38,7770$% -0.04
43,6213€% 0.34
51,8073£% 0.25
4.029,25%-0,59
3.236,03%-0,42
9.693,20%-0,07
Osmanlı tarihi içerisinde Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi ve Kanuni döneminde gerçekleşen Kuzey Afrika’nın Osmanlıya bağlanması dışında yabancı kaldığımız Afrika kıtası aslında büyük sultanlıkların/devletlerin hüküm sürdüğü bir kıtaydı. Bunların bir kısmı da başında Müslüman hükümdarların bulunduğu sultanlıklardı. Günümüzdeki Sudan’da Func,Kordofan ve Darfur Sultanlıkları, Nijerya’da Bornu,Kano,Sokoto sultanlıkları , Çad’da Bagirmi,Vadan ve Kanim Sultanlıkları ve Mali’de Gana,Songay sultanlıkları ile Timbuktu Paşalığı belli başlı olanlarıydı.
Mali Sultanlığı ise bu sultanlıkların arasında en zengin, en müreffehlerinden biriydi.400 şehri olan sultanlığın uçsuz bucaksız sınırları doğuda Nijere, batıda ise Atlas okyanusuna kadar uzanmaktaydı. Ama bunlardan önemlisi tarihe Kanku Musa adıyla geçen büyük bir hükümdara sahip olmasıydı. (1307-1332 ) Afrika tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri kabul edilen Mali Sultanı Kanku Musa dindar, adil ve cömert bir insandı. Ömrünü Afrika’da İslamı yaymaya adamış biriydi. Günlerinin çoğunu oruç tutarak geçiren Kanku Musa’nın her gün bir köle azad ederdi.
Ancak böylesine hayır peşinde koşan Sultanın büyük bir acısı vardı. İstemeyerek annesinin ölümüne sebep olmuştu ve bu vicdan azabını her an yaşamaktaydı. Kanku Musa vicdanındaki acıyı dindirmek amacıyla din alimlerine ne yapması gerektiği danıştığında kendisine Hacca gitmesi ve Medine’de Hz.Peygamberin kabrini ziyaret etmesi tavsiye edildi. Kanku Musa seyahate hangi gün çıkmanın daha hayırlı olacağını sorduğunda ise kendisine 12’si cumartesiye gelen aya denk gelmesinin daha hayırlı olacağı söylendi. 9 ay sonra 1324 yılında12nci günü Cumartesiye gelen ayda Kanku Musa rivayetlere göre 8 bin kişi ile ( bazı rivayetlere göre altmış bin ) beraber başkent Niani şehrinden yola çıktı.
Kırk katıra yüklenmiş altınla seyahate başlayan Kanku Musa uğradığı şehirlerde Cuma gününe denk gelinmişse oraya mutlaka bir cami inşa ettirdi. Hac kervanının başı sonu belli değildi. Cezayir’in güneyine vardıklarında kervandakilerden bir kısmı ayaklarında meydana gelen rahatsızlıktan dolayı yola devam edemediler. Sultan kervanda bulunan diğer kişiler ile hac yolculuğuna devam etti. Kanku Musa önce Memlük idaresindeki Kahire’ye ulaştı. Kanku Musa Kahire’de sadakalar dağıttı. Beraberinde gelmiş olan binlerce kişinin yaptığı alışveriş ise Mısır esnafını, tüccarını zengin etmeye yetti. Mısır ekonomisi yıllarca bu alışverişin faydasını gördü.
Kanku Musa ve beraberindekiler Kahire’den sonra Hicaz’a ulaştılar. Yoluculuğu esnasında atına her bindiğinde önünde giden beş yüz kölenin her birinde beş yüz miskal ağırlığında altın taşındığı rivayet edilen Kanku Musa Mekke ve Medine’de 20 bin parça altını sadaka olarak dağıttı. Kanku Musa öylesine cömertti ki yanında getirdiği bütün servetini sadaka olarak dağıtmıştı. Geri dönüş yolunda Kahire’ye vardığında hiç parası kalmamıştı. Kanku Musa Kahire tüccarlarından aldığı borç ile ülkesine döndü. Aldığı borçları da fazlasıyla geri ödedi. Mali Sultanının bu efsanevi hac seyahati dilden dile dolaştı. Asya’dan Avrupa’ya herkesin dikkatini çekti. Bu seyahatin bir neticesidir ki Angelo Dulcert 1339 yılında çizdiği haritasında Kanku Musa’yı elinde altın top tutan siyah hükümdar olarak resmediyordu
Kanku Musa hac seyahatinden sonra 1332 yılında ölene kadar Mali Sultanlığını yönetmeye devam etti. Ancak onun ölümünden sonra yerine geçen oğlu babası gibi başarılı bir idare sergileyemedi ve 1345 yılından itibaren Mali Sultanlığı dağılmaya başladı. Ancak Kanku Musa adı tüm Afrika’da ölümsüz olarak kaldı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.