“Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, Fedâilu’l Kur’ân 21)

Müslümanım diyen çoğumuzun bildiği bu Hadis-i Şerif’in en geniş uygulama alanı olan Kur’an kurslarının bilinen ve bilinmeyen yönlerine dikkat çekmek istiyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığının ciddi çalışmaları sayesinde son yıllarda hemen hemen her mahallede Kur’an kursu tabelası gözümüze çarpar oldu. Kur’an kurslarında çalışan bir öğretici olarak ülkemizdeki insanların bakış açısının farklılık arz ettiğini düşünüyorum.

Ağırlıklı olarak bayanlara hizmet eden Kur’an kurslarımız maalesef bazı bayanlar için sadece gelip geçerken gördükleri tabela olarak kalıyor.

Bazı bayanlarımız için birkaç sayfa Kur’an okunup arkasından pasta börek yenilip sohbet ve şamatayla geçen mekânlar olarak algılanıyor. Sayısının son zamanlarda artmasını gereksiz bile bulanlar var. Ama elhamdülillah bayanlarımızın çoğunluğu için vazgeçilmez eğitim kurumları haline gelmiş durumda.

Öğrencilerimizin ikinci evi olarak gördükleri manevi eğitim mekânlarımız çok güzel faaliyetlerde bulunsa da bazı sıkıntılar da yok değil. Öne çıkan sıkıntıların başında öğrenci profilindeki farklılıkların olduğunu düşünüyorum. Eğer Kur’an kursu büyük değil, bir ya da iki öğretici çalışıyorsa öğrenci seviyesine göre sınıf ayarlamak mümkün olmuyor. Böyle olunca da 80 yaşındakiyle 20 yaşındaki, çocuklu bayanla çocuksuz bayan, okuma yazma bilmeyenle üniversite mezunu aynı sınıfta ders görmek zorunda kalıyor. Öğrenci profili bu kadar farklı bir sınıfı idare etmek ve herkesin seviyesine uygun hitap etmek te öğreticinin becerisine kalıyor.

Almanya vize başvuru Amaçları

Tecrübesi olan öğreticiler bunu zamanla öğrenmişler ama mesleğine yeni başlamış olanlara seminer vb. programlarla destek verilirse daha faydalı olacağı kanaatindeyim.

Sınıf seviyesi farklıda olsa çoğu bayana Kur’an kursu terapi mekanı gibi geliyor. Hem Kur’an-ı Kerim öğreniyor hem de sıkıntılarını gerek hocasına gerek sınıftaki diğer öğrencilere anlatarak rahatlamış oluyor.

Her öğreticinin farklı şekillerde şahit olduğu ilginç hatıraları vardır. Bende bir hatıramı anlatıp bitirmek istiyorum. Bir gün bir öğrencim yanıma gelerek “Hocam biliyor musunuz ben önceden sürekli antidepresan kullanıyordum. Ailemde huzursuzluk vardı ve kursa gelmemle her şey değişti. Bunu eşimde fark ettiği için aynı sıkıntılardan muzdarip olan arkadaşına Kur’an kursuna gönder diye tavsiyede bulunduğunu duydum” diyerek ailevi huzurunun geri geldiğini dile getirdi.

Son yıllarda birçok güzel işler başlatan Diyanet İşleri Başkanlığı K.K. öğreticilerine yaşam koçluğu gibi sertifika programları konusunda eğitim almasına imkân tanısa öğrencilerine daha profesyonel yardım edebilirler diye düşünüyorum. Bunun olup olmayacağını ise zaman gösterecek.