DOLAR

38,2552$% 0.34

EURO

43,8333% 0.15

STERLİN

51,0885£% 0.12

GRAM ALTIN

4.075,24%0,33

ONS

3.326,81%0,01

BİST100

9.317,24%-0,84

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

İnanca ve Dini değerlere Darbe!

İnanca ve Dini değerlere Darbe!
0

BEĞENDİM

İnanca ve Dini Değerlere Darbe: 28 Şubat

Bugün 28 Şubat 1997 post modern darbesinin on sekizinci yıldönümü. Üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen toplumda açtığı derin yaralar hala tam anlamıyla kapanmış değil. Peki neydi bu bin yıl sürecek denilen 28 Şubat? İşte bu soru malesef  toplumsal hafızası zayıf olan bir millet olarak kendimize her sene tekrar sormamız gereken bir soru. Geçmişin acı tecrübelerinden ders çıkarmak geleceğe ümitle bakabilmenin en temel şartı. Evet, bundan dolayı Bedir Haber olarak bir telmih bâbında 28 Şubat dosyasına yeniden parmak basıyoruz.

9.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatının ardından sivil, dindar ve demokrat cumhurbaşkanı yadı kulaklarda çınlarken aslında demokrasimizin en ağır imtihanları yaşacağı kavramları da onunla beraber uğurladığımızın farkında değildik. 1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Refah partisi o dönemin kudretlileri arasında derin bir rahatsızlık uyandırdı. Necmeddin Erbakan’a karşı hükümeti kurdurmamak için dönemin vesayeti her enstrümanı kullanacak ve millet iradesini adeta kökünden baltalayacaktı. Refah Partsi’ne alternatif olarak ilk önce DYP-ANAP koalisyonu denendi fakat başarılı olunamayınca nihayetinde hükümeti DYP ve Refah Partisi beraber kurdular. Refah-Yol olarak aklımızda kalan yürütme mekanizması iktidara geldi. Refah-Yol Hükümeti’nin iktidara gelmiş olması eski çıkar düzeninin çarklarında gacırtılar meydana getirmeye başlayınca millet iradesi dışında her türlü karanlık vesayet odakları bu iradeyi devirebilmek için kolları sıvamıştı.

1997 yılının 28 Şubat’ında toplanan Milli Güvenlik Kurulu tam 9 saat sürdü. İşte bu Milli Güvenlik Kurulu’ndan çıkan 18 maddelik MGK kararları da bin yıl sürecek denilen post modern darbenin başlangıcı oldu. Demokrasiye bir “balans ayarı” olarak nitelendirilen bu MGK kararları aslında ilk olarak Refah-Yol hükümetinden kurtulmayı hedeflerken beraberinde de büyük bir toplum mühendisliğini getiriyordu. 28 Şubat kesinlikle sadece askerin tek başına yaptığı bir darbe olarak algılanmamalıdır. 28 Şubat milletin inancına ve manevi değerlerine ne kadar din düşmanı yapı varsa hepsinin sistematik, topyekün bir saldırısının adıdır. Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 28 Şubat gününden sonra kararma dalga dalga devam edecek ve milleti kılcallarına kadar maneviyattan koparana kadar tamamlanmış sayılmayacaktı.

Askeriye ile birlikte “şartların olgunlaşması” için ve rant pastasından makam ve para dahil olmak üzere her türlü menfaatten pay almak isteyen malesef sivil ayaklar da bu darbenin taşıyıcılığını yaptı. Dönemin Yükseköğretim Kurulu Başkanı Kemal Gürüz’ün önderliğinde üniversiteler ve rektörler 28 Şubat’ın en galiz aktörleri oldu. Üniversite kapıları önlerinde binlerce başörtülü öğrenci eğitim ve öğrenim haklarından hukuksuzca mahrum bırakılmıştı. Kurulan ikna odalarında insanların inançlarını, değerlerini terk etmesi bizzat öğretim görevlileri tarafından ahlaksızca dayatıldı. YÖK’ün gayri meşru olarak doğurduğu katsayı adaletsizliği İmam Hatip Liseleri’nin üniversiteye kapısını kapatırken ülkenin kalifiye eleman kaynağı olan meslek liselerinin öğrenci sayısını da yarı yarıya tırpanlamış oldu. Bu karanlık dönemin tabiki lokomotifi ise medya idi. Medya adeta bir korku toplumu oluşturma misyonunu üstlenmiş ve “irtica” paranoyasını gece gündüz kamuoyuna mesnetsizce  kusmuştu. Darbe şartlarının oluşabilmesi için insanlar irticai tehlikeye inandırılmalı ve bu bağlamda yapılan her müeyyide meşru kılınmalıydı. İşte bundan dolayı bazı gazeteler “Gerekirse silah kullanılacak” diye eskiye benzer silahlı darbe tamtamları çalmaktan da çekinmiyordu. Soruşturmaların haber olduğu demokrasiden, haberlerin soruşturmaya dönüştüğü vesayet rejimine dönüşüm medya ile tamamlanmıştı. Yargı ise yapılan onca hukuksuzluğun meşrulaştırılma merkezine dönüşmüştü adeta. 28 Şubat’ın akıllardan silinmeyen en büyük demokrasi ve hukuk rezaleti ise Refah Patisi’nin kapatılma davası AYM’deyken Genel Kurmay Başkanlığı’nda yüksek yargı mensubu hakimlere verilen irtica tehlikesi konulu askeri brifing oldu.

İrticai faaliyet kavramı devletten sivil toplum kuruluşlarına kadar halkın dini ve manevi değerleriyle mücadele etme adına hiç çekinilmeden suçsuz insanları bir cani gibi yargılamakta gerekçe olarak kullanıldı. İçişleri Bakanlığı’nda laikliğe aykırı tutum ve davranışları tespit edilen mülki idari amirleriyle ilgili 265 işlem yapıldı. 309 belediye başkanı irticadan 277 yasal işlem gördü. Kemal Gürüz önderliğinde toplam 750 akademisyen ve rektör irticai faaliyette bulunmak ve bölücülükten soruşturma geçirdi. 14 radyo ve 14 TV kanalı süresiz olarak yine irtica gerekçesiyle süresiz olarak kapatıldı. 71 radyo 15 TV kanalı da yayın durdurma ve para cezalarına çarptırıldı. Toplam 11 binden fazla kamu görevlisi irticai faaliyet gerekçesiyle 28 Şubat döneminde zalimane müeeyyidelere maruz kaldı. Askeriyeden gelen irtica perspektifiyle bürokrasiden STK’lara, iş adamı topluluklarından yargıya kadar toplumun her kademesinde inanan insanlara ve manevi değerlerine karşı benzeri görülmemiş bir zulüm ve kıyım yapıldı. Tabiki Türk Silahlı Kuvvetleri de bu işin menşei olarak zulmün, haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı yerlerin en başında geldi. 28 Şubat sonrası ordudan irticai faaliyet gerekçesiyle ki bu bazen iki rekat namaz kılmak bile olabildi (!) toplam 2000’in üzerinde subay astsubay ihraç edildi.

Çalkantılar uzun süre devam etti. Devletin ve kurumların irtica paranoyasıyla tefessüh etmesinden dolayı derin devlet, yeraltı yapıları ve mafya ülkeyi bir ahtapot gibi sarmıştı. Ülke hızla bir uçuruma doğru sürüklenirken toplumsal bir patlamanın yaşanmasına da ramak kalmıştı. En nihayetinde baskılara dayanamayan Necmeddin Erbakan istifa etti. Daha sonra kurulan Anasol-D hükümeti ise ülkenin içine düştüğü buhranlı duruma çare olamadı. Ve gelelim zurnanın son deliğine..28 Şubat’ın topluma vermiş olduğu manevi zararın ve inançlı mütedeyyin kesme yapılan zulmün boyutu hiçbir şeyle ölçülemez. Fakat 28 Şubat’ın bu millete maddi faturası, ülke sermayesinin 3’te 1’inin uçup gitmesi oldu. Süreçte banka sayısı iki katına çıkmıştı ve bu enflasyon 25 bankanın batmasıyla sonuçlandı. Batık bankaların ülkeye zararı 183 Milyar Dolar oldu. Evet 28 Şubat’ın gerçek yüzü aslında “sermaye”nin konumunu ve zenginliğini kaybetmemek için doldurduğu silahı askerin ateşlemesi ve vurulanların ceplerini diğer yancıların boşaltması olarak özetleyebiliriz. Manevi olarak ise 28 Şubat medya aracılığıyla toplumda din ve dindar insanlara karşı korkunç bir karalama ile dine ve manevi değerlerimize diğer darbelerden on kat daha şiddetli yapılmış kapkara bir darbe olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yerini aldı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.