39,5696$% 0.13
45,4943€% 0.22
53,2725£% 0.39
4.283,19%0,06
3.369,80%0,03
9.102,02%-1,02
İslam dünyasında yaşananların nedeninin diğer mensubiyetlerin İslam’a olan mensubiyetin önüne geçmesinden kaynaklandığını kaydeden Başkan Görmez, “İslam dünyasında yaşananların nedeni, diğer mensubiyetlerin İslam’a olan mensubiyetin önüne geçmesidir. Bugün İslam dünyasında neden kardeş kardeşi katlediyor? Bunun sebebi, küçük mensubiyetlerin, İslam’a olan mensubiyetin önüne geçerek Müslümanlığımızı gölgelemesidir.” dedi.
İslam’a olan mensubiyetin önüne geçen her mensubiyetin Müslümanları bekleyen bir tehlike olduğunu vurgulayan Başkan Görmez’in konuşmasından bazı satır başları şöyle;
**“Hiçbir mensubiyet, İslam’a mensubiyetin önüne, geçmemeli…”**
İnsanoğlunun yeryüzünde farklı mensubiyetleri vardır. Bir anne-babaya mensubuz, bir şehrin mensubuyuz. Bir ırkımız var ona mensubuz, dile, mezhebe, cemaate mensubuz. Bu mensubiyetler tamam. Ancak bir tehlike bekliyor bizi. Nedir o? Bunların hiçbirisi İslam’a mensubiyetin önüne geçemez, Hz. Muhammed Mustafa’ya ümmet olmanın önüne geçemez.
**“İslam kardeşliğini yeniden ihya etmeliyiz…”**
İslam kardeşliği, kan kardeşliğinden çok daha önemlidir Allah’ın katında. Sizinle aynı inancı paylaşmayan, ama aynı anne-babadan olan kardeşinizle, aynı inancı paylaşan kardeşinizi mukayese ettiğinizde, Allah’ın katında ikincisi size kardeş olmaya layıktır. İman kardeşliğini, İslam kardeşliğini yeniden ihya etmeliyiz.
**“Kardeşliğimizi, birbirimizi kötülüklerden vazgeçirerek, iyiliğe sevk ederek korumalıyız…”**
Kardeşlik ahlakını ve hukukunu yüceltmeliyiz. Birbirimizin hukukuna riayet ederek, birbirimizi koruyarak, şefkat ederek, merhametle, lokmamızı paylaşarak, kötülüklerden vazgeçirerek, iyiliklere sevk ederek, kardeşlik ahlakını ihya etmeliyiz. Kardeşlik ahlakının en önemli prensiplerinden birisi, kardeşinizi kendinize tercih etmektir. Kardeşlik ahlakı bunu gerektiriyor. Kardeşlik hukukunu ayakta tutmalıyız. Dünyanın neresinde olursa olsun, bizi kardeş kılan bir inancın mensubu olduğumuzu asla unutmamalıyız.
**“Dil, renk, ırk, kabile gibi farklılıklar Allah’ın ayetleridir…”**
Dil, renk, ırk, kabile gibi farklılıklar Allah’ın ayetleridir. Bu ayetler aynı zamanda Müslümanları kardeş kılan ayetlerdir. Biz öyle bir inancın mensuplarıyız ki, Bitlis’te oturan bir mümini, Uganda’da veya Tanzanya’da yaşayan, renkleri farklı, kabilesi farklı, coğrafyası farklı, ülkesi farklı bir mümine kardeş kılan bir inancın mensuplarıyız. Müminlerin renkleri, dilleri, kabileleri, boyları farklı olabilir, mal varlıkları farklı olabilir ancak bunların hiçbirisi kardeşliğe engel değildir. Elbette kardeşlik kardeşlik edebiyatıyla olmaz. Kardeşliğin aynı zamanda bir ahlakı var, bir hukuku var. Allah küçük mensubiyetlerimizi, en büyük mensubiyetimiz olan İslam’a, Kuran’a, Resul-i Ekrem’e mensubiyetimizin önüne geçirerek, fitnelere düşürmesin.
**“Bu topraklarda yanan ateşin sönmüş olmasından dolayı gurur duyuyoruz…”**
Cuma namazının ardından resmi temasları kapsamında Bitlis Valiliğini ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, gazetecilerin çözüm sürecine ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu;
“Biz 30 yıldır bu topraklarda yanan ateşin sönmüş olmasından dolayı bu ülkenin çocukları olarak gurur duyuyoruz. O ateşin küllerinde yeni bir bahçe oluşturarak kardeşlik gülleri yetiştirmek önemlidir. Biz tarih boyunca farklı inançları, kültürleri, yaşatmayı başarmış bir toplumuz. Bizim için ateşin sönmesi elbette önemlidir. Hep birlikte bu ateşin küllerinden bahçeler oluşturmamız gerekir. Bunun mayası bizim dinimizdedir. Dinimiz de bunu emrediyor. Başkan Görmez daha sonra Ahlat Amine Hatun Hafızlık Kız Kur’an Kursu’nun açılışını yaptı.
Elli kız öğrencinin aynı anda yatılı olarak hafızlık eğitimi alacakları kursun açılış töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle konuştu:
Biz Kur’an ile aziz olduk. Kur’an ile yüceldik. Kur’an öyle bir kitap ki, yeryüzünün en bedevi toplumundan bütün insanlığa muallim olan, hakkı, adaleti, ahlakı öğreten, insanlar yetiştiren bir kitaptır. Kur’an öyle bir kitap ki, geldi ve bütün insanlığa, insan olduğunu hatırlattı. Bu kitap geldi, insanlara Rabbiyle doğru ilişki kurmasını öğretti. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmayı, merhametli olmayı, insanlara karşı adil olmayı öğretti. İnsana, insanlığını hatırlatan bir kitap oldu.
**“Kur’an bir hayat kitabıdır…”**
Kuran’ın okunması, ezberlenmesi, dinlemesi de bir ibadettir. Kur’an bir hayat kitabıdır. Kur’an sadece mezarlıkta okunmak için yahut şifa kastıyla bir yere asmak için gönderilmiş bir kitap değildir. Kur’an bize hakkı, adaleti, ahlakı, fazileti, öğreten bir kitaptır.
**“Hafızasında Kur’an taşıyanların sorumlulukları vardır…”**
Hafızların çok önemli sorumlulukları ve yükümlülükleri vardır. Çünkü onlar hafızalarında Kur’an’ı taşıyorlar. Hafızalarında Kur’an’ı taşıyanlar daima doğru sözlü olmak durumunda. Çünkü Kur’an bize doğruluğu emrediyor. Hafızasında Kur’an taşıyanın dilinden yalan çıkamaz. Aslında her Müslüman için geçerlidir bunlar. Ama zihnini, kalbini, Kur’an’a mushaf yapmışsa bir insan çok daha dikkatli olmalıdır. Sadece ezber yetmez. Okuduğunuz Kur’an’ı anlayacaksınız. Okuduğunuz Kur’an’ı anlayacak kadar ilim tahsil edeceksiniz. İlmin peşini asla bırakmayacaksınız. Siz Kur’an’a hizmet ettikçe, Kur’an size bütün perdelerini, manalarını, hakikatlerini açar.
**“Bizleri birleştiren Kuran’ın rehberliğinde, barış içinde yaşamanın yollarını aramalıyız…”**
Otuz, kırk senedir bu topraklarda tarih boyunca birlikte yaşadığımız, aynı Allah’a iman ettiğimiz, aynı Rahman’a secde ettiğimiz kullar olarak, aynı Peygambere ümmet olan insanların, aynı vatan coğrafyasını paylaşan insanların birbirlerini katletmeleri, birbirine düşman olmalarının hem sebepleri üzerinde durmalıyız hem de izahını yapmalıyız. Aynı Rahman’a secde ediyoruz. Aynı Rahman’a secde eden aynı vatanın evlatları, aynı dinin mensupları, aynı Peygamberin ümmetinin çocuklarının birbirine düşman olmasının sebepleri nelerdi? Neden biz bu hale geldik. Bunu düşünmeliyiz ve bunu arkamızda bırakarak bir daha asla dönmemek üzere, hiçbir kardeşimizin, hiçbir kardeşimizi üzmeyeceği bir ülke topraklarında, birlikte barış içerisinde yaşamanın yollarını aramalıyız. İşte bizi birleştiren en büyük değerler manzumesi Kuran’ı Kerim’dir.
**“Ateşin sönmesi yetmez, küllerinden kardeşlik ağaçları dikmeliyiz…”**
Biz, karıncayı bile incitmenin yanlış olduğunu bildiren bir dinin mensuplarıyız. Ama etrafımıza bakıyoruz, insanlar birbirlerini kesiyor, birbirlerini katlediyor. Ne vahim bir durumdur. Ne vahim bir ruhtur. Onun için diyorum ki, sadece silahların susması yetmez, sadece ateşin sönmesi yetmez. Sönen ateşin küllerinden bahçeler yapmalıyız. Sönen ateşin küllerinden kardeşlik ağaçları dikmeliyiz, kardeşlik meyveleri devşirmeliyiz. Ve hep birlikte vatanımıza, dinimize hizmet yolunda çalışmalıyız.
**“Tarihte işlenmiş hataların hesaplarını birbirimize sormamalıyız…”**
Tarihte işlenmiş hataların hesaplarını birbirimize sormamalıyız. Bilakis tarihten ibret alarak, tekrar birlik, beraberlik, vahdet tuğlalarının birlikte örmeliyiz. Bizi birleştiren inancımız, imanımız, Rabbimiz, ibadetimiz, Peygamberimiz var. Bu değerlerde birleşerek yola devam etmeliyiz.
Başkan Görmez, daha sonra Hatuniye, İhsaniye ve Sıddıkiye medreselerini ziyaret etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.