İŞTE HAYAT DEDİĞİMİZ NETİCESİ TECRÜBELERDEN İBARETTİR.

İŞTE HAYAT DEDİĞİMİZ NETİCESİ TECRÜBELERDEN İBARETTİR.

Hayat tecrübeden ibarettir, derler. Bu sözün hakikatini yaşı ilerlemiş, hayatın tadını, acılarını yaşamış olanlar çok iyi tecrübe etmiştir. Damdan düşmeyen damdan düşenin halini anlamazmış. Bazen olur ki insan geçmiş tecrübeden dolayı yaptığı hataları bir daha asla yaşayamaz. Çünkü bazı güzellikler, ikramlar, inayetler, yollar, vadiler, insanın önüne bir defaya mahsus gelir. İnsan dersini almasını bilmezse o nimet gider. Çünkü bu nimetin müşterileri de yana döne arayanları da çoktur. Tıpkı yer altında bahar sezonunda mantarları arayanlar gibi, kafayı yer altındaki hazinelere takmış insanlar gibi —halbuki hazineler zaman zaman bazı insanlara nasip olur almasını bilirse ömür boyu dünyası mamur olur.— Ya da bir sınav açılır, o sınava binlerce insan müracaat eder ancak sınava belli sayıda kişi alırlar. O kişiler kazanır ve onlar ömürleri boyunca o nimete mazhar olurlar, geri kalanlar elenirler. İşte insan hayatı da insan için sınavdan ibarettir. Bu sınavı kazanmak için meşverete önem vermeli, başına buyruk bir hayat yaşamaktan kaçınmalı insan. Ve çok dikkatli yaşamalı yoksa hayatı dayak yiyerek, her defasında kaybetmeyi tecrübe ederek geçer. Ama bu tecrübelerini uygularsa hayatı güzelliklerle dolar böylece mutlu bir hayata sahip olması muhtemeldir.

Şöyle ki insan hayatında acılar kolay kolay unutulmaz ve istişare şuuru olmayan insanların hayatta mutluluğu yakalaması çok risklidir. Allah istişareyi ‘şuara’ diye tanımlar. bunun için de bir sure indirmiştir. Bu surenin nuzul sebebi bize şunu söylemek istediğide açıktır: “Her insanın her şeyi kamil manada idrak etmesi mümkün değildir. Mutlaka endişelendiği geçemediği konuları güvendiği insanlarla istişare ederek yapsın ki yanılma payı çok minimuma insin ve zarara uğramasın.”

Biz yaşımız itibariyle bir çok hata ve güzellikler yaşadık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda sadece

doğru-yanlış cetvelini çıkarıyoruz. Tabî olarak zaman ve şartlar değişiyor. Herkes için aynı olaylar farklı doğrulara ve farklı yanlışlara kapı aralayabiliyor. İnsanoğlu duygu düşünce olarak Hz. Ademden beri aynı DNA’ya sahiptir. Aynı yaratılan, akıl sahibi olan insanlarız. Sadece hayatın bazı akışları değişmiş ve kolaylıkları artmıştır. Doğa aynı, atmosfer aynı, dünya aynı dünya gezegenler aynı, hatta hayvan çeşitleri bile aynı şekilde devam edip durmaktadır. O zaman degişen nedir? Bizim için sadece gelişen hayat şartları olmuştur. Bunları doğru ve yanlış kullanmak insanı mutlu veya mutsuz ediyor. Yani insan akıl sahibi olduğu için kaderinden sorumlu oluyor; hayvanlar akıl sahibi olmadıkları için mesüliyetleri yok, yeniden yaratılışları da olmayacak. İşte o gün bu gündür ruhani olarak, duygusal olarak, hırs ve tevekkül olarak, insan aynı insan! Ne mutlu şuaraya uyup, hata ile yaşayıp dünyasını da ahiretini de mestu-mamur ederek, bu kısa hayatı dünyeviyeden vakti geldiğinde mutlu vaziyette ayrılabilimesini becerenlere! Kalın sağlıcakla selam ve dua ile.

Abdurrahman Koyuncu.

Abdurrahman koyuncu( abdurrahmankoyuncu@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.