38,0681$% -0.16
43,5304€% -0.43
50,7451£% 0.05
4.032,37%-1,61
3.291,97%-1,53
9.411,24%1,57
**BEDİRHABER- **Sözlükte “parça, kısım, bölük, cemaat, taife, silah” gibi anlamlara gelen hizb (çoğulu ahzâb) tasavvufta, maddî ve manevî bir amaca ulaşmak için düzenlenmiş, genellikle tarikat mensupları tarafından okunan dualar demektir. Hizbler, Arapça kısa ve secili cümlelerden oluşan, derin hikmetler içeren, edebi değeri yüksek metinlerdir. Beden ve ruh hastasının şifa bulması, sıkıntı ve üzüntünün, afet ve musibetlerin defedilmesi, borcun kolayca ödenmesi, yol güvenliği, düşman şerrinden korunma vb. amaçlarla düzenlenmiş hizbler vardır. Selef âlimleri hizb okumayı hoş karşılamamış, bunun yerine Kur’ân ve hadislerde geçen duaların okunmasını öğütlemişlerdir. Kur’ân’da, bir cüzün (20 sayfa) 1/4’ine de hizb denilmiştir. Hizbe yakın bir anlam taşıyan vird (çoğulu evrad) daha genel bir terimdir. Kişi bazı süre ve ayetleri okumayı veya bazı ibadetleri, mesela muayyen rek’atta namaz kılmayı kendine vird edinebilir; hizb ise belli şartlar ve kurallar dâhilinde amaca ulaşılıncaya kadar okunur.
Dua ve virde büyük önem veren ilk süfilerin ifadelerinde hizb kelimesine rastlanmaz. Hizbler, ilk olarak tarikatların ortaya çıktığı VI. (XII.) yüzyılda tertip edilmeye başlanmıştır. Abdülkadir-i Geylani, Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Ebü’l-Hasan eşŞazel, Gazzall. Şehabeddin es-Sühreverdî, Ahmed el-Bûnî, İmam-ı A’zam, Ahmed el-Bedevî, İbrahim ed-Desûki, Ahmed el-Rifaî gibi ünlü mutasavvıflar ve âlimler tarafından düzenlenen veya onlara nispet edilen pek çok hizb mevcuttur. Hz. Ali, Enes b. Malik, Veysel Karani’ye dahi hizbler isnat edildiği dikkate alınırsa hizblerin çoğunun sonraki dönemlerde düzenlenip büyük mutasavvıflara ve ünlü alimlere mal edildiği anlaşılır.
Hizbler Arapça kısa ve seçili cümlelerden oluşan, edebi değeri yüksek, derin hikmetler içeren metinlerdir. Bu durum hizbin okunmasını, ezberlenmesini ve dinlenmesini kolaylaştırır. Hizbler genellikle düzenleyenin adıyla veya başladığı kelime ile yahut hangi maksat için düzenlenmişse onunla anılır. Mesela “elhamdü” kelimesiyle başlayan hizbe “hizbü’lhamd”, zafer elde etmek amacıyla okunan hizbe “hizbü’n-nasr” denir. Ayetlerden oluşan hizbe ise “hizbü’l-ayat” adı verilir. Hadislerden, sahabe, veli ve alimierin sözlerinden derlenen hizbler de vardır. Hizblerde esma-i hüsnaya, Allah’ı öven, nimetlerini dile getiren, kulluk görevlerini anlatan ifadelere ve dua cümlelerine geniş yer verilir.
Beden veya ruh hastasının şifa bulması, borçlunun borcunu ödeme gücüne kavuşması, sıkıntı ve üzüntünün, afet ve musibetlerin defedilmesi, düşman şerrinden emin olunması, yol güvenliği, zorlukların aşılması, zenginlik, zihin açıklığı, zorbaların kahredilmesi, hapistekilerin hürriyetlerine kavuşması, devlet adamlarının gönüllerini kazanmak, karı koca arasındaki ilişkileri düzeltmek gibi çok çeşitli maksatlarla düzenlenmiş hizbler mevcuttur.
Hizbü’l-felah veya hizbü’n-necat manevi kurtuluş, hizbü’l-işrak iç aydınlığı, hizbü’t-tefrîc gönül rahatlığı, hizbü’lfehm zihin açıklığı, hizbü’l-berekat bereket temini, hizbü’l-bahr denizde güvenle yolculuk yapılması, hizbü’s-seyf düşmanın mahvolması, hizbü’n-nasr başarı veya zafer için okunur.
Mesela Şazelî’nin Allah’tan gelen bir ilhamla yazıldığına ve ism-i azamı ihtiva ettiğine inanılan hizbü’l-bahri özellikle denizde güvenle yolculuk yapmak için okunur. Bu hizbin okunması halinde en tehlikeli fırtınaların bile sakinleştiği kabul edilir. Rivayete göre Şazelî tertip ettiği hizbin tesirini anlatmak için, “Bu hizb Bağdat’ta okunsaydı Moğollar orasını işgal edemezlerdi” demiştir (Keşfü’z-zunûn, I, 662).
**Hizbler, her türlü maddi ve manevi ihtiyacın karşılanması için okunduğu gibi sırf Allah’a ibadet etmek ve O’na yaklaşmak için de okunur.
**
Hizbin insanı olgunlaştıran, ahlaki güzelleştiren bir niteliği bulunduğuna inanılır. Allah’ın güzel isimlerini tekrar tekrar okumaktan maksat bu ilahi nitelikleri kazanarak O’nun rızasını kazanmaktır.
Hizb okuyan kimse, Allah’ın kendisini kötü huylardan uzaklaştırıp güzel huylar edinmeyi nasip etmesini de ister. Kötülerden ve kötülüklerden O’na sığınır.
Hizbler bu tür farklı amaçları gerçekleştirecek sayıda okunur. Hizbin her kelimesinin, harfinin ve okuma adedinin gizli bir tesiri olduğu, hizb okurken bunlar göz önünde tutulmazsa istenen faydanın hâsıl olmayacağı kabul edilir.
Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevi Mecmû’atü’l-ahzâb adlı hacimli kitabında (I-III, İstanbul I 3 I I) yüzlerce hizbi bir araya getirmiştir. Hizbler ayrıca müstakil risaleler halinde de basılmıştır.
**Bunların bazıları şunlardır:
**
Abdülkadir-i Geylani,
Setinetü’l-Kâdiriyye (Trablusgarp 1340);
Seyyid Ahmed et-Ticânî, el-Ahzâb ve’l-evrâd (Kahire I353/I935);
Ahmed b. İdrls, Mecmu’atü’l-a}Jzô.b ve’l-evrô.d (Kahire I359/I940);
Muhammed Guneymî, Mecmû’atü’l-‘aliyye li’l-evrâd ve’l-ahzâbi’ş-Şâzeliyye (Kahire, ts.);
Seyyid İbrâhim er-Râvî, es-Siyer ve’l-mesâ’î fi’l-evrâd ve’l-ahzâbi’s-Seyyid Ahmed er-Rifâ’i (Darü’l-Beşâir 1412/1992).
Hizbleri şerheden, hizb okumanın âdâbından, sağladığı maddi ve manevi faydalardan, maksat ve sırlarından bahseden risaleler de yazılmış (Gümüşhânevî, ı. 457-497; III, 6, 307); hizb okuyanlar büyük saygı gösterdikleri hizbleri ünlü hattatlara yazdırmış ve özenle saklamışlardır. Bu bakımdan hizbler edebi değerleri ve yüksek hikmetler içermelerinin yanında yazı, cilt ve tezhip sanatı bakımından da değer taşırlar.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.