Bir sıcak yaz günü, bab-ı âli yokuşundan tırmanan bir yazarımız , üzerinde tişört , ter içinde nefesleye nefesleye yokuş çıkarken,sırtında 100 kilo yükle yokuşu tırmanan bir hamalı görür. Sanki düz yolda görür gibi türkü çağırarak yokuş çıkıyordur. Halinden gayet memnun.Yazar yokuşun başında bekler hamalı ve sorar :

– “Nasıl oluyor da , türkü çağıra çağıra rahat bir şekilde bu yokuşu tırmanıyorsun.”

Güler hamal – “Bey senin aklın ermez ” der. Israr eder yazar.

Hamal: “ İçiniz temiz olursa 100 kilo bu yokuşta vız gelir . İçiniz temiz olursa…’’

İşte Ramazan içimizin temizlendiği, arındığı aydır.Arınma kurnası gibi , damarlarımızın içindeki kanın akciğerlerde temizlenmesi gibi, her yıl hayatımızın yolu Ramazan kurnasından geçerek temizleniriz.

Ya yıllar geçipte Ramazandan haberi olmayanların iç alemi … Ya da Ramazanı bilip te temizlenemeyenlerin durumu …

Kin,haset,makam,tamah gibi nice kirler var içimiz de …Ebedi bu dünyada yaşayacakmış gibi yaşama arzusu , işlenen zulümler, haset ve kıskançlığın yaptırdığı itibar suikastları .Ah gaflet… nedir gaflet…

İşte ramazan bütün bunlardan arınma mevsimi.Marifet içindeki muhabbetullahı yakalama günleri.

Ramazan ayını ilgilendiren ayet ve hadislere mahruti bakınca şunu görürüz. Kesinlikle Ramazan iç temizlik ayıdır. Cesetten uzaklaşıp ruhu olgunlaştırma ayıdır. ALLAH (cc)ne yükselebilmek için içteki ağırlıkların atılması gerekiyor.

Biraz daha yakından ayet ve hadislere bakalım. Ramazan, Furkan olan Kuran’ın nazil olduğu ay –(bakara 185) Orucun farz kılındığı ayete bakıyoruz. Oruçtan beklenen maksadın ne olduğunu söylüyor TAKVA. (Bakara 183-185). Nedir takva? Korunmak ve arı durmak değil midir? Kalbin ve içimizin günahlardan korunup tertemiz olması. Bu da tövbe ve istiğfar ile elde edilir.

Yine bakalım hadislere, cennetin kapılarının açılması, cehennemin kapılarının kapanması , merede –i şeytaniyeye zincir vurulması. Şeytanlara neden zincir vurulur? İçimizdeki nefsi emmare şeytanla daha çok kuvvet kazanır. O zaman Ramazanın nefsi emaremizi terbiye etmeye bakan yönü de var.

Yine hadisler arsında gezelim, Buhari de geçen bir hadise rastlıyoruz… Hepinizin bildiği Cuma hutbesine Efendimiz (sav) üç basamaklı mimbere çıkarken ,her basamakta Efendimiz ( sav )in “amin” demesi…

Almanya vize başvuru Amaçları

İşte o aminlerden birinin hikmeti.Neden ‘’amin’’ dediniz Ya Rasulullah.

– Cebrail, Ramazana yetişmiş , Ramazanı idrak etmiş olduğu halde ALLAH ın AF ve MAĞFİRETİNİ kazanamamış kimseye yazıklar olsun, dedi.Bende ‘’amin’’ dedim.

“rağime enfuhu” burnu yere sürtülsün, canı çıkası , kahrolası denilmekte . Demek ki Ramazanı idrak edipte değerlendiremeyenlere ciddi bir ihtar var. Demek ramazanda en alt seviyesiyle ğufranı elde etme ve temizlenme hedefi var.Bu en düşük hedefi yakalyamayana yazıklar olsun deniyor. Hatta burnu sürtülsün, denilmesi sizce ne anlama geliyor. Ramazana lakayt kalabilir misiniz? Demek ki Ramazanda az bir iradi gayretle afv hedefi yakalnabiliyor. Demek ramazan imanın lezzetini duyma ayıdır.

Bakıyoruz “ Kim sırf ALLAH için Ramazan orucunu tutarsa”(Buhari – muslim ) yine, “ Kim sırf ALLAH için Teravih namazı kılarsa” (muslim). Cevap aynı verilmiş:“Geçmiş bütün günahları bağışlanır”

Demek ki Ramazan da : Hak ile batılı , Haram ile helali fark edip bir iç muhasebeyle , itikafla, tüm hata ve günahlarımızdan yüreğimizi yakarcasına pişman olmak. Ve ardından bir daha o günah ve hatalara düşmemeye yani TAKVA sahibi olmaya karar kılmak bizden istenilmektedir.

İnsanın böyle bir dönüşü,ve yükselişi imanda inkişaflar olmadan gerçekleştirebilmesi mümkün değildir. Demek ki ,ramazan da ön plana çıkan ibadetlerin en önemli yönü imanın inkişafına vesile olmalarıdır.Enteresandır, Bediüzzaman’ ın Lemalar kitabında hastalar risalesini okurken şuna rastlıyoruz “ İman bir tiryaktır “ diyor. İmanı inkişaf ettirmek için de şu dört lazımdır diyor. Tövbe , istiğfar , namaz ve ibadet. Bir başka Hak dostu da şöyle der: ‘’Zaman dediğimiz şey itibarîdir; onun hakikî vücudu yoktur. O, mekânla alâkalı itibarî bir buuddan ibarettir. Cenâb-ı Hak murad buyurursa, insana bir bast-ı zaman nasip eder; ona imanını inkişaf ettirecek öyle bir dakika verir ki, o tek dakika başkalarının senelerine müsâvî olur.’’işte ramazan ayının, zaman dilimi de böyle hususi iltifatlara açıktır.

İman inkişaf ettikçe zaten içinizdeki kirler, enaniyet, ego, haset, kin, nefret ve niceleri muhabetullah ateşiyle yanıverir. İç alemdeki o yüksek ateş insanın tüm latifelerini dezenfekte eder. İnsan temizlenmiş olarak Bayrama erer.

Ve Efendimiz (sav ) : “İmanınızı yenileyiniz “sözüne ve imanın eskimeye tahammülü yoktur kaidesine Ramazan penceresinden bakmak lazım.

Ramazan günlerinin her dakikası bin dakika hükmündedir denilmiştir.Her halde sebebi imanın inkişafına baktığı cihetledir.Öyleyse her bir dakikası 1000 dakika olan şu günleri zayi etmemek lazım.Kurbet vesilesi olduğunun farkına varmak lazım.O yüzden on bir ayın sultanıdır ramazan.