İnsanlık İçin İnsan Olmak..

İnsanlık İçin İnsan Olmak..

İnsanın düşünen bir hayvan olduğu tartışmaları hep süregelmiştir. Gerçekten insan, düşünse bile, hayvan mıdır? 

İnsana “düşünen hayvan” demek, onu yaratılış amacından tastamam koparmaktır. Çünkü insan, düşünebilmekle beraber, iradesini kullanıp doğru tercih yapabilmesiyle hayvandan farklıdır.  İnsan sadece fark eden değil, farklı davranabilendir. Düşüncenin girdabından çıkıp, hayatın gerçeklerine adım atamayan insan, nihayetinde, boğulacak,  yozlaşacak ve düşünmekten başka bir şey yapmadığı için- tanımdaki hayvana dönüşecektir. Bir hayvanın da -gerek az akıllı, gerek çok akıllı olsun- insan mertebesine çıkması beklenemez.

Harekete ve amele dönüşmeyen inanç ve düşünceler insana da, dünyaya da bir fayda sağlamaz. Özellikle günümüzde ve son birkaç yüzyılda yaşanan ıstırap ve kopmalar, hayata geçmemiş katı düşüncelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Fikren bir yere ait olmayı, kabilecilik ilkelliğiyle bir bağnazlığa dönüştürdüğü halde, ait olduğu fikir dünyasının gereklerini yerine getirmeme, bunun da ötesinde, kendi fikri aidiyetine mensup olmayanları da düşman görme hastalığı son asırların, özellikle de günümüzün en büyük musibetlerindendir. Özellikle Müslüman dünyada bu tıkanmış zihniyet çok güçlüdür. Bu akımın bir çok hurafeleri vardır. Kendi gibi düşünmeyeni insan yerine koymama,herkesten üstün olduğu anlayışı, kendini tanıtmadan tanınma beklentisi, insanlarla güzel ilişkiler kurmadan olumlu imaj beklentisi, realitelere uymamada ısrar, tehdit ve korku saikiyle ikna etme hevesi, emek harcamadan sonuç alma isteği,ektiği tohumun hemen meyvesini toplama düşüncesi, ilim ve bilime yönelmeden terakki edip zirve olma beklentisi gibi bazı örnekler saymak mümkündür. Son birkaç asırda başa gelen musibetler ve ayrışmalar bu hurafe denilebilecek anlayışlarla ilişkilidir. Bu sıkıntılı akım o denli güçlenmiştir ki, neredeyse İslam dini denilince, Müslümanın da, Müslüman olmayanın da aklına bu anlayış gelmektedir. Hatta bir çok Müslüman, bu anlayışla “şereflendiği” vehmine kapılmış durumdadır.

İnsanın akıl ve mantığına, duygu ve düşüncelerine en iyi uyum sağlayan Yüce İslam Dini, insanların en anlamadığı, en çok korktuğu, en az bildiği bir dine dönüşmüş; en kamil insan olması gereken Müslüman da aynı oranda en korkulan, en yabancı ve kendisinden uzaklaşılan kimse olmuştur.

Tüm insanlık için tehlikeli olan bu anlayış, özellikle Müslüman için çok daha tehlikeli ve kabul edilemezdir. İslam bu hurafelerin hepsinden uzaktır ve tam anlamıyla bir “insaniyet” dinidir. İslam, gerçek Müslümanlar vasıtasıyla bu hurafelerden arınmadan, gerçek değerini bulamayacak ve etkili olamayacaktır. Bir ırk ve kabile dini algısı İslamla asla bağdaşmamaktadır.

Düşünen bir hayvan olmaktan, düşündüğünü icra eden insan olma mertebesine çıkmak gerekir. İnsanlık için bir şey yapılacaksa, insanlaşmadan yapılamaz. İnsanlığın devasa dertleri, sadece düşünmekle çözülemez. İnsani değerler etrafında, insanca adımlarla, hava ve yol şartları gözetilerek bir şeyler yapılmadıkça, insanlık bundan faydalanamaz. Tüm bunları yapmak mümkün olmuyorsa, insanlığa saygı adına, en azından bir şeyler yapmaya çalışanların önüne engel olmamak gerekir.

Hacı İhsan ŞAHİN( haciihsan.sahin@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.