Hucurat ﴾13﴿ Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.
Evet canlar ırkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Iırkçılık yapanlar ALLAH’a savaṣ açanlardan farkları yoktur. Bu guruhlar dünyanın her devletinde varlar. Bunlar; ALLAH’ı ve Allah’ın yarattığı eṣrefi mahlukat olan İnsanı unutup kendi ırkına tapmaktadırlar. Türkiye’de 100 yıldır gizli ve açık bu guruh kürtlere karṣı ırkçılık yapmaktadır. Bunu yapanlar devlete sızmıṣ Türki’ye dümanlarından baṣkası degiller bunlar kiripto sızmalardır. Malesef halkın bir kesimide bunlardan etkilenmektedir.
Biz dindar demokrat kürtler olarak bu sızmalara diyoruz ki: Ey nadanlar! Biz sizi coğrafyamıza kabul ettiğimiz günden beri bizimle uğraştınız, yeter artık. Biz sizi kabullendik ve size asla zulmetmedik. Ekmeğimizin yarısını, toprağımızın yarısını sizinle paylaştık. Biz size el uzattıkça siz bunu istismar ettiniz. Elimizi kırmaya çalıştınız. Terör örgütü kurdurup bizleri onun üzerinden dövmeye devam ediyorsunuz. Artık yakamızdan düşün. “Men dakka dukka…” Şimdi Araplar, Afgan Peştunları, genelde Şii kesimi olan Persler ülkemize mülteci olsrak geldiler gelmelerinde bir sorun yok yeterki onlsrda ırkçılığa meyl etmesinler ülkemiz için zenginlik olacaklar. Ama bir gercek var bu kardeṣlerimiz 10 milyon nüfuslarıyla birlikte 30 senede 30 milyon olacaklar. İṣte Türkiye halkı Kürtler’in kadirṣinaslığını, hakperestliğini cömertliğini, misafirperveliğini kendi hakkına ne kadar razı olduğunu, baṣkasının hakkında asla gözü olmadığının kıymetini ancak o zaman anlayacak. Tıpkı Irakta olduğu gibi nasıl mı? Yeni nesil bilmez; Irak yıllarca Kürtlere zulmetti, üzerlerinde misket bombası ve kimyasal silahlar denedi. Sonra ne oldu? Ülkesinin onurunu, haysiyetini, zenginliğini, hatta herşeyini kaybetti. Suriye 100 yıldır. İṣgal ettiği kürt bölgesindeki kürtlere kimlik kartı pasaport dahi dahi vermedi. Oradaki kürtlerin hepsi sünni ama kimlikleri yok bu durum dṣunu meydana getiriyor oradaki kürtlerin devletleride yok vatansız yaṣadılar. Ben bunu bilmiyordum. 2006 yılında Hac farizası esnasında bir Suriye’li kürt kardeṣimizle tanıṣmıṣtım güzel Türkçe konuṣuyordu, ailesini sordum ailemin çoğu Hatay’da yaṣıyor demiṣti. Otobüs firmasında temsilcilik yapıyordu. Bu esnada Suudi Arabistan’da hac yapmak için kimliği ve pasaportu olmadığını söyledi cok üzüldüğüne ṣahid oldum, neden yok dediğimde Suriye hükümeti bizi vatandaṣ olarak kabuletmiyor demiṣti. Evet ṣimdi Suriyenin hali ortada İran hakeze kürtleri ayırmıṣ onlara sünni damgası vurmuṣ devletin hiç bir kurumunda görev vermiyor. İran’da kürt ve sünni bölgelerinde camiler dahi iki mihraba bölünmüṣ, sünniler ayrı, ṣiiler ayrı olarak aynı camide namaz kılmaktalar. İran’da sünniler ve kürtler, kimlik çıkarırken sünni olduklarını belirtmek zorundalar, bunu belitmediklerı taktirde hain ilan ediliyorlarmıṣ. Canlar bir olalım, beraber olalım, bu dünya çok büyük, herkese yetecek kadar büyük hem de. Allah sınırsız nimetler bahşetmiş. Bu kavga niye? Din, dil, ırk, aşiret hepsi hepimiz için zenginliktir. Birlikte zenginleşelim ama kavga etmeyelim. Biz insanız, Müslümanız. Veyl olsun ırkçılara, veyl olsun ırkları birbirine karşı savaştıranlara. Yaṣasın kardeṣlik yaṣasın uhuvet, yaṣasın. Veselam kalın sağlıcakla.
16 mayıs 2024
Helsinki
M.A.Koyuncu