Ne Kadar Müslümanız, Ölçtünüz mü kendinizi?

Ne Kadar Müslümanız, Ölçtünüz mü kendinizi?

Toplumda insanlar arasında, örnek alınanların sayısı çok fazla değildir. İşlerindeki dürüstlüğüne ve kazancına bakarak işleri düzene koyanlar, dostlarının iyi ve güzel yaşayışındaki sadeliği hayatına tatbik edemeyenler ve derslerini çalışarak değil farklı yöntemlerle geçmeye çalışanlar ne kadar fazla, tersini yapanların sayısı da ne kadar az sayıdadır. 

Bazen, arkadaşlarımızın, huyunu ve ahlakını beğendiğimiz oğlunu, kızını, damadını, gelinini; kendi eşdeğerler ile karşılaştırırız. Bazen kendi yakınlarımızı yereriz. Niye? Onları beğenmediğimiz, yaptıklarının doğru olmadığını belirtmek ve bildiğimiz, anlattığımız, örnek gördüğümüz kimseler gibi olmadığı için mi?

Bizler; iyiyi kötüden ayırt etmeyi, birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, ahlaki güzellikleri, dürüstlüğü, doğruluğu, erdemli davranışı, hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin boyutunu, adaletin tatbikatını, kısaca her şeyin en iyisini ve en güzelini, o Rahmet Peygamberinin tebliğ, tavsiye ve uygulamalarından öğreniyoruz. Hayatımızı anlamlı kılan değerlerimizi, Dünya ve Ahiret dengesini, insan onuruna uyan yaşama sanatını bizlere hep o göstermiştir.

Ölçümüz, örnek alacağımız insanın Hazreti Muhammed (sav) olması gerektiği başka nasıl ifade edilebilir. Peygamberimizi şairimiz: “Müjdecim, Kurtarıcım, Rehberim, Peygamberim” diyerek ne güzel ifade etmiştir.

Bizleri yaratan Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de peygamberimizden bahisle: “Andolsun ki, Allah’ın Rasülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” buyuruyor. İşte bu yüzden, Ashab onun hayatını titizlikle incelemiş, ilke ve prensiplerini önce kendileri için örnek almış, hem de kendilerinden sonra gelecek olan nesillere aktarmak için büyük bir gayret ve özen göstermişlerdir. 

Ahiret iyiliğini, selametle yaşamayı ve bütün faziletleri kendisinde kazanmak isteyen kişi, Hz. Muhammed’i (sav)  örnek almalı.  Çünkü Allah’ın Resulü, bütün hayırlarda ve güzelliklerde en ileridedir. Allah onun ahlakını övmüş, faziletleri en mükemmel şekliyle onda toplamış ve onu her türlü kusurlardan arındırmıştır. Peygamberimiz asırlar öncesinde günümüze hitap ederek bizleri uyarmıştır.

Peygamber Efendimiz bize kim olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi öğreten; neye hangi gözle bakmamız gerektiğini anlatan; en iyiye ve mükemmele nasıl ulaşacağımızı belleten bir peygamberdir. Kısacası fani ömrü en iyi şekilde değerlendirmenin yolunu, dünya hayatında başarılı olmanın yöntemini gösterendir.

Sözlerin en hayırlısının Kur’an-ı Kerim, gidilecek yolların en iyisinin kendi yolu olduğunu kesin bir dille söyleyen; Allah’ın kitabını elimize alarak kendi yoluna düşmemizi, Allah’ın Kitabını okuyarak, buyruklarını yaparak izinden gitmemizi tembih eden O’dur. Böyle yaptığımız takdirde hiçbir yanlışa düşmeden, bizi avlamayı bekleyen kurtlara yem olmadan yolun sonuna varacağımızı hatırlatan O’dur. Duyguları akıl, tecrübe ve vahyin ışığında uyarmak, ciddi ve meşru işlere yönlendirmek gerekmektedir. Zira gerçek ve sürekli mutluluk yani cennet böyle bir mücahede ile kazanabilecektir. Nefsin istekleri ne kadar cazip de olsa onlara boyun eğmemek, ibadetler ve diğer buyruklar nefse ne kadar zor ve ağır gelse de onları seve seve yapmak gerektiğini bize o anlattı.

 
Bizim en önemli meselemiz, iyi bir Müslüman, iyi bir mü’min olabilmektir. Mü’min olabilmek için de kendimizi her an hesaba çekmemiz yani düşünce ve davranışlarımızı her an kontrol etmemiz gerekmektedir. Peygamber Efendimiz bu konuda bize şunları söylüyor:

“Akıllı kişi, nefsine hakim olan ve ölüm sonrası için çalışandır” 

Diğer bir söyleyişle, akıllı adam kıyamette hesaba çekilmeden önce kendini dünyada hesaba çeken kişidir. Konuyla ilgili “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Allah’ın huzurunda vereceğiniz o büyük hesaba kendinizi şimdiden hazırlayınız. Kendini daha dünyada iken hesaba çekenlerin ahiretteki hesapları kolay geçecektir.” ifade edilen bu söz ne kadar güzeldir. 

Kendini hesaba çekmenin çeşitli yolları vardır. İnsan kendi kendine bazı sorular sormak ve bu soruların cevabını aramak suretiyle de nefis muhasebesi yapabilir. Yaşadığımız Müslümanlık ile, kendimize örnek aldığımız Hz. Muhammed’in ölçülerini karşılaştırarak, kendi müslümanlığımızın derecesini ölçmeliyiz. Madem Peygamberimizi çok seviyoruz, onu adı anıldığında büyük bir coşku ile salat ve selam gönderiyoruz, şefaatine kavuşmak için dualar ediyoruz.  O halde biz ne kadar peygambere yakınız, peygamber bize ne kadar yakın….

Şimdi küçük bir denemesini yapalım. Kendinize sorular yöneltin. Cevaplarını da kendimiz vermeye çalışalım. Ama cevap vermeden önce Peygamberimizin örnek almamız gereken hadislerini ve değerlerini dikkate almalıyız.

Haftaya sorular gelecek, hazırlayın kendinizi bakalım durumumuza, Efendim! hayatınızın huzurlu olması dileğiyle…

İ. Sami AKTAŞ( isami.aktas@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.