38,4292$% 0.2
43,8350€% -0.02
51,3195£% -0.01
4.099,20%-0,71
3.318,98%-0,90
9.432,55%-0,61
Cenaze namazı, İslam’da farz-ı kifâye olarak kabul edilen ibadetlerden biridir. Müslümanların vefat eden din kardeşlerine karşı yerine getirmeleri gereken en önemli dini vecibelerden biri, cenaze namazının kılınması ve gerekli hazırlıkların yapılmasıdır. Kadın veya erkek fark etmeksizin, yalnızca bir Müslümanın bu namazı kılmasıyla farz yerine getirilmiş olur.
Cenaze namazı, üç temel unsurdan oluşur: Allah’a senâ (övgü), Resûlullah’a (s.a.s.) salât (salavat) ve ölü için dua etmek. Bu ibadet, vefat eden Müslümana bir veda ve ona yönelik bir rahmet niyazıdır.
وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰ أَحَدٍ مِّنْهُم مَّاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِ ۖ إِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ
“Onlardan ölen hiçbirinin (cenaze) namazını kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resûlü’nü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler.” *(et-Tevbe, 9/84)
Bu ayetin nüzul sebebi, Tebük Seferi’ne katılmayan münafıkların durumu ile ilgilidir. İslam tarihine göre, Tebük Seferi sırasında bazı münafıklar geçerli bir mazeretleri olmaksızın savaşa katılmaktan geri durmuş ve İslam toplumuna karşı iki yüzlü tavırlarını sürdürmüşlerdir. Bunlardan biri olan Abdullah bin Ubey bin Selûl, Medine’de münafıkların lideri konumundaydı ve vefat ettiğinde oğlu, Peygamber Efendimiz’den (s.a.s.) onun cenaze namazını kılmasını istemiştir. Efendimiz (s.a.s.), onun münafıklığını bilmekle beraber, ümmetine karşı merhametli bir tutum sergileyerek namazını kılmaya yönelmişse de, bu ayet nazil olmuş ve münafıkların cenaze namazının kılınmasını yasaklamıştır.
Bu yasak, münafıkların inkârları üzere öldükleri için Allah katında bağışlanmalarının mümkün olmayacağını ve onlar için istiğfar etmenin faydasız olduğunu göstermektedir. Ancak buradan, gerçek müminlerin cenaze namazının kılınması gerektiği sonucu da çıkarılmaktadır. Ayetin yasak getirmesi, tersinden bakıldığında, Müslümanlar için cenaze namazının farz olduğunu ima etmektedir. Bu sebeple İslam alimleri, bu ayeti cenaze namazının hükmüne dair deliller arasında zikretmişlerdir.
Bu ayet, münafıkların cenaze namazının kılınmasını yasaklamakla birlikte, Müslümanların cenaze namazının kılınması gerektiğine işaret etmektedir. Zira bir şeyin yasaklanması, onun aksi durumunda uygulanmasının meşru olduğunu gösterir. Dolayısıyla Müslümanların cenaze namazı kılması, bu ayetin işaret ettiği bir farz-ı kifâyedir.
قَدْ مَاتَ أَخُوكُمْ فَقُومُوا فَصَلُّوا عَلَيْهِ
“Bir din kardeşiniz vefat etmiştir. Kalkın, onun cenaze namazını kılın.” (Müslim, Cenâiz, 66 [952]; Buhârî, Cenâiz, 54 [1320])
Bu hadis, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.), sahabelerine cenaze namazını kılmalarını emrettiğini açıkça göstermektedir. Hadisin bağlamına bakıldığında, Efendimiz (s.a.s.)’in, vefat eden bir Müslüman için bu namazı kılmayı teşvik ettiği görülmektedir.
Bu emir, bireysel bir farz değil, farz-ı kifâye niteliğinde olup, bazı Müslümanların yerine getirmesiyle diğerlerinin üzerinden sorumluluğun kalkacağını göstermektedir.
Hadisin rivayet edildiği kaynaklar olan Müslim ve Buhârî, hadislerin güvenilirliğini teyit eden en önemli hadis kitaplarıdır. Bu hadis, İslam toplumunda cenaze namazının ne kadar önemli bir ibadet olduğunu vurgular. Ayrıca sahabeler, Peygamberimiz’in bu emrini sürekli yerine getirmiş ve cenaze namazını kılmayı ihmal etmemiştir. Bu da İslam’da cenaze namazının farziyetine dair uygulamalı bir delil niteliğindedir.
Cenaze namazı, ölen Müslümana yapılan bir dua ve rahmet dileği olduğu gibi, aynı zamanda yaşayan Müslümanların birbirine karşı olan manevi sorumluluklarını da hatırlatır. Toplumsal birlikteliği ve dayanışmayı pekiştiren bu ibadet, İslam’ın merhamet ve vefa ilkeleriyle de doğrudan ilişkilidir.
Cenaze namazı, Müslümanların vefat eden din kardeşlerine karşı son görevlerinden biridir.
Hem Kur’ân-ı Kerîm hem de hadisler, bu ibadetin farz-ı kifâye olduğuna işaret etmektedir.
Bu namaz, Müslümanın son yolculuğuna dua ile uğurlanması, ona rahmet ve mağfiret niyaz edilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
Dolayısıyla Müslümanlar, bu sorumluluğu yerine getirmek için gayret göstermeli ve cenaze namazına gereken önemi vermelidir.
Kaynak: Diyanet İşleri Yüksek Kurulu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.