Eleme grup maçlarında da rakibimiz olan Çek takımını yenmememiz için bir neden yoktu. Ama şartlar eşit değildi. Onlar bize göre daha disiplinliydiler. Yetenekleri bize göre azdı ama grubumuzda lider olarak şampiyonaya gelmişlerdi.
Diğer taraftan takım içinde yaşananların basına yansıması sonrası gerçekten yüreğimiz sızladı. Paranın değil! Umudun, tutkunun, inancın ve milli şuurun öne çıkmasını isterdik.
Kötü oynanan Hırvatistan ve İspanya maçı sonrasında bu maçta birçoğumuzun umudu yoktu. Ancak futbolun güzelliği de burada devreye giriyor. Her zaman bir geri dönüş imkanınız var.
Bir Arda’nız bir Burak’ınız varsa henüz ümidinizi koruyorsunuz. Tabi ki genç Emre Mor’u da unutmamak gerekiyor.
İşte bu üçlünün geliştirdiği atak ile golü erkenden bulduk. Öne geçmenin verdiği moral ile daha dikkatli ve daha mücadeleci oynamaya başladık. Özgüvenimiz geri geldi ve sahada kalmanın görüntülerini yaşadık maç boyunca.
Ancak rakip belli zamanlar organizeli belli zamanlarda şuursuzca maç boyunca bizi rahatsız etmeyi başardı. Bu anlarda kalede Volkan devreye girdi ve birçok kritik kurtarış yaptı.
Maçın kırılma anı ise ülkemizde uzun yıllardır top koşturan tanıdık isim Sivok’tan geldi. Onun kafa vuruşunun direkten dönmesi bizim adımıza şans anıydı.
Yine kalemizde tehlikeli oldular. Özellikle uzaktan şutları ve kenardan yaptıkları ortalarla gole yaklaştılar.
Bizim kontra ataklarımız da yaptığımız final pasları daha etkili olsaydı farkı çok daha fazla açabilirdik. Elbette tek farklı galibiyet yetmiyordu. Bunun içinde hem defans güvenliğini sağlayıp gol yememek hemde mutlaka ikinci golü bulamamız gerekiyordu.
Bu durumda topu ileriye taşımamız ve mutlaka gol bulamamız bir üst tura geçmek için önemli olacaktı. İkinci yarıda yine tartışılan bir başka isim Ozan ile golü bulduk.
Farkı ikiye çıkardık ancak rakipte boş durmuyordu. Şuursuz geldikleri için daha telaşlı olan taraftı Çek’ler. Böyle olunca skoru korumakta bizim için kolay oldu.
Oyunda göz kamaştıran isim Burak oldu. Genç Emre yetenekli ama oyunu daha iyi okumalı. Hızını ve yaptığı koşuları daha çok takıma katkı için olmalı. Eğer bir iki pozisyonda tercihini şut yerine pastan yana kullanmış olsaydı skoru daha da artırabilirdik.
Öncelikle sıfır çekmediğimiz için mutluyuz. Düşünsenize 1-0 yenildiğimizi! Tam bir kaos! Gol yok puan yok! Bu şoku atlatmamız uzun sürecekti. Şükür ki galip galip gelmesini bildi futbolcularımız ve kendilerini büyük bir ayıptan kurtarmış oldular.
Elbette bu galibiyet kendi başına yetmiyor. Arnavutluk takımını geride bıraktık. Şimdi oynanacak diğer maçlarda ki skorlara kilitlendik. Kalan maçları incelediğimizde bir üst tur uzak değil.
Bundan sonrasını kestirmek güç. Çünkü ben yine Milli Takım’ın bu galibiyete rağmen hayal kırıklığını koruyanlardanım. Yani daha ileriye gitmemiz için Arda’nın, Oğuzhan’ın, Ozan’ın oyunda daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Hakan Çalhanoğlu da yine umut bağladığımız isimlerin başında geliyor ama bir Gökhan Töre bu takımda niye yok halen anlamış değilim.
Çek maçında ki gibi şanslı olmayız. Direkten dönen top, kalecinin kurtardığı şutlar! Bunlar ekstradır bir maç için. Bunun için oyun anlayışını daha sistematik hale getirmemiz gerekir. Coşkuyla, kuru mücadele ile bir yere kadar gidersiniz.
Herşeye rağmen dilerim bir üst tura geçeriz. Gerisi Allah Kerim!