üzerine Kısa Bir Değerlendirme (1)
Faruk ÖMEROĞLU( faruk.omeroglu@bedirhaber.com )
184 views
24 Kasım 2014 - 6:22

Bu yazımızda, Doğu- Batı medeniyetleri arasındaki münasebetten doğan mücadelenin ayrılmaz bir parçası olan oryantalizmi ele almaya çalıştık. Doğu-Batı ayrımının tam olarak ne zaman yapıldığı kesin bir şeklide bilinmemekle birlikte, Batı diye nitelendirilen dünyanın en önemli kaygılarından birisinin İslâm olduğu göz önünde bulundurulursa, bu oryantalist ilginin tarihsel olarak İslâm’ın ilk yüzyıllarına kadar dayandığı varsayılabilir. Öte yandan Batı’nın Doğu’ya olan ilgisinin tarihini ve Doğu hakkındaki tasavvurunun teşekkül sürecini Doğu ile Batı’nın varlığı kadar eski bir geçmişe dayandırılsa bile, **ThierryHentsch**’in tespit ettiği gibi “Doğu ile Batı arasındaki karşıtlığın tarihini ne kadar geriye götürürsek götürelim bu karşıtlığın iki kutbu aynı yaşta değildir.”

**
“Oryantalizm”**, Latince **“Orient”** kelimesinden türetilmiştir. Doğu anlamında kullanılan** “Orient”**in Arapça karşılığı** “Şark”** kelimesidir ve Avrupa kültürünün dışında kalan dünyadaki diğer kültürler manasına da gelmektedir.** “Oryantalizm”** kelimesi de** “Doğululuk**, **Doğu beğenicisi,** **Doğu bilimleri**, Şarkiyat anlamlarına gelmektedir. Oryantalizm bir yönüyle Doğu’nun Batı tarafından incelenmesi şeklinde bir algılama biçimi olduğu gibi, bir yönüyle de Batı’nın bizzat kendisinin fikirlerinin, eylemlerinin, ilgilerinin, tarzlarının ve açık ya da gizli bütün formları içinde şu anın bilincine varmasının en önemli aracı olarak da görülebilir. Çünkü “Avrupa’nın kendisini bir kültürel kimlik olarak konumlandırabilmesi için ötekine ihtiyacı vardır. Bu öteki de Doğu olarak işaretlenir. Batı’dan farklı ama ondan aşağı, barbar, İlkel bir Doğu imgesidir. Oryantalizm bu işaretlemenin adıdır”.

Oryantalizmin kavram olarak gelebileceği anlamların tamamını en iyi kavramsallaştırıp ortaya koyanların başında zikredebileceğimiz **Edward W. Said**, **“Oryantalizm”** adlı eserinde, oryantalizmin genel kabul gören manalarını şöyle sıralamaktadır: “Antropolog, sosyolog, tarihçi ya da dil bilimcisi olsun, özel yahut genel bir açıdan Şark’ı öğreten yazıya döken yahut araştıran kimse Şarkiyatçıdır ve yaptığı şey Şarkiyattır… Oryantalizmin daha geniş bir manası vardır: Oryantalizm Doğu ile Batı arasında ontolojik ve epistemolojik ayırıma dayalı bir düşünüş biçimidir… Şimdi oryantalizmin üçüncü anlamına geliyorum: Onsekizinci yy. sonlarını kabaca belirlenmiş bir başlangıç noktası kabul edersek, oryantalizm Şark ile uğraşan toplu müessesedir, yani Şark hakkında hükümlerde bulunur, Şark hakkında kanaatleri onaydan geçirir, Şark’ı tasvir eder, tedris eder, iskân eder, yönetir, kısacası ‘Doğu’ya hâkim olmak onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak için ‘Batı’nın bulduğu bir yoldur.”

İslâm dini, ortaya çıkışından kısa bir müddet sonra Arap yarım adasının dışına taşmış, gerçekleştirilen fetih hareketleriyle İslâmiyet, gerek Doğu’da gerekse de Batı’da birçok kültürel ve siyasal değişimi beraberinde getirmişti. İslâm dininin bu yayılışı, Avrupa’nın daha önce tehlike olarak algıladığı tehditlerden hızı, kapsamı, kalıcılığı ve tesiri bakımından çok farklıydı. İslâmiyet’in zuhuruyla birlikte Asya ile Avrupa -Doğu ile Batı değil- arasındaki sınırda, ilişkiler de önemli oranda bir değişim göstermiştir. Roma İmparatorluğu’nun temsil ettiği Avrupa uygarlığının bütünlüğünü sağlayan Akdeniz kıyılarına İslâm’la birlikte yeni bir güç girmiş ve Akdeniz artık Avrupa ile Asya’nın sınırı olmuştur. İspanya’nın Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle birlikte ise bu sınır Avrupa içlerine doğru iyice sokulmuştur.

Osmanlı devletinin balkanlardaki ilerleyişi devam ederken, XIV. yy.da Hristiyanlık kavramı neredeyse ortadan kalkacak gibi görünüyordu. Bu da Hristiyan ilahiyat çevrelerinde Müslümanların dinleri hakkında ilginin tekrar uyanmasına neden olmaktaydı. Aynı yıllarda Martin Luther (1483–1458), çağdaşları Erasmus ve Hutten gibi kişiler, Türkleri ve Müslümanları, İncil’in gereklerini yerine getirmeyen Vatikan’a Tanrı’nın bir gazabı olarak görüyorlardı. Vatikan’ı Haçlı Seferleri’ne karar vermektense, İncil’in gereklerini yerine getirmeye davet ediyorlardı. İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesiyle birlikte, buradaki Grek kökenli bilginler Avrupa’ya göç etmişlerdir. Bu geçiş de Oryantalizm çalışmalarının büyük bir ivme kazanmasını sağlamıştır.

Yukarıda da vurgulandığı gibi, Avrupa, bir kimlik olarak kendisini inşa edebilmek için her zaman ‘ötekine’ ihtiyaç duymuştur. Her ne kadar Avrupa, Hristiyanlığı daha önceleri benimsenmişse de, Hristiyanlığın etkisinin en kesif yaşandığı dönem orta çağ olmuştur. Bu dönemin temel özelliği, Avrupa ülkeleri arasında birliği tesis etmeye çalışan kilisenin baskın otoritesidir. Bu dönemde kilise, Avrupa devletlerinin İslâm güçlerine karşı koyabilmek için geliştirdikleri siyasetin ideolojik arka planını oluşturdu ve zamanla Avrupa ile özdeşleşti ve ona hükümdar oldu. Tahmin edileceği üzere bu durum, kilise ile dünyevi krallıklar arasında belli bir gerilim alanı açmıştır. Ancak İslâm dünyasının giderek genişlemesi, söz konusu iki güç bloğu arasındaki bu gerilimi bir işbirliğine dönüştürdü.

Haçlı seferleri işte bu siyasetin ve girişimlerin bir sonucu olarak gerçekleştirilmiştir. Papalık ve pek çok Hristiyan, kiliselerin birleşmesine önem vermiş ve Doğu Hristiyanları’yla ittifak kurma çabalarına önem vermişlerdir.

Ortaçağ Avrupa’sının İslâm algısının belirleyici özelliklerinden birisi de, bir din olarak İslâm ile İslâm kültürü ve medeniyeti arasında belirgin bir ayırımın yapılmasıdır. Buna göre bir din olarak İslâm özünde heretik ve sapık bir dini harekettir. Fakat Müslümanların bilim, sanat,  kültür ve medeniyetlerinin başarıları göz ardı edilmeyecek niteliktedir. İslâm kültür ve medeniyetinin başarılarına kayıtsız kalmayan Ortaçağ Avrupa düşünürlerinin temel sorusu, özünde sapık bir din olarak görülen İslâm’ın nasıl böyle bir medeniyet üretebildiğidir? Zira ortaçağ boyunca İbn Sina veİbnRüşd gibi Müslümanların eserlerini okuyup, onlarla bir şekilde yüzleşmeden ‘aydın’ vasfını elde etmek mümkün değildi.

Avrupa’da onyedinciyy.ın ikinci yarısıyla ondokuzuncuyy.ın ilk çeyreğini kapsayan zaman diliminde; önde gelen bir takım filozofların, aklı insan hayatında mutlak yönetici ve yol gösterici yapma ve insanın zihniyle, şuurunu bilginin ışığıyla aydınlatma yönündeki çabalarıyla seçkinleşen kültürel devreye, aydınlanma dönemi denir. Aydınlanmayı “insan aklını kendisinin kullanmaya başlaması” şeklinde tanımlayanlar da mevcuttur. 

Aydınlanma çağı, Avrupa’da, Doğu’nun dini olmayan kaygılarla araştırılması yolunu açması yönüyle oryantalist çalışmaların akışını etkileyen önemli bir devredir. Bu değişim aydınlanmanın akılcı, ilerlemeci ve dünyevi ideolojisinde yatmaktadır. Rasyonellik ve izah edebilme gayreti, Hristiyanlığa karşı çıkan bir yön bile kazanıyordu.

Hristiyanlıkla rekabet halinde olan bu dini ideoloji (İslâm), tarafsız ve hatta sempatiyle araştırılıyordu. Hristiyanlığın karşısında bu kadar diri duran bu yeni ideolojinin değerleri aranmaktaydı. Onyedinciyy.da pek çok yazar İslâm’ın dogmatik olarak çarpıtılmasına ve Ortaçağ’ın ön yargılarına karşı çıkmaktaydı. Özellikle de İslâm’ın Hristiyanlığın akla aykırı doğmalarından tamamen uzak oluşu, mistik tasavvurlar ve mistik adetlere az yer vermesi üzerinde duruluyor; tek bir kelimeyle, İslâm’ın pek çok aydınlanmacının kabul ettiği “deizm”e yakın bir din olduğu düşünülüyor, tarihi düzlemde onun medenileşmedeki rolü ön plana çıkarılıyordu.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno