Tirmizi Müslüman, İslam Dini’ni seçmiş; Dininin gerektirdiği kural ve emirleri yapmaya söz vermiş taahhüt etmiş kişidir.Bu büyük bir dikkat ve titizlik bir okadar da sorumluluk gerektirir. Bu yüzden Hadis-i Şerif’te istenen olması gereken tutum ve davranıştır. Emir; Yaratılmışların en mükemmeli Hz. Muhammed (sav)’den geldiği için şeksiz şüphesiz riayet etmek gerekir.Habiballah; bize ümmetine kısa öz ama geniş anlamlarda dikkatli ciddi olmamız gerektiğini formüle edip söylemiştir. Öyle bir istek ki bu; hem müslümana yakışır güzellikte hemde tüm insanlara verecek cömertlikte olmalıdır.Yani savunma bahane gerektirmez; gayri müslim birine yapma; hayvana yada eşyaya yapma ya da sevmediğim biri,beni sevmiyor, bana kötülük etti, aciz yaşça küçük diye açık kapılar bırakmıyo. İnsan ise olay bitmiştir. Müslüman isek olay bitmiştir. O halde; içinde olduğumuz olay-şart ne olur olsun karşımızdaki kişi kim olur olsun müslümana yakışır hal insanlara el ve dil ile zarar vermemek gerektiğidir. Dini tamamlamak üzere gönderilen Hz Peygamber (sav) ahlakı, yaşamı, sünnet ve hadisleriyle ümmetine örnek olmuş tavsiyelerde bulunmuştur.

Bize düşen ”Lebbeyk Ya Resulallah!”emrindeyim buyur emret deyip hayatımıza geçirmektir Çorak bir toprağın suya kanması misali O’ndan duymuş gibi; kulakla degil gönlümüzle duymuş gibi; bi yerlerde okumuş gibi değil; Sahabe arasında Resul karşısında oturmuş gibi; hadis leri; MUHAMMDED’İN gül dudaklarından dökülmüş gibi varsayalım hayata geçirelim.Hayalde sınır yok ya hayal ettik, bir düş kurduk, bir rüya gördük gibi.Sohbet etti bize Nebii. tenezzül buyurdu şeref verdi rahmet bereket getirdi sanki. Öyle etkilendik, sevdik ki sohbetini sesini tavrını başımızda her an uçacak bir kuş varmışta kıpırdamadan dinledik bir hoş olduk, huzur bulduk diyelim. ”Tamam mı?” dedi ve isminizi söyledi farzedin. Titredik mahcup olduk onore olduk haz duyduk.

Adımızı söyledi diye huzur bulduk Ve ”Tamam Ey Allah’ın Elçisi!” der gibi Ebubekir gibi. Tekrar şehadet eder gibi…Ve uyandık sanki rüyadan istemeyerek Şartlar değişti ortam kişiler değişti. Kızdık, öfkelendik, şeytanın fısıltılarına kulak verip, niyeti bozuk insanlara kandık haksızca haklı nedenler bahaneler bulduk kendimizce….ruhumuzda; Onun var benim neden yok diye haset ettik, emanete ihanet ettik, kul haklarına girdik, ellerimizle güzellikleri yıktık devirdik… Dilimizle yaptıklarımız daha büyük uçurumlar açtı ruhumuzda; daha büyük enkzlar bıraktı benliğimizde”Cehenneme girmeye dil yeter!” hadis-i şerif!ini unuttuk. konuştukça battık; battıkça konuşma hakkı bulduk kendimizde hadsizce… Gıybet ettik,kapalı kapılar ardında! kardeşimizin ölmüş etini ısırdık, çiğnedik yuttuk.

Söz taşıdık perde arkalarından üşenmeden keyifle. Alay ettik zayıflarla, güçlendiğimizi sandık iyice zayıfladığımızı farketme gayretsizliği ile,İftira ettik zanlarımıza kapılarak, çok şey bildiğimizi sanıp hiçbişey bilmediğimizi unutmak istercesine, Koğuculuk yaptık farkında olarak olmayarak, Boş konuştuk, çok konuştuk, hep konuştuk. sukut altındır ya gümüş bile olmayan sözlerimizi sarfettik pul diye Kendimizi methederek, büyüklük taslayarak, böbürlenerek, Kalp kırdık, gönül yıktık harap-virane ettik.Unuttuk susmayı, emin emine olmayı. İnsanları, din kardeşimizi, yanımızdaki, yakınımızdaki belkide bizde hakkı olan emeği geçenlere bile yaptık.Sonra öyle kırıldı ki, korktu ki bizden çekinmeye öte gitmeye başladı.

Şerrimizden firar etti belkide.Biz yaptık bunu sıkıntısını derdini anlatma paylaşma ihtiyacını hakkını aldık elinden haksızca.Söyleyemedi azarlarız hor görür alay ederiz diye. Yardıma muhtaçtı cesaret göremedi göstermedik anlatamadı yardım edemedik dinlemedik zarar ettik. Bir günahını setredip örtemedik binlerce günahımızı açtık. Üryan kaldık.

HER İNSAN KENDİ İRADESİ İLE KADERİNİN ÇOCUĞUDUR

Belkide ona ihsan edilmiş lütüf ve kerem e vesile olup nasiplenemedik. Fırsatımızı kaçırdık. Yazık ettik kendimize.Kim bir iyilik yaparsa kendine, kim bir kötülük yaparsa yine kendinedir unuttuk. Gün geldi hesap döndü bizim yardıma ihtiyacımız oldu sıkıntımız derdimiz oldu. Ve tutacak bir el yaslanıp ağlayacağımız bir omuz aradık durduk.Yardım edenleri bizi dinleyenleri hakkı ve sabrı tavsiye eden dostlarımızı sevdik saygı duyduk minnettar kaldık. Birilerine yaptıysak yapıldı yapmadıysak yapayalnız hissettik kendimizi içimiz acıdı, üşüdük.Felik felik şerrinden kötülük ve kemliğinden kaçılan biri etmesin bizi Rabb’im.

Asık yüzünden,çatık kaşından,somurtuk ifadesinden,bed sözünden,pinti gönlünden,uzun elinden kaçılan biri etmesin bizi Allah. İnsanlar bir ucubeden kaçar gibi kaçmadan bizden; biz kaçalım bizden.Ve İslam Şerefiyle yaratılmış fıtratımıza doğru bir U dönüşü yapalım.İyilik yapalım bize,Yatırım yapalım ahretimize,Güven, sevgi, saygı dağıtalım çevremize, Özlenen, aranılan emin biri olmak adına,Çözüm üretelim, soru işaretleri kaldıralım karanlıkları aydınlatalım, Başkalarını eleştirir gibi eleştirelim kendimizi, Kendimizi hoşgörür gibi hoşgörelim diğerleri.