Bedir Haber

xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwinbetonred bizbet

Kutuplarda ayı nasıl avlanır?

Kutuplarda ayı nasıl avlanır?
Hasan As( hasan.as@bedirhaber.com )
227 views
06 July 2015 - 12:42

Sekiz asır dünyaya nam salmış, ilim ve irfan yaymış Endülüs İslâm devleti, en büyük üniversitesinin giriş kapısının üstüne Âli İmran suresinin 103 nolu ayetini yazmış ve asmıştır. Günümüzün insanı da bunu örnek alması gerekir. **Ferdiyetçilik (Benlik) hastalığına yakalanmış, günah denizinde yüzen bizim toplumumuzu kurtaracak tek formül budur.**

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَاءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهٖ اِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
“Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve Onun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”

Bu âyeti bir misalle anlatacak olursak; Gemi, denizin ortasında batmış, bütün yolcular suyun üzerin serpilmişler. İmdat! Bizi kurtaracak yok mu? Diye Herkes feryat ediyor. O anda gökyüzünde bir helikopter görünüyor. Sağlam bir ip sallamış, haydi ipe tutunun diyorlar. İpe tutunanlar kurtuluyor, ipe tutunmayanlar çırpına çırpına boğulup helâk olup gidiyor.

Tarihe baktığımızda, İslâm Türk devletlerinden Selçuklu ve Osmanlı, Kur’anın kopmaz ipine sarıldığı müddetçe ebet müddet bahtiyar olmuşlardır. Ne zaman ki; Kur’andan uzaklaştılar, dünyevileşmeye başladılar, işte o zaman tarihe karışmışlardır ve yıkılmışlardır. Bunlardan ibret almamız gerekir. Onların düştüğü hatalara düşmemeliyiz.

Selçukluyu yıkan şey; Beylikler dönemidir. Her vali kendi başına buyruk, merkezden alakayı kesmiş, dediğim dedik anlayışında idiler. Osmanlı, Selçuklunun düştüğü hataya düşmedi. Göçebe halinde, üç beş çadırla başlattıkları Osmanlı devletini Söğütten Bursa ya, oradan Edirne ye, oradan da İstanbul’a taşıyarak bir dünya Devleti kurdular. Buraya kadar alacağımız ders; Selçuklu hatası değil, Osmanlı sevabı işlemek olmalıdır. Ancak sonunda Osmanlı da; Birçok sebebin yanında en önemli sebep olarak: Tonlarca altını sarayların duvarına sıvayacak kadar israfa dalınca battılar.

En son Türk devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Maddi ve Manevi her türlü tehlikelere düşmeden, güçlü bir şekilde devam etmesini istiyorsak, önce yukarıdaki âyeti iyi okuyacağız ve bizden ne istiyorsa ona göre amel edeceğiz. İslâm ağır bir hazine sandığı gibidir. Bunu koruyacak, ümmetin tamamıdır. Bizler bu hazineyi korumak için ümmet şuurunda olmalıyız. Eğer bu hazine sandığının bir ucundan tutmazsak, hem din batar hem de devletimiz. İbrahim Ethem’in dediği gibi;

**Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden,
Din de gitti dünya da gitti elimizden.**

Halife Harun Reşit sarayın bahçesinde dolaşırken, devrilmiş yerde yatan büyük bir ağaç görür. Kaldırıp kenara koymak ister ama gücü yetmez. O esnada Behlüldânâ yanına gelir ve “gücünün yetmediği şeye uğraşma! Hem gücün gider hem başarısız olursun. Birlikten kuvvet doğar, ümmetin fertlerinden yardım iste dedi.

Cemaatte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Bu din hepimizin, bu devlet hepimizin, batarsak hepimiz batarız. Cemaat olmalıyız, ümmet olduğumuzu hiç unutmayacağız.
Cemaatlerin başarıları Ümmetin ortak başarısıdır. Cemaatlerin ortak başarılarına seviniriz, başarısızlıklarına da üzülürüz. Bu anlayışla hareket edersek ve bir de Allah’ın kopmaz ipi olan Kur’an a yapışırsak sırtımız asla yere gelmez. Yani kardeşler arasında ihtilaf vuku bulunca aralarını düzeltiriz. Birbirimize kılıç çekmeyiz. Ayrılığa düşmeyiz. Böyle yaparsak Allah bize merhamet eder.

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”(Hucurat-10)

Osmanlı dünyaya hükmederken haysiyetli bir hayat yaşıyordu. Koca imparatorluğu yıkan tefrika ve ferdiyetçilik olmuştur. Kökü dışarıda Yahudilik ve Hıristiyanlığa dayanan birçok teşkilatlar bunu körüklediler. İnsanımızı buralara üye yaptılar. Bilhassa Osmanlıda son zamanlar idarecileri avladılar. Kırım, Bulgaristan ve diğerleri bu şekilde elimizden çıktı.

Ruslar, Kırım hanı Şahin Giray’a, yardım edeceğiz Osmanlıdan kurtul, bağımsızlığını ilân et ve müstakil bir devlet ol dediler. Şahin Giray bunlara iyice inandı. Osmanlıya baş kaldırdı. Bağımsızlığını ilan etti, Rus askerini davet etti. Güya Osmanlıdan kurtuldu. Daha sonra, Ruslara kırımdan çıkmalarını söyleyince; Ruslar şu atasözlerini hatırlattılar. “Bizler binmeyeceğimiz Eşeğe torba takmayız!” şimdi sen kenara çekil bakalım dediler. Bir satılmışın yüzünden kırım elimizden gitti. O günden beridir, Kırımda camiler, medreseler, kadınlar, çocuklar, Kur’an ve ezanlar ağlıyor.

Kutuplarda Ayı nasıl avlanır bilir misiniz? Önce buzun üzerine iki tarafı keskin bir bıçak çakarlar, üzerine kan dökerler ve beklerler. Kanın kokusunu alan ayı gelir ve bıçağı yalamaya başlar. Yaladıkça dili kesilir ve kanar, kendi kanını da yalamaya başlar. Akan aşırı kan sonucu kansız ve dermansız kalır bayılır. O zaman ayının en hassas yeri olan burnuna bir halka takarlar. Ayı avcıları diri diri yakaladıkları bu ayıyı kafeslere koyup insanlara teşhir ederler, ayının sırtından para kazanırlar. 300 kilo ayıyı 30 kilo çocuk oynatır, onun sırtından para kazanırlar.

Koca bir milleti bu misalle anlatmak istemezdim ama maalesef en hassas yerimiz olan imanımızı çaldılar, tarihimizden uzaklaştırdılar, şimdi bu koca milleti dünyaya rezil rüsva ediyorlar. İki tarafı keskin bir bıçak, buzlu bir zeminde bize tercih hakkımızı kullanmamızı istiyorlar. İster ABD, ister AB hangisini istersen, ikisi de çıkmaz sokaktır.

Neden bu çıkmaz sokaklarda dolaşıp duruyoruz. Kollarını makas gibi açarak, Durun ey serseri kalabalıklar bu yol çıkmaz sokak diyecek biri çıkmayacak mı? Osmanlının en karmaşık bir döneminde Cem Sultan İtalya ya sürgüne gönderilir. Cemi Papanın yanına götürürler, kardinaller ve bütün büyük erkân ayakta karşıladılar.
Teşrifatçılar Cem Sultana, Papanın huzuruna girerken eğil ve öyle selâmla dediler. Cem; günde beş defa Allah’ın önünde eğiliyorum, gayrisinin önünde eğilmem dedi. Ne kadar ısrar ettilerse eğilmedi ve sadece başı ile selamlayıp huzura girdi.

Kendisine bir teklif getirdiler: Eğer Hıristiyanlığı kabul edersen seni Osmanlı Sultanı yaparız! Cem bu teklife çok sinirlendi; Değil Osmanlı Sultanlığı, Dünya Sultanlığını verseniz dinimden dönemem, Dini Mübine ihanet edemem dedi.

İşte bu şahsiyete millet olarak toptan sahip olmalıyız, sadece Cem Sultan gibi birkaç kişi değil, ümmet olarak Allah’ın kopmaz ipine sarılmalıyız.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno