35,5435$% 0.28
36,6473€% 0.01
43,5426£% 0.17
3.100,09%0,27
2.713,92%-0,01
9.866,73%1,30
KISKANÇLIK
Kıskançlık çoğunlukla aşk ve sevgi söz konusu olduğunda ortaya çıkan bir duygudur. Dar anlamda kıskançlık, kişinin sevdiği şahıs bir başkasını tercih ettiği zaman gösterdiği telâş ve endişedir. Bilgi, sanat, nüfuz, güç, mal, mevki gibi toplumun değer verdiği şeylerin elden gitmesi korkusu ve bunları koruma isteği de genel olarak kıskançlık kavramıyla ifade edilir. Râgıb el-İsfahânî , (Ö.1108), insanın kendini, evini, ailesini, ülkesini; kısaca aidiyet ilişkisi olan her şeyi koruma duygusu için de “gayret” / ”kıskanma” kavramının kullanıldığını belirtir.
Kıskançlık, “başkasının sahip olduğu imkânları çekememe” anlamına gelen الحسد (haset) kavramından farklı olup mânası ondan daha geniştir. Ayrıca ahlâkî bakımdan hasedin her türü kötü olarak değerlendirilirken kıskançlık, mâkul ve ılımlı ölçüde tutulması şartıyla gerekli bir tepkidir. Bir kimsenin eşini veya kendine ait hak ve menfaati başkasından kıskanması haset değil الغيرة (el-gayret) şeklinde nitelendirilir. Çünkü bu, tabii ve fıtrî bir eğilimdir.
Kişinin sevip bağlandığı, değer verdiği bir kimseyi veya bir şeyi koruma altına alması, esirgemesi sonucunu doğuran kıskanma duygusu; yükselme, ilerleme, olgunlaşma, namus ve iffetin, hak ve menfaatlerin muhafazası için gerekli bir tutum ve davranış özelliği olarak kabul edilir (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır 1878−19421878-1942, IX, 6405-6406). Bu sebeple İslâm ahlâk kültüründe dengeli bir kıskançlık duygusu, asalet, namus, iffet ve mertliğin temeli sayılmış ve bir onur ifadesi olarak kabul edilmiştir.
Klasik sözlüklerde “الغيرة (el-gayret)” kısaca “الحمية (hamiyet)” ve “الأنفة (enefet)” şeklinde açıklanır (Lisânü’l-ʿArab, “ġyr” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “ġyr” md.).
Ebû Hâmid Muhammed el-Gazzâlî (450-505/1058-1111), hamiyet, izzetinefis, kıskançlık gibi duyguları her normal insanda bulunan ve bir tür savunma mekanizması sayılan gazap duygusunun akıl ve din ölçüleri çerçevesinde faaliyet göstermesiyle ortaya çıkan erdemler olarak değerlendirir.(İḥyâʾ, II, 38-39).
Gazzâlî, bu erdemlerden yoksun kalmayı insanlıkta ciddi bir eksiklik olarak görür.
Hamiyet duygusunun zayıflaması hâlinde izzetinefsin de zaafa uğrayacağını; bunun da kişinin kıskançlık duygusundan mahrum kalmasına yol açacağını söyler. Ardından Hz. Peygamber (570-632)’in kıskanç olmakla övündüğünü anlatan hadis:
إِنَّ مِنَ الْغَيْرَةِ مَا يُحِبُّ اللَّهُ وَمِنْهَا مَا يُبْغِضُ اللَّهُ؛ فَأَمَّا الَّتِي يُحِبُّهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِي الرَّيْبِ، وَأَمَّا الَّتِي يُبْغِضُهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِي غَيْرِ رَيْبٍ
“Şüphesiz kıskanlığın bir kısmı Allah’ın sevdiği, bir kısmı ise Allah’ın hoşlanmadığı bir şeydir. Allah’ın sevdiği kıskanlık, şüpheye dayanan kıskanlıktır; Allah’ın hoşlanmadığı ise temelsiz (gerçek olmayan) şüpheye dayanan kıskanlıktır.”(İbn Mâce, “Nikâḥ”, 56),(Buhârî, “Nikâḥ”, 107; Müslim, “Liʿân”, 16). Bu hadis, kıskançlığın bir duygunun farklı yönlerini ortaya koyar ve kıskançlığın bazı türlerinin Allah tarafından sevildiği, bazılarının ise hoşlanılmadığı ifade edilir. Burada “Allah’ın sevdiği kıskançlık” şüpheye dayanan, yani bir kişinin koruma güdüsüyle haklı bir temele dayanan kıskançlıktır. Oysa “Allah’ın hoşlanmadığı kıskançlık”, temelsiz şüphelerden doğan kıskançlık, yani asılsız, yersiz ve haksız şüpheler nedeniyle ortaya çıkan kıskançlıktır. Bu hadis, insanları doğru ve ölçülü bir kıskançlık anlayışına yönlendirir.
Kıskançlık, doğru şartlar altında ve sevgi, güven ve koruma amacıyla sağlıklı bir şekilde hissedildiğinde, bir kişiyi onurlandıran ve koruyan bir duygudur. Ancak ölçüsüz ve temelsiz kıskançlık, ilişkilere zarar verebilir ve kötü sonuçlar doğurabilir.
Ali b. Ahmed İbn Hazm (384-456/994-1064) da kıskançlığı hayvanlarda ve insanlarda doğuştan gelen bir duygu olarak görür, bu duygunun zaafa uğramasını veya ortadan kalkmasını fıtratın (yaradılışın) bozulması, ahlâkî gerileme ve çöküntü olarak değerlendirir (Tavku’l-hamâme, s. 238, 246).
Günümüzde bazı ilim adamları kıskançlığı kültürel kökenli saysalar da genelde bu duygu ve eğilimin doğuştan ve evrensel (üniversal) olduğunu savunanlar çoğunluktadır (Sillamy, s. 156).
Klasik ahlâk kitaplarında kadının kıskanç tabiatına dikkat çekilmekte ve bunun sebep olacağı sıkıntılara işaret edilmektedir. Kınalızâde Ali Efendi’ye göre aşırı kıskançlık daha çok kadınlara has bir durum olup erkek tarafından bunun dikkate alınmaması aile huzurunun bozulmasına yol açabilir. (Ahlâk-ı Alâî, II, 32).
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيرًا مِّنَ الظَّنِّ ۖ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hâllerini araştırmayın ve birbirinizin arkasından gıybet etmeyin.”(Hucurât 49/12)
Bu ayette, gereksiz şüphe ve araştırmalardan uzak durulması, gıybet edilmemesi emredilmiştir. Kıskançlıkta aşırıya gitmek, zamanla bu olumsuz davranışları da beraberinde getirebilir.
Hadislerde, kıskanmanın (gayret) “üstün bir karakter özelliği” olarak zikredildiği ve bunun müminlere, hatta Allah’a (Celle Celâluhû) atfedildiği görülmektedir. Peygamber efendimiz şöyle;
إنَّ اللَّهَ يَغارُ، وغَيْرَةُ اللَّهِ أنْ يَأْتِيَ المُؤْمِنُ ما حَرَّمَ اللَّهُ.
““Şüphesiz Allah kıskanır, mümin de kıskanır. Allah’ın kıskançlığı, müminin Allah’ın haram kıldığı bir şeyi işlemesidir.” ”(Buhârî, “Nikâḥ”, 107; Sahih-i Müslim, “Liʿân”, 16) buyurur.
Din dilinde “الغيرة لله (gayretullah)” şeklinde ifade edilen bu kavram, insanın yaptığı çirkin ve haksız işlerin Allah’ın ‘kıskanmasına’ dokunması ve bunun cezasız kalmaması anlamına gelir. Bu hadisde Allah Teâlâ’nın kıskançlığı, O’nun haram kıldığı şeylerin müminler tarafından işlenmesine yönelik bir rahatsızlık ve hoşnutsuzluk anlamında anlaşılmalıdır. Allah’ın sıfatları mahlûkata benzemez; O’nun kıskançlığı yüce zatına ve şanına layık bir şekilde tevil edilmeden, benzetilmeden kabul edilir. Bu hadisler, Allah’ın haramları işlemesinden ne kadar razı olmadığını ve müminlerin bu yasaklardan sakınması gerektiğini vurgulamaktadır. Aynı zamanda, müminin sorumluluğunun ve hassasiyetinin daha büyük olduğuna dikkat çekilir. Bu bağlamda, Allah’ın kıskançlığı, kullarının haramları işlememesine yönelik ilahi bir ikazdır.(https://dorar.net/hadith/sharh/16273)
Abdülkerîm el-Kuşeyrî (376-465/986-1072), Allah’ın kıskanmasını, “kulu üzerinde ulûhiyyet hakkının sadece kendisine ait olmasından dolayı yalnız kendisine ibadet ve itaat edilmesini istemesi ve bu konuda başkasının ortak kılınmasına razı olmaması” diye açıklar (er-Risâle, II, 512).
Bazı kıskançlık belirtileri, dinî-ahlâkî endişe gibi görünse de bazan da şahsî zaaf ve bencilce dürtülerden kaynaklanır.
Resûl-i Ekrem Efendimiz(570-632)’in hadislerinde ve müslüman âlimlerin açıklamalarında, kıskançlık duyguları arasındaki bu ayrıma dikkat çekilmiştir.
Haklı bir şüpheye dayanan kıskançlık Allah’ın sevdiği kıskançlık iken, temelsiz ve haksız kıskançlık Allah’ın hoşlanmadığı bir tutumdur.
İslam dini kıskanmayı, genellikle faydalı ve gerekli bir duygusal tepki olarak değerlendirir, ancak tepkinin her durumda dengeli ve doğru bir biçimde gösterilmesi gerekir.
Kıskanmanın aşırıya gitmesi, kişinin kendi nefsi ve çevresi için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Kıskanmak, İslam ahlakında hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ele alınan bir duygudur.
Olumlu kıskançlık, kişinin değer verdiği şeyleri koruma içgüdüsüyle ortaya çıkar ve bu, hem dini hem de insani açıdan takdir edilen bir davranıştır.
Bunun yanında, aşırıya kaçan, temelsiz ve haksız kıskanma ise kötü sonuçlara yol açabilir ve bu, Allah’ın hoşlanmadığı bir tutumdur.
Kıskanma duygusunun doğru ve dengeli bir biçimde, doğru zaman ve şartlar altında ifade edilmesi, hem bireyin hem de toplumun huzuru için önemlidir.
İslam, kıskanmanın sağlıklı bir biçimde yaşanmasını teşvik ederken, bu duygunun abartılmasından veya kötüye kullanılmasından da sakındırır.
Bu dengeyi sağlamak, bir müminin olgunlaşmasının, sabrını ve hikmetini geliştirmesinin bir göstergesidir.
Not: Bu çalışma yapılırken TDV ansiklopedisindeKİ ”Kıskançlık” maddesinden yararlanılmıştır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.