DOLAR

38,8949$% 0.36

EURO

43,4533% -0.25

STERLİN

51,6683£% -0.22

GRAM ALTIN

3.999,77%-0,80

ONS

3.202,00%-1,14

BİST100

9.668,36%1,33

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

Müftü Yaran müslümanları uyardı! Uyanık olun

Müftü Yaran müslümanları uyardı! Uyanık olun
0

BEĞENDİM

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Suudi Arabistan merkezli “Hey’etü’l- Alemiyye li’l- Mesacid” kurumunun düzenlediği “İmam ve Hatiplerin Aşırılık, Radikalizm ve Terörle Mücadeledeki Rolü” başlıklı “I. Uluslararası İmam ve Hatipler Konferansı”na katıldı.

Konferansın ilk gününde bir konuşma yapan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’nın cahiliye çağında İslam dininin hükümlerini insanlara tebliğ ettiğini ve şirk bataklığında çırpınan insanlara tevhid akidesini gösterdiğini ifade etti.

### “Peygamberimiz, şirke karşı tevhid mesajlarını insanlara duyurdu”

Yaran konuşmasına şöyle devam etti: “Cahiliye çağının en önemli özelliği şirkin hâkim olması idi. Peygamberimiz şirke karşı “La ilahe illallah Muhammedürrasülullah” düsturu ile tevhidi ilan etti. Yine ondan önceki çağın hastalığı tahakküm etmekti. Yani insanları kontrol altında tutmak, dünyayı kontrol altında tutmaktı. Bunun için de zulüm yollarına başvuruyorlardı. Güçlü olmaları gerekiyordu. Mal, evlat ve özellikle erkek evlat sahibi olmaları gerekiyordu. Kabileci idiler. Bunların hepsi cahiliye adetleri olarak o gün hâkim idi. Bunları kullanarak hak ihlalleri, zulüm yapıyorlardı. Haksızlık almış başını gitmişti. Mehmet Akif’in ifadesi ile;

**“Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta**

**Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi.”**

**İslam dini şirkin karşısına Tevhidi koyduğu gibi zulüm ve haksızlıkların karşısına en önemli bir ilke olarak da adaleti tesis etti. “**

### “Yeryüzünde adaleti tesis etmekle yükümlüyüz”

“Adalet, İslam dünyasında en önemli ilkedir. Adalet, ihsan, Allah sevgisi ve Allah korkusu… Onun için Cuma günleri bizim hatiplerimiz hutbeyi bir ayet ile bitirirler: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (en-Nahl, 16/90) Burada adalet önemli bir yer teşkil eder. Bir toplum, adaleti tesis edemezse uzun vadeli devam edemez. Onun için bizim kitaplarımızda yine şöyle bir rivayet hep nakledilir: Allah zalim bir devletin, kâfir de olsa devamını sağlar; ama zalim bir devletin o devleti yönetenler Müslüman da olsa devamını sağlamaz. Böyle önemli bir özelliktir adalet. Biz de kendimize bu suali sormalıyız. Ben adil miyim, işimde adaletli miyim, kamu görevi görüyorsam, hakimsem ümmetin herhangi bir kızı Fatıma ile kendi kızım Fatıma arasında fark gözetiyor muyum? Evladım Abdullah ile ümmetin herhangi bir evladı Abdullah arasında fark gözetiyor muyum? Bu prensibi hepimizin içselleştirmesi lazım.”

### “Kalb-i selim nesiller için öncelikle biz kalb-i selim sahibi olmalıyız.”

“İhsan prensibine gelince Peygamberimiz kulluk açısından ihsanı, “Allah’a sanki O’nu görüyormuş gibi kulluk etmendir. Sen O’nu görmüyorsan da O seni görüyor.” şeklinde açıklar. Yine bizim işimiz sevgidir. Allah sevgisinin kalplerde hâkim olmasıdır. Bütün sevgilerin üstünde Allah sevgisinin kalplere yerleşmesi, kalbimizin kalb-i selim olmasıdır. Hz. İbrahim nasıl dua etmişti: “(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma! O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar! Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka.” (eş-Şuara, 26/87-89) Kalb-i selim sahibi nesiller yetiştirmek zorundayız. Kalbi selim nesiller için öncelikle kalbi selim sahibi olmalıyız. Sevgilerin en büyüğü Allah sevgisidir. Ayette: “De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez.” (et-Tevbe, 9/24) O emir gelir. Bunlar fasıkların sıfatlarıdır. Bu sıfatlar üzerinizde ise siz doğruyu bulamazsınız. Allah size bu konuda yardım etmez. Allah’ın yardımını celp etmek için önce kalbimizi düzeltmemiz lazım. Müminler birbirlerinin velisi olduklarını bilecekler ve birbirlerine sahip çıkacaklar. İyiliği emredip, kötülükten sakındırma vazifesi ifa edecekler, namazı ikame edecekler, zekâtı verecekler. Allah’a ve Rasulüne itaat edecekler. İşte böyle olurlarsa Allah da onlara merhamet edecektir.”

### “Kur’an’a ve sünnete kalplerimizi teslim etmek ve o kalplerin sayısını artırmak durumundayız”

“Diğer yandan bir başka husus kalb-i selim için Allah korkusudur. Allah korkusu da müminin kalbinde yer etmelidir. “İnsanlardan, (yeryüzünde) hareket eden (diğer) canlılardan ve hayvanlardan yine böyle çeşitli renklerde olanlar vardır. Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (el-Fâtır, 35/28) Böyle âlimlere, imamlara ve hatiplere, müminlere ihtiyacımız var. Bulunduğumuz yere, konuştuğumuz kişilere göre ayetleri, hadisleri yorumlayıp, çarpıtıyor muyuz? Bunları düşünmemiz lazım. Kur’an’ı her okuduğumuzda imanımız mı artıyor? Bunları kendimize sormamız lazım. “Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.” (el-Enfal, 8/2) Kur’an’a ve sünnete kalplerimizi teslim etmek ve o kalplerin sayısını artırmak durumundayız. Yoksa dünyadaki menfaat Müslümanlarından oluruz. Gelin kalplerimizi test edelim. Hayatımıza, kararlarımıza, düşünce dünyamıza Kitap ve Sünnet mi yön veriyor yoksa biz düşünce dünyamıza ve hayatta beklentilerimize göre Kitap ve Sünneti mi yönlendiriyoruz? Bu sorunun cevabı kalbimiz hakkında vereceğimiz not olacaktır. Eğer İslam’a uymayan şeylerden zevk alıyorsak zevk-i selim sahibi değiliz. O zaman kalbimizi ve aklımızı Kur’an ve sünnet ile takviye etmemiz lazım. Bu vazifeyi ifa edecek en önemli görevlilerimiz imamlarımız, hatiplerimiz, âlimlerimizdir. “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âl-i İmran, 3/104) ayetini unutmayalım. Toplantılarımızı, buluşmalarımızı kontrol etmemiz gerekiyor. İslam itidal dinidir. Kontrol dinidir. “Yeryüzüne salih kullarım varis olurlar” buyuruyor Cenab-ı Hak. Biz, siz vazifelerimizi ifa etmezsek bu varisliği de yerine getirmemiş oluruz. Anlatmaya, dinlemeye hazır bir dünya var karşımızda. Buna karşı İslamofobiyi yani İslam korkusunu besleyen, büyüten, dâhili ve harici kesimler var. İslamofobiye karşı da uyanık olmamız lazım geliyor.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.