Yönetimin en önemli ilkesi adaletir. İnsan da önce kendinin çobanıdır. Midesinden, kalbinden, gözünden, dilinden sorumludur.
Bunları yönetirken midenin hakkını verip, kalbinin hakkını vermesse adaletsizlik yapmış olur. Helal lokma yemek için vazifelendirilmiş mideye haram lokma verirsen midene zülmetmiş olursun. Çift sürmek için öküz yaratılmış, ineği çift sürmede kullanırsan nasıl adaletsizlik olursa sana verilen bir organı, duyguyu gayesinin dışında kullanırsan kendine karşı zalim olursun. Örnekleri artırabiliriz.
Öyleyse insanın, havassı zahire ve havassı batıne olarak kendi maiyetine neler verilmişse hepsine adaletli muamele etmesi gerekir. Gerekir ki ailesine, topluma karşı adaletli olabilsin. Kendi mahiyetindeki latife ve organların istidadı nisbetinde haklarını hak sahiplerine verirse, işte o insan çevresine ve topluma karşı da adaletli olacaktır. Öfkesi zülme sebebiyet vermediği gibi, sevgiside sui istimale ve kayırmaya sebebiyet vermemelidir. İşletme yönetimin den devlet yönetimine kadar bu daireyi genişletebilirsiniz.
Evet,önce insanlara kendini nasıl adaletle yönetebileceği öğretilmeli.Yoksa, nefsi emmareye iş kalırsa insanı zalimliğe sevkeder.(1).إن الا نسان لظلوم ayetinin sillesini yer.
Aman dikkat! İmamı Rabbani Hazretlerinin ifadesiyle”nefsi emmare dine inanmaz” denilen o nefsi emmare sizi aldatmasın.
ولا تكون كالذين نسوا الله فأنساهم أنفسهم2) ayetinde geçtiği gibi size Allah unutturmasın.
Çünkü insan, Allah’ı unutursa -Allah korusun- ona herşey normal gelir.
Yönetimde adalet, şahidlikte adalet, yargıda adalet, ticari hayatta adalet, aile içinde adalet başlıklarını kısaca açmaya çalışacağız.Ama bir sonraki yazıda inşaallah.
1-İbrahim 34
2-Haşir 19