İstanbul’da yabancılar tarafından işlenen ve genellikle yabancı gizli servis elemanlarının  karıştığı esrarengiz cinayet vakalarında son zamanlatda dikkat çekici artış gözlendi. Bu durum İstanbul’u adeta ulaslarası hesaplaşma arenasına çevirdi.

Dünyanın en cazibeli şehirleri arasında ön sıralarda yer alan İstanbul, sahip olduğu eşsiz güzelliklerinin yanında, binbir çeşit gizemli olaylarıyla da tüm dünyada adından sıkça söz ettiriyor.

Son yıllarda nüfusu hızla artan ve bir dünya metropolü haline gelen İstanbul’da her gün yüzlerce adli vaka gerçekleşiyor. Hızla artan yerli ve yabancı insan nüfusuyla bu kadim şehirde vatandaşı bulunmayan ülke yok gibi. İstanbul’da polis literatüründe ‘adi vaka’ olarak zikredilen yangın, soygun, hırsızlık, bıçaklama, zehirlenme, intihar gibi polisiye olaylara  artık uluslararası karanlık cinayetler de eklendi.

Dünyanın dört bir yanından, değişik milletlerden  insanların ikamet ettiği İstanbul’da bu durum şehirde işlenen suçların ve bu suçlara karışanların tabiyetlerine de uluslarası boyut kazandırdı. 1990’lı yıllardan bu yana İstanbul’da işlenen ve genellikle İran ve Çeçenistan uyruklu vatandaşların adının karıştığı esrarengiz cinayetler son yıllarda had safhaya ulaştı. Türkiye’nin göz bebeği koca şehir değişik ülkelerin gizli servis elemanları, ulaslararası uyuşturucu suç örgütü üyeleri, organ mafyası, fuhuş tacirleri gibi bir çok suçlunun yanı sıra, terör örgütü mensuplarının cirit attığı ve sık sık hesaplaşmak için kozlarını paylaştıkları yer haline geldi.

Kaşıkcı cinayeti, eski İngiliz ajanı, Çin uyruklu Uygur Türk’ü iş insanı, İran rejim muhalifi derken en son Çinl’i genç bir kadının öldürülmesi, İstanbul’da son günlerde ardı ardına işlenen ‘gizemli yabancı cinayetler vakaları dikkat çekmeye başladı. İşte İstanbul’da işlenen  ve adeta yöntemleriyle film senaryolarını aratmayan uluslarası cinayetler…

KAŞIKCI’NIN CESEDİ ERİTİLDİ 

İstanbul’da işlenen cinayetlerin dünyada en çok ses getireni  2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen, mevcut Suudi Arabistan yönetimine muhalif yazılarıyla tanınan Washington Post Gazetesi’nin yazarı Cemal Kaşıkçı cinayetiydi. Dünya devletler tarihinde bir benzeri görülmeyecek şekilde Levent’deki Suud Başkonsolosluğu’na gelen, Suud Devleti’nin gönderdiği, adli tıp kurumu uzmanlarının da bulunduğu profesyonel katiller, Kaçıkçı’yı hunharca katletmiş ve cesedini de akıl almaz metodlarla ortadan kaldırmıştı. Türk Polisi sayesinde Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan özel uçakla gönderilen bir tim tarafından öldürüldüğü kısa sürede sesli ve görüntülü delillerle ortaya konuldu. Ancak, Kaşıkçı’nın cesedi, tüm aramalara rağmen hala bulunamadı.

Türkiye’nin dünya kamuoyuna açıkladığı delillere göre cinayetten birinci derecede Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman sorumlu tutulmuştu. Cinayetten bu yana hem Ankara, hem Kaşıkçı’nın  nişanlısı Hatice Cengiz, uluslararası soruşturma açılması ve Suudi yetkililerin uluslararası mahkemelerde yargılanmaları için kamuoyu oluşturmaya çalışmalarına rağmen hala bir sonuç alınamadı.

BAE CASUSLARI KISKIVRAK 

Cemal Kaşıkçı’nın vahşice öldürülmesine ilişkin soruşturma devam ederken şok bir gelişme yaşandı. İstanbul’daki muhalif Arapları izleyip fişleyen ve Türkiye’ye karşı casusluk faaliyeti yürüten Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratına mensup iki ajan MİT tarafından İstanbul’da kıskıvrak yakalandı. Yapılan sorgularında her şeyi itiraf ettikleri öğrenilen Z.H ve S.S.’nin Ortadoğu’nun kiralık katili olarak anılan Muhammed Dahlan’a yakın olduğu belirlendi. Bilindiği üzere Ortadoğu’da bir çok karanlık eyleme adı karışan Muhammed Dahlan geçtiğimiz günlerde Türkiye tarafından, kırmızı kategoride aranan terörisler listesine dahil edilmişti.

KAYIP ÇİNLİNİN CESEDİ BULUNDU 

İstanbul’da otomobiliyle yaptığı kazadan sonra esrarengiz biçimde ortadan kaybolan  31 yaşındaki Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Lisha Yu’nun cesedi 58 gün sonra Bilecik’te bir çiftlikte bulundu. Fatih’te bir arkadaşıyla birlikte yaşayan ve  ithalat firmasında çalışan Lisha Yu, 2 Ekim 2019 tarihinde ortadan kaybolmuştu. İstanbul polisi, Yu’nun aracına arkadan çarpıp kaza süsü veren şahıslar tarafından Çinli kadının zorla bir araca bindirilerek kaçırılarak Bilecik’te bulunan bir çiftliğe götürüldüğünü tespit etti. Lisha Yu’nun cesedi, Bilecik’in Söğüt ilçesine bağlı Kızılsaray Köyü’nde Doğu Türkistanlı Muhammet olarak bilinen kişiye ait olduğu belirtilen 30 dönümlük çiftlik evinde toprağa gömülü bulundu. Yu’nun Çin’de bulunan anne ve babasının da Türkiye’ye gelerek suç duyurusunda bulunduğu olayla ilgili yapılan kamera takibi sonucu Polis ekipleri, düzenlediği operasyonla kimliğini belirlediği 4 cinayet zanlısını yakalayarak gözaltına aldı. Genç kadının kesin ölüm sebebi otopsiden sonra belli olacak. Cesedin bulunduğu çiftliğe giden yolun traktörle sürülerek tarlaya dönüştürüldüğü ortaya çıktı. Bu karanlık cinayetle ilgili soruşturma devam ediyor.

FATİ’H TE ÖLDÜRÜLEN UYGUR

istanbulda deprem

Son bir ay içinde peş peşe yaşanan olayların ilki 10 Kasım günü akşam saatlerinde Fatih’te meydana geldi. Çin uyruklu Uygur Türk’ü iş adamı Saimet Airken, kaldığı otelin kafeteryasında otururken silahla vurularak öldürüldü. Cinayetin zimmete geçirilen 1 milyon 250 bin  dolar için işlendiği iddia edilirken, olaya karıştığı belirlenen şüpheliler Suriye’ye kaçmak üzereyken yakalandı. Öte yandan Saimet Airken’in Kırgızistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na ait bir aracı kullandığının  ortaya çıkması üzerine İstanbul Başkonsolosu görevden alınmıştı.

İNGİLİZ CASUSUN SIR ÖLÜMÜ

Başta Suriye olmak üzere bir çok ortadoğu ülkesinde çıkan toplumsal olaylarda başlarına taktıkları beyaz renkli baretlerle hep ön planda yer alan ‘Beyaz Miğferliler’ isimli örgütün kurucusu İngiliz istihbarat subayı James Le Mesurier, Beyoğlu’nda home ofis olarak kullandığı evinin önünde ölü bulundu. Mesurier’in  evinin penceresinden düşerek öldüğü söylendi. Yapılan araştırmalar sonucu  olayı intihar olarak değerlendiren ekipler, Le Mesurier’in eşini, arkadaşlarını ve çalışanlarını sorguya almasına rağmen bir sonuca varamadı. Yapılan soruşturma kapsamında Le Mesurier’in eşi Emma Winberg’e yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Polis, mahalle esnafının ifadelerine göre maktulün evinin önünde  seyyar satıcılık yapan ve olaydan sonra sırra kadem basan Suriyeli’nin izini sürüyor. Esrarını korumaya devam eden bu şüpheli ölüm olayından sonra başlatılan çok yönlü soruşturma  halen devam ediyor.

BİR İRANLI BİR ÖZBEK 

İran rejim muhalifi ve eski İran istihbarat görevlisi olduğu iddia edilen Mesut Mevlevi’nin Şişli’de öldürülmesi olayı 14 Kasım akşamı  yaşandı. Yolda yürüyen Mevlevi kendisini takip eden bir kişi tarafında açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, silahlı saldırıyı gerçekleştiren şüpheli ile birlikte 11 kişiyi gözaltına aldı. Sebebi öğrenilemeyen suikast ile ilgili yayın yasağı getirildi. İstanbul’da faili yabancı uyruklu olan ve en çok ses getiren olaylar Çeçenlere yönelik.  Bu suikastlerin çoğunun faili yakalanamadı. Ancak polis ve MİT’in yaptığı çalışmalar, perde arkasında Rus ajanların olduğunu bir çok kez ortaya koydu.

Son olarak yaklaşık üç ay önce Zeytinburnu’nda “Özbek Hoca” olarak bilinen Abdullah Buhari, kurucusu olduğu dernek binasına girerken ensesinden vurularak öldürüldü. Olayın faili olarak bir kişi tutuklandı.Cinayetin arkasında Rus ve Özbek istihbaratının olduğu öne sürüldü.  Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov yönetimine muhalif olduğu belirtilen Buhari’nin, Özbekistan’da savaşacak militanlar yetiştirdiği gerekçesiyle hedef alındığı iddia edildi.

YILLARDIR EKSİLMEDİ 

İstanbul’daki yabancı cinayetler serisi 2008 yılında Başakşehir’de Çeçen komutan Gazi Edilsultanov’un öldürülmesiyle başladı. Rusya ile Çeçenistan arasındaki savaşa katılan Edilsultanov, 2004 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’de yaşamaya başlamıştı. Kasım 2015’te Başakşehir’de. Çeçen komutan Abdulvahid Edelgiriev kamayla öldürüldü. Edelgiriev, evinden çıkarken silahlı saldırıya uğradı. Saldırganın silahı tutukluluk yapınca Edelgiriev’i üzerinde taşıdığı kamayla katletti. 9 Aralık 2013’te Kafkas Emirliği mensubu İslam Canıbekov öldürüldü. 26 Şubat’ta Kafkas emirliği mensubu Ali Osaev öldürüldü. 16 Eylül 2011’de Zeytinburnu’nda 3 Çeçen komutan Berk-Haz Musaevi, Rustam Altemirol ve Zavrbek Amriev öldürülmüştü.

RUS AJANLAR DURMUYOR 

İstanbul’da 4 Nisan 2016’da MİT ve İstanbul Emniyet İstihbarat ekipleri, çok gizli bir  operasyon yaparak Rus uyruklu lurii Anisimov ve Aleksandr Smirnov adlı kişileri yakaladı. Operasyonda yakalanan Rus ajanların üzerinden sahte olduğu belirtilen Interpol kimliği, çok sayıda Rus devlet görevlisine ait fotoğraflar, USB bellek, numara ve PIN/PUK bilgileri telefonlara yapıştırılmış vaziyette 5 telefon, ardışık seri numaraları olan Amerikan Doları çıktı. Anisimov ile Smirnov isimli ajanların Türkiye’ye birlikte geldikleri, Zeytinburnu’nda 3 Çeçen’in öldürülmesinin baş aktörlerinden ikisi olduğu ortaya çıktı.yeniçağ