DOLAR

36,6297$% -0.03

EURO

40,0520% 0.4

STERLİN

47,6121£% 0.36

GRAM ALTIN

3.528,68%0,36

ONS

2.997,92%0,45

BİST100

10.862,14%0,20

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

Oruç tutana gelir rahmet Ramazan’da

Oruç tutana gelir rahmet Ramazan’da
0

BEĞENDİM

Aziz Müminler!
Oruç tutana gelir rahmet Ramazan’da,
Oruçlu kişi, Hz. Muhammed’e ümmet olur Ramazan’da.
Melekler, canı gönülden istiğfar eder oruçluya,
Hak’tan erişir mü’mine mutluluk, saadet Ramazan’da.
Bu rahmet ayını bize bağışladı Rabbimiz,
Rahmeti bulur kullara bollukla Ramazan’da.
Melekler, bu ayda mümin için istiğfar eder,
Kalplere güneş gibi doğar bilgi, anlayış Ramazan’da. (Alvarlı efe hazretleri)
Bugün, İslam’ın beş temel esasından biri olan orucun farz kılındığı, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği, rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş ayı olan Ramazan-ı Şerif hakkında konuşacağız. Ramazan, sadece bir oruç ayı değil, aynı zamanda insanın iç dünyasını inşa etme, nefsini terbiye etme ve toplumsal dayanışmayı güçlendirme ayıdır.
Bu mübarek ay, hayatımızın her alanına nüfuz eder ve bizi yeniden inşa eder. Yeme-içme gibi en temel ihtiyaçlarımıza bile bir düzen getiren Ramazan, ruhumuzu, aklımızı ve kalbimizi de terbiye eder. Bu ay, sadece bedenimizi değil, iç dünyamızı da aç bırakarak bizi manevi bir arınmaya davet eder.

Ramazan, Müslüman toplumların hayatında öyle derin bir iz bırakır ki, dinden uzak olanlar bile bu ayda bir şekilde manevi bir atmosferin içine girerler. Ramazan gelir ve adeta “Ben geldim!” diyerek kendini hayatın her yerinde her şeyinde hissettirir. Peki, biz Ramazan’dan ne bekleriz? Ramazan’a nasıl bir gözle bakarız?

Değerli Kardeşlerim!
Ramazan’dan ne bekliyorsanız, onu alırsınız. Kimileri Ramazan’ı bir festival, bir eğlence ayı olarak görür. Onlar için Ramazan, sadece iftar sofralarının zenginliği, teravih namazlarının coşkusu ve gece eğlencelerinin neşesidir. Ancak bu bakış açısı, Ramazan’ın gerçek ruhunu kaçırmak demektir. Ramazan, bir eğlence ayı değil, bir arınma ayıdır. Ramazan’a Kur’an vahyinin indiği, ilahi bir zaman dilimi olarak bakanlar ise, bu ayı bir fırsat bilirler. Onlar için Ramazan, yüreklerinin yıkılan yerlerini tamir etmek, akıllarının tahrip olan kısımlarını onarmak, iç dünyalarının hava kaçıran yerlerini tıkamak için bir imkandır. Ramazan, insanın kendini yeniden inşa etme sürecidir.

Aziz Müminler!
İnsan, unutkan bir varlıktır. Kendini, sorumluluklarını, nereden geldiğini ve nereye gideceğini unutur. İşte Ramazan, bu unutkanlığa karşı ilahi bir tedbirdir. Bu ay, bize iç dünyamıza dönme, ruhumuzu besleme ve manevi açlığımızı giderme fırsatı sunar. Kur’an’ın ifadesiyle, “giydirilmiş kalaslar” gibi olmaktan bizi korur. Yani, dışımız süslü ama içimiz boş olmaktan bizi kurtarır. Kur’an’da şöyle buyurulur:
وَاِذَا رَاَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ اَجْسَامُهُمْۜ وَاِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْۜ كَاَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌۜ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْۜ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ
“Onları gördüğünde kalıpları hoşuna gider; konuşacak olsalar sözlerine kulak verirsin: oysaki elbise giydirilmiş kalas gibidir onlar. Her çığlığı kendi aleyhlerine sanırlar; onlar kökten düşmandırlar: artık onlara karşı dikkatli ol! Allah kahretsin onları: Nasıl da savruluyorlar!” (Münafikun, 4)

Bu ayet, dış görünüşü itibariyle göz alıcı, ancak iç dünyası boş, maneviyattan yoksun insanları tasvir ediyor. Onlar, sessiz kaldıklarında göze hoş gözüken kalıplardır. Ancak konuşmaya başladıklarında, her türlü anlamdan, duygudan ve heyecandan yoksun oldukları ortaya çıkar. Sanki bir yere dayandırılmış kütük gibidirler. Hiçbir canlılık belirtisi yoktur onlarda; bir duvarın dibine atılmış gibi hareketsiz dururlar.

Bu donukluk, bu soğukluk ve bu hareketsizlik, onların ruhsal kavrayıştan yoksun olduklarını gösterir. Aynı zamanda sürekli bir tedirginlik, korku ve sarsıntı içindedirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Çünkü münafık olduklarını bilirler. Dış görünüş, yeminler, sahte sevgi gösterisi ve kaypaklıktan oluşan ince bir perdenin arkasına gizlenmişlerdir. Her an gerçek durumlarının ortaya çıkmasından korkarlar.

Ramazan, tam da bu noktada bize iç dünyamızı inşa etme fırsatı sunar. Dışımız ne kadar güzel olursa olsun, eğer içimiz boşsa, biz de ayette bahsedilen “giydirilmiş kalaslar” gibi oluruz. Ramazan, bu boşluğu doldurmak, ruhumuzu beslemek ve iç dünyamızı zenginleştirmek için bir fırsattır.
Rabbimiz, onlar hakkında, “Allah onları kahretsin! Nasıl da Hak’tan döndürülüyorlar?” buyuruyor. Ne tarafa kaçarlarsa kaçsınlar, Allah’ın hükmü mutlaka gerçekleşecektir. Bizlere düşen ise, bu tür insanlardan sakınmak ve iç dünyamızı iman, ihlas ve takva ile doldurmaktır. Ramazan, bu manevi yolculuğu gerçekleştirmek için en güzel vesiledir.

Değerli Kardeşlerim!
Ramazan, sadece bireysel bir arınma değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma ayıdır. Zekât, fitre, sadaka ve kumanyalarla, sadece muhtaçların değil, manen fakirleşenlerin de yardımına koşarız. Çünkü inanç yoksulluğu, maddi yoksulluktan çok daha tehlikelidir. Ramazan, bu yoksulluğu gidermek için bir fırsattır.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
«مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزُّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ فَلَيْسَ لِلَّهِ حَاجَةٌ فِي أَنْ يَدَعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ”Kim yalan sözü ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah’ın onun yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur.” (Buhari, Savm, 8)
Bu hadis, orucun sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda dilimizi, davranışlarımızı ve kalbimizi kötülüklerden arındırmamız gerektiğini hatırlatıyor. Ramazan, bize sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da terbiye etme imkanı sunar. Oruç, bir nefis terbiyesidir; yalan, gıybet, kötü söz ve davranışlardan uzak durmakla tamamlanır.
Aziz Müminler!
Oruç, sadece aç kalmak değildir. Oruç, tutmaya değer olanı tutmak ve bırakılması gerekeni bırakmaktır. Oruç, nefsimizi terbiye etmek, haramlardan uzak durmak ve helal olanla yetinmektir. Oruç, yüreğimizi paylaşmak, soframızı açmak ve muhtaç olanlara el uzatmaktır.
Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin aç bırakıldığı bir aydır. Bu ay, yüreğimizin çeperlerine tutunarak kendimize doğru tırmanmak için bir fırsattır. Ramazan, umutların tükendiği, geleceğin belirsizleştiği bir dünyada, bize yeniden diriliş imkanı sunar.
Değerli Kardeşlerim!
Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin aç bırakıldığı aydır. Yüreğinin çeperlerine tutunarak kendine doğru tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır Ramazan. Umutların kuşlar gibi göç ettiği, geleceğin tüm baharlarının gıyabında ölüme mahkûm edildiği,
gül yüzlü “YÂRİN”in güzel kokusuna kurşunlar sıkıldığı,
ak saçlı sevdaların intihar eden yunuslar gibi kıyılara vurduğu,
ihanet kasırgalarının mamur yürekleri harabeye çevirdiği,
güneşe karşı uluyanların terör estirdiği bir zaman ve mekanda, Ramazan sadece bir imkân değil, bin imkândır, bir kurtuluştur.
Ramazan, tarassut için dolaşıp gönül kıranların değil; mukabele, muavenet, kumanya, teravih ve iftarı ile gönül yapanların ayıdır. Ramazan’ı “beslenme festivaline” dönüştürmek, bu imkânı israf etmekten başka bir şey değildir. Ramazan’ı festivale dönüştürenler, orucu diyete, ibadeti âdete dönüştürürler. İbadeti âdete dönüştürenlerin kaçınılmaz olarak yaptıkları ikinci yanlış ise “âdeti ibadete” dönüştürmektir.
Toplumsal çürüme ve sosyal çözülmeden rahatsız olanlar, sorunun bir parçası olmaktan çıkıp çözümün bir parçası olmak istiyorlarsa, tıpkı Hz. Peygamber’in yaptığı gibi, önce kendileriyle tanış olacakları, biliş olacakları bir hizmete “hicret” etmek durumundadırlar. İşte Ramazan, kalbi ölmemiş, selim akıl sahiplerine böyle bir “hicret” için adeta bulunmaz bir “Hira”dır.
Kendi şahsiyetini yeniden yoğuracak ve doğuracak bir varlık sancısının gül yüzlü meyvelerine en güzel ebeliği ancak Ramazan yapabilir. Oruç tutmakla iş bitmemektedir; asıl yapılması gereken, orucun başını dik tutmaktır. Orucun başı, haram yiyerek beslenen haramzadelere ve haramilere inat, helalin, hakkın, adaletin, hakka hizmetin ısrarlı temsilcisi olmakla dik tutulur. Haramilerin gasp ettiği öz kaynaklarının, gasıp edenlerin elinden alınarak mazlumlara iade etme azminin, hizmet, hizmet diye koşturarak, orucun tamamlayıcı bir boyutu olduğuna inanarak dik tutulur.
Orucun başı, yüreğinizi paylaştığınız gibi sofranızı ve ekmeğinizi; mağdurlarla, yoksullarla, evsiz, işsiz ve aşsızlarla, muavenetle paylaşarak dik tutulur. Ramazan, yalnızca kendi nefsimizi terbiye etme ayı değil, aynı zamanda başkalarının açlığını, yoksulluğunu ve acısını hissetme ayıdır. İftar sofralarımızı, sadece kendi midemizi doyurmak için değil, başkalarının da yüzünü güldürmek için kurmalıyız. Bir lokma ekmeği paylaşmanın, bir yudum suyu ikram etmenin, bir mağdurun başını okşamanın, bir muhtacın duasını almanın ne büyük bir ibadet olduğunu unutmamalıyız.
Her gün iftarda ve sahurda yemeyi düşündüğünüz çeşitli yiyeceklerin bedelini, iman ve özgürlük mücadelesi veren gönül coğrafyamızın sakinlerine ayırıp, “kumanyaya ayırdım” diyerek, orta sınıf bir insanın standardına razı olmakla dik tutulur. Ramazan, bize israftan uzak durmayı, kanaatkâr olmayı ve paylaşmayı öğretir. İftar sofralarımızda lüks ve gösterişten uzak durup, ihtiyaç sahiplerini hatırlamak, orucun manevi derinliğini artırır. Bir yandan kendi nefsimizi terbiye ederken, diğer yandan dünyanın dört bir yanında gaybda, zulüm ve savaşla mücadele eden kardeşlerimize destek olmak, orucun ruhunu tamamlar.
Orucun başı, yeryüzünün tüm açıklarını, mazlumlarını, mağdurlarını yüreğinize alıp, onlara donattığınız gönül sofranızı iç geçirerek izlerken açlığınızı unuttuğunuz zaman dik tutulur. Bir yetimin gözyaşını silmek, bir yoksulun yüzünü güldürmek, bir mazluma umut olmak, orucun manevi boyutunu tamamlar. İftar vakti, sadece kendi midemizi değil, gönül coğrafyamızı da doyurma vaktidir.

Siz orucun başını dik tutarsanız, elbet oruç da sizin başınızı dik tutacaktır. Oruç, sadece aç kalmak değil, insan olmanın erdemini yaşamaktır. Oruç, sadece yemekten uzak durmak değil, haramlardan, kötülüklerden ve zulümden uzak durmaktır. Oruç, sadece nefsimizi terbiye etmek değil, başkalarının derdiyle dertlenmek, onların acısını paylaşmaktır.
Ramazan, bize bu erdemleri yaşama fırsatı sunar. Orucun başını dik tutanlar, hem kendi nefislerini terbiye eder hem de toplumun yaralarını sarmaya çalışır. Orucun başını dik tutanlar, hem kendi ruhlarını besler hem de başkalarının hayatına dokunur.
Orucun başını dik tutanların ve başını oruçla dik tutanların Ramazan’ı bereketli olsun. Rabbimiz, bu mübarek ay vesilesiyle bizleri, kendi nefsimizi terbiye eden, başkalarının derdiyle dertlenen ve topluma faydalı olan kullarından eylesin.
Bu vesileyle, Rabbimizden hep hoş gelen Ramazan’ın bizleri hoş bulmasını, dolu bırakmasını temenni ederiz.
Rabbim, bu mübarek ay vesilesiyle iç dünyamızı nurlandırsın, ruhumuzu maneviyatla doldursun ve bizi “giydirilmiş kalaslar” gibi olmaktan korusun.
Rabbimiz, bu Ramazan’ı bizim için bir arınma, bir diriliş ve bir yeniden doğuş ayı kılsın. Oruçlarımızı kabul etsin, dualarımızı geri çevirmesin. Amin.

Derleyen

Erdal ATAK

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.