Artık en imkansız şeyleri bile duyduğunuzda bana masal anlatma diyemeyeceksiniz. Ahir zamanda sır kalmayacak buyuruyor son klavuz. Sır fahşoldu. Takke düştü kel göründü. Mertlik metelik metelik bozuldu.

Artık cinler, periler, devler, Anka kuşu, krallar ve soytarıları hayatın en hakikatli gerçeğidir. Diyar-ı Hint, Yemen, Bağdat, Şam, Çin_i Maçin, Kafdağı sadece masal meydanı değil. Karn-ı Şeytanın cirit alanı. Düğümlere üfledi ateşgede cadılar. İnsanlar ve Cinler çarpıldılar. İfritler plüton gezegenine kadar kaçtılar. İnsan haddini aştı. Ateş toprağa karıştı. Boy gösteriyor sokaklarımızda üryan periler.

Ve İbn adem Anka kuşunun kanatlarında kaf dağına ulaştı. Hiç bir yiğide yar olmayan acuze-i şemtayı prenses diye koynuna aldı. Bu zifaf halife-i kainatın aklını başından uçurdu, sırtını yere vurdu. Gaflet yatağında, tembellik yorganının altında, şehvet yastığına başını koydu ve uyudu. En uzunu on bir saniye olan rüyaya hakikat urbası giydirdi. Bir varmııış bir yokmuuş kör kuyuya düştü insanlık. Masallar gerçek, hayat masal oldu.

Bir geçmiş gün için beyhude feryat etme
Bir gelecek gün boşuna yad etme
Geçmiş gelecek masal hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme
Mısralarıyla hayata bakış felsefesini özetleyen İranlı ömer Hayyam’a göre hayat tümüyle masaldır zaten.

Hayrın en hayırlısını da şerrin en şerlisini de gördü insanlık. Cenazede düğün şenliği yapan ibn Ademe ölüm nasihat etmiyor. Kırk gün kırk gece düğünleri masallarda değil hayatın sıradan bir parçası artık.

Tam İlmihalin:Ister zengin ister fukara
Her yemekten sonra yak bir cigara

Battal ve batıl fetvasıyla yetişen başı dumanlı nesiller nargile havuzunda yüzüyor. Uçan kuşun kanadına, ağaçların yapraklarına, arabanın tekerine Hak yol İslam yazacağım diye yola çıkanlar yolda dillere destan, masallara konu batık hazineyi buldular. Niçin yola çıktıklarını unuttular. Vur patlasın çal oynasın eğlenceye daldılar. Dev görünümlü cüceler nalına da vur mıhına da vur teraneleriyle bir o yana bir bu yana yuvarlanıyorlar. Şaşırmış ördekler gibi tersinden dalıyor hayat havuzuna. Her gün mihrap değiştiren kıblesiz pervaneler! Güneşiniz neyse dünyanız onun etrafında döner.

Almanya vize başvuru Amaçları

İdealindeki gençliği “Asım’ın Nesli”, “Bir gençlik bir gençlik”, “Kudsiler” diye vasfeyleyen Akif, Necip Fazıl, Nurettin Topçu buğday ektim karabaşak çıktı derler miydi, bu günü nasıl tasvir ederlerdi bilemiyorum ama ben şu fıkrayla bitireyim.

Sarhoşun birisi karşı yönü bir türlü bulamaz. Adamın birine sorar abi karşısı neresi?
Adam, ciddi bir tavırla sarhoşa karşı yönü gösterir.

Sarhoş: Abi oraya gidiyorum burayı gösteriyorlar, buraya geliyorum orayı gösteriyorlar, karşısı neresi diye tekrar sorar.

Duhan sisinde zükkama tutuldu insanlar. Bir Dabbe çarpmış gibi sadece karşısı değil önü arkası, sağı solu, altı üstü neresi? Diye diye topaç gibi dönüyorlar.