DOLAR

38,8949$% 0.36

EURO

43,4533% -0.25

STERLİN

51,6683£% -0.22

GRAM ALTIN

3.999,77%-0,80

ONS

3.202,00%-1,14

BİST100

9.668,36%1,33

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

Evlilik Kararı Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?…

Bir genç kız, kötü ahlâka sahip ve haramları alenen işleyen bir erkekle evlendiğinde mutluluğu yakalayamaz. Çünkü fıtraten temiz kalpli, dinî hassasiyetlere sahip her genç kız, haramlardan sakınan, güzel ahlâklı bir eşle evlenmeyi arzu eder. Aynı şekilde, ahlâklı, dürüst ve dindar bir genç erkek de ahlâken sağlam olmayan bir kadınla evlenmek istemez. Evleneceği kişide, öncelikle yüksek bir şahsiyet, ahlâkın zirvesine ulaşmış bir dindarlık ve güzel huy arar. Zira dindar bir kalp için bu nitelikler yoksa, diğer vasıflar pek fazla bir anlam taşımaz.

Evlilik Kararı Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?…
0

BEĞENDİM

1- KİŞİNİN RUH GÜZELLİĞİ…
Evlenecek kimseler, birbirlerinin üstlerine-başlarına, kılık ve kıyafetlerine, hatta servet ve dış güzelliklerine göre değil; bu en ciddî meselede, ruh güzelliği, namus ve ahlâk anlayışı, fazilet ve karakter yüksekliğine göre karar vermelidirler.
İslâmî mânâda yuva kurmak isteyenler için eş seçiminde nazar-ı itibara almaları gereken temel hususlar başta Kur’ân-ı Kerîm’in parlak işarî beyanları, sonra Efendimiz’in (sas) önemli tavsiyeleri ve büyük çözümleri ile önümüzdedir. Dinimizin parlak beyanları ışığında aile yuvası kurmaya hazırlanma, genç nesillerimizi doğrudan ilgilendiren temel bir meseledir. Dolayısı ile yazımızda eş seçiminde göz önünde tutulacak hususları kısaca belirtmeye çalışacağız.
Kur’ân-ı Kerîm’de Cenâb-ı Hak şu önemli prensibe dikkat çekmektedir:
وَلاَ تَنْكِحُوا الْمُشْرِكَاتِ حَتَّى يُؤْمِنَّ وَلَأَمَةٌ مُؤْمِنَةٌ خَيْرٌ مِنْ مُشْرِكَةٍ وَلَوْ أَعْجَبَتْكُمْ وَلاَ تُنْكِحُوا الْمُشْرِكِينَ حَتَّى يُؤْمِنُوا وَلَعَبْدٌ مُؤْمِنٌ خَيْرٌ مِنْ مُشْرِكٍ وَلَوْ أَعْجَبَكُمْ أُولَئِكَ يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ وَاللَّهُ يَدْعُو إِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِإِذْنِهِ وَيُبَيِّنُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
“İman etmedikçe Allah’a şirk koşan kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, imanlı bir câriye, müşrik bir kadından kesinlikle daha iyidir. İman etmemiş müşrik erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, inanmış bir köle, müşrik bir kişiden kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) Cehennem’e çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile Cennet’e ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.” (Bakara, 2/221)
Âyet-i kerîmede görüldüğü üzere evlilikte eş seçimi hem erkek hem de kadın açısından ele alınmıştır. Burada dikkati çeken ilk husus, evlenilecek adayda inancın aranmasının gereğidir. Hadîs-i şerîflerde de evlenecek erkek ve kadınlar için ayrı ayrı tembihler bulunmaktadır. Efendimiz (sas) de bir hadîs–i şerîflerinde evlenecek erkekler için şöyle buyurur: “Kadın dört şeyi için nikâh edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun.”
Başka bir rivayette de “soy” dışındaki diğer üç nitelik yani malı, güzelliği ve dindarlığı belirtilmiştir. Bu hadîs–i şerîfte, evliliğin uzun ömürlü olması için eş seçiminde göz önüne alınabilecek hususlar sıralanmış, bir erkeğin evleneceği kadında araması gereken temel şartın dindarlık olduğu belirtilmiş; ancak mal, soy ve güzellik gibi unsurların da evliliklerde tercih sebebi olabildiği realitesi göz ardı edilmemiştir.
2- GÜZELLİK NEDEN ÖNCELİK OLMAMALI?
Genellikle bir kıza talip olan erkek, başkaca özellikleri göz önünde bulundurur; fakat bu arada dindarlık arka plânda kalabilir. İşte Allah Resulü (sas) dindar olanın tercih edilmesi gereğini gayet kibar ve nazik bir üslûp ile belirtmiş, kadınla, yalnız güzelliği veya zenginliği için evlenilmesinin yol açabileceği mahzurları şu şekilde açıklığa kavuşturmuştur: “Kadınlarla yalnız güzellikleri için evlenmeyiniz, ihtimal ki, güzellikleri onları ahlâken geri kalmaya sevk eder. Onlarla yalnız malları için de evlenmeyiniz. Çünkü olabilir ki malları sebebi ile kocalarına karşı taşkın davranabilirler. Siz onları genelde dindarlıklarından ötürü nikâhlayınız. Şüphesiz dindar olan kara kuru bir kadın (dindar olmayan diğerlerinden) daha üstündür.”
Efendimiz (sas), sâliha ve dindar bir kadının aile mutluluğu açısından önemine şu şekilde işaret etmektedir: “Mümin, Allah’a takvalı oluşundan sonra, sâliha (dindar) bir hanımdan daha faydalı bir unsur elde etmemiştir. Çünkü böyle bir kadın, kocası ona ne derse onu hemen yapar. Yüzüne baktığında, ona sürur ve sevinç verir. Kocası, daha önceden eşine yapmasını söylemiş olduğu bir konuda, başkasına ‘Eşim dediğimi yapmıştır.’ şeklinde yemin etse, o kadın kocasının yeminini boşa çıkarmaz. Kendi malı ve özel yaşantısı konusunda, kocasının sevmediği şeyleri asla yapmaz.”

3- DAMAT ADAYINDA HANGİ ÖZELLİKLER OLMAMALI?
Efendimiz (sas) kızlarını evlendirecek olan velilere damat adaylarında öncelikle hangi özelliği aramaları gerektiğini ise, şu şekilde ifade buyurmuştur: “Dinini ve huyunu beğendiğiniz bir erkek size kız istemeye gelince, onu evlendiriniz. Eğer bu evliliğe mâni olursanız, yeryüzünde karmaşa ve fesat çıkar.” Buradan da anlaşılan, yüksek ahlâk ve karaktere sahip erkeklerin yapacakları dünürlük tekliflerinin, kız tarafınca başka sebepler öne sürülerek geri çevrilmemesidir.

Bir erkeğin itikadî hayatı düzgün değilse, o erkek her şeye sahip olsa da, çok bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü dinî hassasiyeti bulunmayan bir erkek, hakikatte hareket eden bir ölü gibidir. Hayatın en aslî konusu olan dine bağlı olmayan insanın, hayatını paylaşacağı eşinin haklarına saygı göstereceğine dair bir garanti de bulunmamaktadır.
4- DİNDAR OLMAYAN EŞLE ANLAŞILAMAZ MI?
Ayrıca dindar erkek ya da kadın, dinî telâkkiler taşımayan bir eşle anlaşamaz ve onunla mutlu bir hayat sürdüremez. Dindar insan, müstakbel eşinin dinî ve ahlâkî alanlar hâricindeki başkaca eksikliklerine tahammül edebilir. Ancak dinî konulardaki duyarsızlıklara veya inançta lâubaliliklere tahammül etmesi oldukça zordur.
Bir genç kız, kötü ahlâka sahip ve haramları alenen işleyen bir erkekle evlendiğinde mutluluğu yakalayamaz. Çünkü fıtraten temiz kalpli, dinî hassasiyetlere sahip her genç kız, haramlardan sakınan, güzel ahlâklı bir eşle evlenmeyi arzu eder.

Aynı şekilde, ahlâklı, dürüst ve dindar bir genç erkek de ahlâken sağlam olmayan bir kadınla evlenmek istemez. Evleneceği kişide, öncelikle yüksek bir şahsiyet, ahlâkın zirvesine ulaşmış bir dindarlık ve güzel huy arar. Zira dindar bir kalp için bu nitelikler yoksa, diğer vasıflar pek fazla bir anlam taşımaz.
5- Güzel Ahlâk ne değildir?
“Güzel ahlâk” ile kast olunan şey, dinen ve aklen beğenilen sıfatlardır. Evlenecek adayların birbirlerinde aramaları gereken en temel vasıflardan, en öncelikli olanı “güzel ahlâk” olduğuna göre “güzel ahlâk”ın tanımlanması gerekir.
Güzel ahlâkı bizlere anlaşılır bir şekilde tarif edecek en kıymetli ve büyük şahsiyet ise, elbette dost ve düşmanın ittifakıyla, mehâsin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhar birisi olmalıdır. İşte o yüce Zât, en başta Kur’ân-ı Kerîm’in “Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzerindesin!” (Kalem Sûresi, 68/4) şehâdeti, daha sonra da arkasında tebaiyetle O zât’a (sas) sülûk etmiş, güzel hasletlerin ve ahlak-ı hasenenin en yüksek derecelerine erişmiş bütün ehl-i tahkikin ittifakları ve tasdikleri ile Efendimiz Hz. Muhammed’dir (sas). Biz de “güzel ahlâk” nedir sorusuna bizzat fem-i Nebevîden (sas) südûr olmuş bazı tarifleri burada nakletmek istiyoruz.
Ashab, Resülullah’a (sas) en fazla hangi amelin insanları Cennetlik yapacağını sordular: “Allah’a takva dairesinde kulluk ve güzel ahlak!” buyurdular. İnsanları en fazla neyin ateşe girdirdiği soruldu: “Ağız ve ferc!” buyurdular.” Bu hadîs-i şerîften de özellikle iki uzuvla işlenen yanlışlıkların kötü ahlâka bir mezbelelik olduğu anlaşılmaktadır. Demek ki bir kimsenin tanıdığı ya da tanımadığı kimseler hakkında ‘’DEDi-KODU- GIYBET YAPMASI’’ o kimseler hakkında ileri-geri konuşması neredeyse cinsel suçlar ölçüsünde ağır bir vebaldir.
6- İyi ahlak ne değildir?
Buraya kadar aktarmaya çalıştığımız hadîs-i şerîflerden şu hususların kötü ahlâka ait özelliklerden bazıları olduğu, bu şekildeki insanlarla nikâh bağı kurma konusunda dikkatli olma gereği anlaşılmaktadır.
• Düşük ve çirkin söz söyleme, yalan, koğuculuk, iftira,
• Çirkin tutum ve davranışlar gösterme,
• Kin ve hile, nefret, hainlik ve düşmanlık, insanlara eziyet,
• Cimrilik, haram helal demeden para peşinde koşma,
• Günaha düşkünlük, günah işleyen insanlarla dostluk vb.
Menfi özellikler kişilikte bir erozyon, bencillik ve kolaycılığa doğru bir kaçış ortaya çıkarır.
***BU ÖZELLiKLERDEN BiR VEYA BİR KAÇINA SAHİP KİMSELERLE NİKÂH AKDİNE GİRMEMENİN DAHA UYGUN OLACAĞI ANLAŞILMAKTADIR. ***
Yine yukarıdaki hadîs-i şerîflerden anladığımız kadarı ile müspet özelliklere sahip, yani sözlerinde ölçülü olan, güzel tutum ve davranışlar gösteren, taşkınlık yapmayan ve kimseye haset etmeyen, cömertlikle maruf, kendisi takva sahibi olduğu gibi müttaki insanlarla birlikte olan, kimsenin aleyhinde konuşmayan, düşkün ve muhtaç kimselere yardımcı olan bir insanın da iyi bir eş adayı olabileceği görülmektedir denilebilir.
7- Adayı illa Görmeli mi?
Evlenecek erkeklerin evlenecekleri adayları görüp göremeyecekleri konusu hadîs kitaplarımızda yer almıştır. Meselâ muhacir sahabilerden birisi ensârdan bir kadınla evlenmek istediğinde Resûlullah ona: “Evlenmek istediğin kişiyi gör, çünkü ensârın gözlerinde bir şey (küçüklük ya da çakırlık) vardır.” buyurmuşlardır. Bu hadîs-i şerîften, evlenilecek kadına evlenme maksadı ile bakmanın caiziyeti anlaşılmaktadır. Bir diğer rivayette ise Efendimiz (sas): “Biriniz bir kadına talip olursa, şayet imkân bulabilirse hoşuna gidecek ve kendini kadınla evlenmeye çekecek taraflarına baksın.” buyurmuştur. Bu hadîs-i şerîften de bakma konusunun abartılmaması gerektiği, kız tarafına bu konuda rahatsızlık verebilecek davranışlardan kaçınılması ve zorlamalardan uzak kalma gereği anlaşılmaktadır.
Ebû Hümeyd’den nakledilen bir hadîs–i şerîfte de: “Biriniz bir kadına tâlip olduğunda, evlenme gayesiyle bakmış olduktan sonra ona bakmasında günah yoktur.” buyrulmuştur. Bu hadîs-i şerîfte de özellikle çekingen erkeklere evlenme niyeti ile kadına bakılmasında bir günah bulunmadığı mesajı verilmektedir. Nitekim bu yorumu doğrulayan bir hâdise şu şekildedir. Mugîre b. Şu’be anlatıyor: “Ben Hz. Peygamber’e (sas) vararak, nikâhlamak istediğim bir kadın olduğundan bahsettim. Resülullah: “Onu gördün mü?” diye sordu. “Hayır”, dedim.
“Git, evlenmek istediğin kadını gör. Zîrâ görmen, aranızda ülfet ve sevginin devamlılığı açısından daha uygun olur.” buyurdular.
Resulullah’ın “gör” demesi üzerine talip olduğum ensarlı kadının ebeveynine gidip kızlarını nikâhlamak istediğimi, bunun için Resülullah’ın “gör” emri üzerine onu görmem gerektiğini anlattım. Biraz hoşlanmaz gibi oldular. Evlenmek istediğim kadın da mahfilinden beni duymuş, “Görmeni Resulullah emretmişse gör. Ama öyle değilse, seni Allah’a havâle ederim.” dedi. Bunu mühim bir olay olarak görür gibiydi. Onu gördüm ve evlendik. Daha sonraları Muğire, evlendiği bu eşi ile kendisi arasında oluşan ittifak ve uyumdan tarifsiz bir memnunluk duyduğunu anlatmıştır.
8- Sonuç ve değerlendirme:
Şüphesiz İslâm, eş seçimi konusunu da ihmal etmemiştir. Bu hususta gereken temel esaslar başta Kur’ân-ı Kerîm’in parlak beyanları, sonra da Efendimiz’in (sas) uygulamaları ile önümüzdedir. İslam âlimlerinin bizlere kadar yüksek bir ‘’iLiM NAMUSU’’ içerisinde ulaştırdığı bu bilgiler, devâsa İslâm kültür müdevvenatı içerisinde yer almaktadır.

A- Adına ister flört densin isterse de başka bir şey, bir kadınla erkeğin meşru nikâh bağı olmaksızın aralarında hissî bağ kurmalarının veya böyle bir bağlılığa götürecek tanışma-görüşmelerin iyi netice vermeyeceği bilinmelidir. Çünkü bu esnada her iki taraf da en iyi yönleri ile görünmeye çalışır. Birbirlerine iyilik meleği rolü yaparlar. Gerçek durum ise ancak evlendikten, yani iş işten geçtikten sonra ortaya çıkar. Bu açıdan erkek ve kadının meşru olamayan bir tarzda bir araya gelmeleri huzurlu ve sağlam bir aile yuvasının teminatı değildir.
B- Bir insanın tabiî hâlini tespit, ancak onun önceki tabiî halini bilenler tarafından yapılabilir. Bu da kızı veya erkeği iyi bilen kimselerden istifade ile mümkündür. Ayrıca gayrımeşru beraberliklerin, akıl ve mantık hislerini altüst edeceği, kişilerin doğru karar vermesini zorlaştıracağı açıktır.
C- Nikâh bağının önemi kavranmadan bir araya gelmelerin getirdiği önemli suiistimallerden birisi de, toplumun ahlâk, örf ve adetlerine mugayir zararlı gidişatın önünü açmadır. Bu tarz görüşmelerde çok defa, iffet de elden gidebilir. Namuslu Müslüman bir kız için bundan büyük bir felâket düşünülemez.
D- Gayrımeşru beraberlikler, gençleri huzursuz, rahatsız, saldırgan, anarşist, serseri, müsrif ve perişan bir hâle sokar. Gençler arasında aşağılık duygusu, kıskançlık, kin, nefret, karamsarlık, düşmanlık gibi çeşitli ruhî bunalımlar doğurur. Bu meseleye şu hadîs–i şerîf ışık tutmaktadır: “Sizden kim Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Zîrâ bunu yaparsa üçüncüleri şeytan olacaktır.”
E- İslâm’a göre kadın ve erkek arasında yapılan meşru bir nikâh akdi ile aile yuvası kurulur. Eşlerde bulunan pek çok özellikler kaynaşır, yeni nesiller bu yolla meydana gelir. Nikâh vasıtası ile iki ayrı cins hayatlarını, sevgilerini, varlıklarını, eksik ve mükemmel yönlerini, sahip oldukları güzellikleri, ellerindeki imkânları, duygularını ve isteklerini paylaşırlar. Huzurlu bir aile yuvası kurar, hayatlarını beraber sürdürür, ülkelerine ve insanlığa dini diyanetini bilen ahlâklı yeni nesiller yetiştirirler.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.