35,5597$% 0.35
36,6370€% 0.03
43,5145£% 0.18
3.102,21%0,30
2.714,93%-0,02
9.866,73%1,30
Öfkenin İnsan Üzerindeki Etkisi
Affına ve rahmetine ancak ümit sahiplerinin güvendiği Allah’a hamdolsun. O Allah ki, öfkesinin ve azabının neticesinden ancak takva sahipleri sakınır. Kullarını, haberleri olmaksızın sevk ve idare eder, şehvetlerini onlara musallat kılar. İştahlarının çektiğini terk etmelerini emreder ve onları öfkeye müptela kılar. Öfkelendikleri konularda öfkelerini yutmakla kendilerini zorunlu kılar. Ardından onları şehvet ve lezzetlerle sarar, iradelerini denemek için ellerine verir.
Öfkenin Ateşi ve Şeytanın Etkisi
Öfke, kalplerde yanan bir ateş kıvılcımı gibidir. Bu ateş, insanın içindeki gurur ve azameti dışa vurmasına sebep olur. Öfkenin ateşi, kalpte gizlenen kötülüklerin dışarıya çıkmasına neden olur. İnsan, Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytanın etkisinde olan bir varlık haline gelir. Şeytan, öfkenin körüklenmesinde etkili olarak insanı yoldan çıkarır.
KUR’AN’DA ŞÖYLE BUYRULUR:
قَالَ رَبُّكَ أَنَا۟ خَلَقْتَنِي مِن نَّارٍ وَخَلَقْتَهُۥ مِن طِينٍ
“Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın!” (A’raf/12)
Öfkenin Ruhsal Durumu
Muhakkak ki çamurun durumu sükûnet ve vâkâr içindeyken; ateşin durumu ise alevlenmek, parlamak, hareket ve ızdıraptır. Kin ve hased, öfkenin doğurduğu kötü neticelerdir. Helak olan kimseler, bu iki kötü hasletten dolayı helak olmuşlardır. Fesada uğrayanlar da onlardan dolayı fesada uğramışlardır.
Kin ve Hasedin Kaynağı ve İnsan Üzerindeki Etkisi
Kin ve haset, öfkenin doğurduğu kötü sonuçlardır. Kin, bir kişiye karşı beslenen derin nefret ve intikam arzusudur. Hased ise başkalarının sahip olduğu şeylere duyulan kıskançlıktır. Bu iki duygu, insanın kalbini kirletir ve onu kötülüklerle sarar. Bu duyguların kökeni, insanın içindeki doğruluktan sapmalarına ve helak olmalarına yol açar.
Ayet:
فَطَوَّعَتْ لَهُ نَفْسُهُ قَتْلَ اَخٖيهِ فَقَتَلَهُ فَاَصْبَحَ مِنَ الْخَاسِرٖينَ
” Sonunda içindeki duygular onu kardeşini öldürmeye itti; onu öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.” (Mâide, 5:30)Hâbil, kardeşi Kâbil’e, onu öldürmek gibi büyük bir günahtan sakındırmaya çalıştı. Ancak Kâbil, kardeşinin nasihatlarını dinlemedi ve kıskançlık duygusu onu cinayet işlemeye itti. Müfessirler, Hâbil’in sözlerini “Senin diğer günahlarınla birlikte beni öldürmenin günahını da yüklenmeni istiyorum” şeklinde yorumlamışlardır. Kâbil, nefsinin etkisiyle kardeşini öldürüp, hem dünyada hem de âhirette büyük bir hüsrana uğramıştır. Hz. Peygamber, “Haksız yere öldürülen hiçbir kimse yoktur ki onun kanından Âdem’in ilk oğluna bir pay ayrılmasın” buyurmuştur. Bu kıssadan, Allah’a ve âhirete inanç, takvâ ve ibadet gibi konularda Hâbil ve Kâbil’in bilinçli oldukları anlaşılmaktadır.(Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 255-256)
Kin ve hasedin kalpte yerleşmesi, insanın düşmanlık ve fesat yaratmasına neden olabilir. Bu duygular, sadece kişiyi değil, çevresindeki toplumu da zarara uğratır.
Öfkenin Kötülüğünü ve Hakikatini Anlamak
Öfkenin kötü sonuçları ve doğası, insanların dikkatle değerlendirmesi gereken bir konudur. Öfkenin kalpteki etkilerini bilmek, insanı bu duygulardan korunmaya yönlendirir. İslam’da öfke, içsel huzursuzluğu arttıran bir duygu olarak kabul edilir ve bu yüzden kontrol altına alınması gereken bir durumdur.
Öfkenin Kalpten Sökülmesi: Riyazet ve Tedavi Yöntemleri
Öfkenin kalpten sökülmesi mümkündür. Bunun için doğru bir manevi eğitim (riyazet) ve sabır gereklidir. Kişi, kalbindeki öfke, kin ve haset gibi duyguları temizlemek için çaba göstermelidir. İnsan, öfkenin kötü etkilerinden arınarak içsel huzura ulaşabilir.
Riyazet, tasavvuf literatüründe, kişinin nefsini terbiye etmek ve Allah’a yakınlaşmak amacıyla uyguladığı manevi disiplin, zorluk ve değerli davranışlar bütünü olarak tanımlanır. Riyazet, kelime olarak “yorgunluk” veya “zorluk” anlamına gelir, ancak tasavvufî anlamda, dünya nimetlerinden uzak durarak, dünyevi zevklerden ve isteklerden feragat ederek ruhsal ve manevi gelişim için yapılan bir çaba olarak kullanılır.
Riyazetin amacı, kişinin nefsi (arzuları ve içsel eğilimleri) üzerinde kontrol sağlayarak Allah’a yakınlaşmaktır. Bu, sıkı bir disiplinle yapılır ve kişiyi dünyevi arzularından arındırmaya yöneliktir. Bu manevi süreç, tasavvufun temel uygulamalarından biridir ve genellikle şunları içerir:
Öfkenin Kabarmasına Sebep Olan Faktörler
Öfkenin sebepleri kişiden kişiye değişebilir. Ancak genel olarak öfkenin kabarmasına sebep olan faktörler şunlardır:
Aşağılama veya hakaretler
,Bu durumlar karşısında sabırlı olmak ve öfkenin etkilerini kontrol etmek için manevi yöntemlere başvurmak gereklidir.
وَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَم۪يلًا ”Onların söylediklerine sabret, yanlarından güzellikle ayrıl.” (Müzzemmil, 73:10) |
Öfke Anında Ne Yapılmalı?
Öfkelendiğinizde yapılması gerekenler:
Öfke, kin ve haset, insanın ruhsal sağlığını bozan ve toplumsal huzuru tehdit eden ciddi duygulardır. İslam, bu duygularla mücadele etmenin yollarını öğretir ve bunları kalpten silmenin önemi üzerinde durur. Öfkenin kontrol edilmesi, kin ve hasedin arındırılması, insanın hem bireysel hem de toplumsal huzurunu sağlayacak adımlar olarak kabul edilir. İslam’da, sabır, af, hilim, ve şükür gibi erdemler, kalbin temizlenmesinin ve ruhsal huzurun kazanılmasının temel yollarıdır.
ATA DURAN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.