35,5435$% 0.28
36,6473€% 0.01
43,5426£% 0.17
3.100,09%0,27
2.713,92%-0,01
9.866,73%1,30
Eski Hâl, Yeni Hâl ve İzmihlal
“İşte eski hâl muhal, ya yeni hâl veya izmihlal.” Bu ifade, Üstad Said Nursi’nin Münazarat adlı eserinde geçen önemli bir düşünceyi yansıtır. Eski hâl, saltanat ve otoriter yönetim biçimlerini, yeni hâl ise cumhuriyet ve demokratik yönetimleri ifade eder. Nursi, geçmişteki otoriter rejimlerin artık geçerliliğini yitirdiğini ve bu çağda yeni hâlin, yani demokratik yönetimlerin kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır.
Otoriter Rejimlerin Çöküşü ve İzmihlal
İzmihlal kelimesi, bozulup gitmek, perişan olmak ya da yok olmak gibi anlamlara gelir. Nursi’nin bu terimi kullanarak işaret ettiği durum, Orta Doğu’daki otoriter rejimlerin çöküşü ve Müslüman dünyasının siyasi ve askeri alanda etkisizleşmesidir. Otoriter yönetimler altında sıkışan toplumlar, zamanla hem içsel hem de dışsal düzeyde eriyip gitmekte, etkisizleşmektedir. Bu, halkın özgürlüğünü kısıtlayan, fikir ve düşünceye engel koyan bu tür yönetimlerin, sonunda yozlaşmaya ve çöküşe doğru ilerlediğinin bir göstergesidir.
“Eski Hâl Muhal, Yeni Hâl veya İzmihlal”
Üstad Said Nursi, bu tespiti yaparak bir yönüyle toplumların evrimsel bir değişim sürecinde olduğunu belirtir. Eski hâl (otoriter yönetimler) artık geçerli değildir. Eğer bu eski yönetim biçimleri ısrarla sürdürülürse, sonunda izmihlal (yok oluş, çöküş) kaçınılmaz olacaktır. Bu noktada yeni hâl— demokratik yönetim şekilleri—toplumların sağlıklı bir şekilde varlıklarını sürdürebilmesi için gereklidir.
Hilafet ve Cumhuriyet: Eski ve Yeni Anlayışlar
Said Nursi’nin hilafetle ilgili tespitleri de burada önemli bir yer tutar. Hilafetin hem bir ruh hem de bir cesedi olduğu belirtilir. Hilafetin ruhu baki kalır, fakat cesedi her dönemin koşullarına göre değişir. Nursi, hilafetin eski saltanat anlayışına dayalı bir şekilden, cumhuriyetçi bir şekle evrilmesinin gerekli olduğunu savunur. Bu, hilafetin manasının kaybolmaması için kaçınılmazdır. Yani, hilafet anlayışı, sadece saltanatla özdeşleştirilemez; zamanın gerekliliklerine göre şekil değiştirmeli ve değişecektir.
Yeni Hâl: Orta Doğu İçin Demokrasi mi?
Orta Doğu’da, otoriter rejimlerin sürdürülmesi ve geçmişteki saltanat düzenlerinin tekrar edilmesi, bölgedeki halkların siyasi ve askeri açıdan etkisizleşmesine yol açmıştır. Demokrasi ve cumhuriyetin benimsenmesi, Orta Doğu’nun daha adil, özgür ve istikrarlı bir geleceğe doğru adım atmasını sağlayacaktır. Said Nursi’nin vurguladığı gibi, eski hâl (otoriter rejimler) artık geçerli değildir; ya yeni hâl (demokrasi) kabul edilecektir, ya da bölge izmihlal (çöküş) sürecine girecektir.
“Orta Doğu, İzmihlal ve Arap Baharı” başlığı, bölgedeki siyasi, sosyal ve kültürel dönüşüm süreçlerini ele alan bir yazı.. Bu başlık, birkaç önemli unsuru bir araya getiriyor ve derin bir anlam taşıyor:
1. Orta Doğu: Bölgenin tarihsel, kültürel, dini ve coğrafi bağlamda geniş bir kapsamı ifade eder. Orta Doğu’nun sosyo-politik yapısını, krizlerini, tarihsel geçiş süreçlerini veya ekonomik durumunu ele alabilir.
2. İzmihlal: Bu kelime, felakete uğrama, çöküş, yok olma veya büyük bir karışıklık içinde olma anlamına gelir. Orta Doğu’nun son yıllarda yaşadığı büyük değişimler, siyasi çöküşler, savaşlar, iç karışıklıklar ve sosyal bozulmalarla ilişkili olarak bu kavram, bölgedeki mevcut durumun derinliğini ve vehametini vurgular. “İzmihlal” kelimesi, Arap Baharı’nın başlangıcındaki umutların ardından gelen düş kırıklıklarını ve yeni bir belirsizliğe evrilen durumu da simgeliyor.
3. Arap Baharı: 2010’ların başında başlayan ve Orta Doğu’da büyük değişimlere yol açan bir dizi ayaklanma ve protesto hareketini ifade eder. Özellikle Arap Baharı’nın bölgedeki etkileri, ardından gelen çalkantılar, başarısızlıklar ve beklenmedik sonuçlar ve dağınıklıkları ile bir hazan oşmuştur.
Bu yazı ve başlık, geniş bir perspektifle bölgedeki siyasi, toplumsal ve kültürel değişimlere dair derinlemesine bir analiz yapılmasını çağrıştırıyor. Özellikle Arap Baharı’nın getirdiği devrimci umutlar ve sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları, Orta Doğu’nun izlediği yolu ele almak için uygun bir temel oluşturur. “İzmihlal” kelimesi, bölgenin yaşadığı trajik süreçlerin altını çizerken, “Arap Baharı” da bir dönüm noktasının simgesi olarak dikkat çeker.
Sonuç olarak, “Orta Doğu, İzmihlal ve Arap Baharı” başlığı, Orta Doğu’nun tarihsel ve modern bağlamda yaşadığı dönüşüm, içsel krizler ve dışsal etkileri irdeliyor. Orta Doğu’nun geleceği için yeni hâl—demokratik, halk iradesine dayalı yönetimlerin güçlenmesi— VE İNAYET-İ İLAHİNİN GELMESİ İÇİN VİFAK, İTTİFAK VE DUA gerekiyor….
Dipnotlar:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.