Kuşluk Vakti Bereketi

Kuşluk Vakti Bereketi

 

Bir zaman dilimi olan kuşluk, Arapça’da Duha olarak biliniyor. Kuşluk ya da Duha namazı kılmak isteyen Müslümanlar, kuşluk namazının vaktini merak edip sorgulamaya devam ediyor. Peki, kuşluk namazı ne zaman kılınır? Kuşluk vakti nedir?

Kuşluk, güne ait bir zaman dilimidir. Bu zaman diliminde kuşluk ya da duha namazı kılınması tavsiye edilir. Peki, kuşluk vakti namazı nasıl kılınır?

 

Güne ait bir zaman dilimi olan kuşluk,  Arapça’da duha olarak bilinir.  Güneşin doğuşundan kırkbeş dakika sonrasında başlar ve öğle vaktinden 20 dakika kadar önce sona erer. Halk arasında sabah ile öğle vakti arasında kalan zaman dilimi olarak da tanımlanır.

 

Bu zaman diliminde kuşluk ya da Duha namazı kılınması tavsiye edilir. Bu zaman diliminde, öğle vaktine yakın bir zamanda yapılan kahvaltı, kuşluk kahvaltısı olarak da bilinir. Kahvaltıda hafif yemekler de bulunduğu takdirde, kuşluk yemeği olarak bilinir.

 

İşrak veya duhâ (kuşluk) namazları ne zaman ve nasıl kılınır?

 

İşrak veya duhâ namazı; güneşin doğup ufukta beş derece (bir mızrak boyu) yükselmesi ile kerâhet vakti çıktıktan sonra yani güneşin doğuşundan yaklaşık 40-50 dakika sonra ilk kuşluk vaktinde kılınır. Bir Hadis-i Kutsi’de bu namazın faziletine işaretle şöyle buyurulur: “Ey Âdemoğlu, gününün ilk vakitlerinde benim için dört rekât nafile kılmaktan acizlik gösterme ki, günün sonunda seni korumayı tekeffül edeyim.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 12)

 

Ebû Zer-radıyallahü Anhâ-‘den rivayete göre Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdu: “Bir kimse kuşluk namazının iki rekatına devam etse, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile affolunur.” (Tirmizi, Vitr, 15)

 

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Dostum Aleyhissalatu vesselam, bana her ay 3 gün oruç tutmamı, iki rekât kuşluk namazı, yatmadan önce de vitir namazı kılmamı tavsiye etti.” (Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Nesâî)

 

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurur: “Her gün sizin her bir mafsalınız için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbih bir sadakadır. Her tahmîd bir sadakadır. Her bir tehlîlbir sadakadır. Emr-i bi’l-ma’ruf bir sadakadır. Nehy-i ani’l-münker de bir sadakadır. Bütün bunlara kişinin kuşlukta kılacağı iki rek’at namaz kâfi gelir.” (Müslim, Ebû Dâvud)

 

Hadis kaynaklarında çokça teşvik edilen duhâ (kuşluk) namazı; dört, sekiz ve on iki rekât olarak kılınabilir (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 78-83). En az iki rekât olarak kılınabileceği de söylenmiştir. Bu namazda iki rekâtta bir selam vermek daha sevaptır. Ancak dört rekâtta bir de selam verilebilir (Tahtâvî, Hâşiye, s. 395).

 

Bereketine dair bir anı

 

Rızık Allah tan!

 

GÖNENLİ MEHMET EFENDİ’DEN BİR HATIRA..!

 

(Kuşluk (Duha) Namazı)

 

Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş. Fakir ve düşkün kimseleri bulup alâkadar olmak istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimse olduğunu öğrenince ziyaretine gitmiş.

 

Selâm verip :

 

– Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir vazife varsa onu ifa etmek isterim, demiş.

 

Âmâ adam:

 

– Hoş geldiniz Hocaefendi.. Allah razı olsun, demiş.

 

Hocaefendi:

 

– Maaşınız falan var mı? diye sormuş.

 

– Hayır, yok, cevabını vermiş adam.

 

Hocaefendi:

 

– Peki, başka yerden geliriniz falan? demiş.

 

Âmâ adam:

 

– Hayır, herhangi bir gelirim yok! demiş.

 

– Peki, neyle geçiniyorsunuz, diye sorunca; âmâ adam öfkelenmiş:

 

– Bundan size ne efendi? Bir de imamsınız. Rızık kimden hoca? Gidebilirsiniz!. diye terslemiş.

 

Hocaefendi çıkmak zorunda kalmış. Lâkin o gece gözüne uyku girmemiş. Ertesi gün sabah yine gitmiş ve kapıyı çalmış. Âmâ adam içeriden:

 

– Kimsin? diye seslenmiş. Hocaefendi:

 

– Dün kovduğun yüzsüz imam, cevabını vermiş. Âmâ adam kapıyı açmış:

 

–Gene neye geldin? diye söylenmiş.

 

Hocaefendi:

 

–Hiç efendim, ziyaretinize geldim. Beni bin defa kovsanız da yine geleceğim demiş.

 

Âmâ adam:

 

– Adın ne senin? demiş.

 

Hocaefendi:

 

– Adım Mehmet Öğütçü, efendim. Gönenli Hoca diye tanırlar beni, diye karşılık vermiş. Âmâ adam bunu duyunca:

 

– Buyur gir içeri, konuşalım, diyerek içeriye buyur etmiş. Hocaefendi içeri girince âmâ adam:

 

– Kusura bakma hoca, dün kalbini kırdım.

 

Hakkını helâl et, demiş. Hocaefendi:

 

– Estağfirullah efendim. Sizin gözleriniz görmez, kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyorsunuz bu nasıl oluyor. Sırrınız nedir, meraktayım. deyince Âma adam :

 

– Benim sırrım şu Hocaefendi. Ben her gün kuşluk namazını kıldıktan sonra ;

 

“Ya Rabbi! Kuşluk senindir, güzellik senindir, nimet ve her şey senindir. Eğer rızkım gökte ise, yere indir. Yerde ise, çıkar. Uzakta ise, yaklaştır. Haram ise, helâl et. Dar ise, genişlet ve elime ilet.” diye dua ederim.

 

Sonra ellerimi yüzüme sürer sürmez, biri gelir sağ dizime vurur. “Aç elini!” der. O günkü ihtiyacımı verir gider. Kuşluk namazı kıldığım her gün bu böyle devam eder.

 

Aynı zat bugün de geldi ve sağ dizime vurarak benim kısmetimi verdikten sonra, sol dizime vurarak, “Bunu da Gönenli Mehmet Efendi’ye ver.” dedi. Al kısmetini!…

 

Bu sözlerin duyan, Büyük âlim, fakirlerin ve talebelerin mânevî babası Gönenli Hocaefendi “İlâhî ya Rabbi! Hikmetinden sual olunmaz.” diyerek içli içli ağlamaya başlamış..!

 

Hocaefendi bu hatırasını naklederken şunu ifade etmiştir : “O âmâ adamdan bu mübarek kısmeti aldıktan sonra ömrü hayatımda hiç darlık ve sıkıntı çekmedim.”

 

Rızkını Rezzak olan Allah’tan bilmeyip de onun mahlûkundan beklemek, insanı Cenâb-ı Hak’tan uzaklaştırıp, başkasına muhtaç eder. Rabbim cümlemizi, rızkını Allah’tan bilen kullardan eylesin inşaAllah.

 

Âmin..!

 

Has Vakitlerde dualar müşterek ola…

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.