İman-Mümin

İman-Mümin

İman’ın kelime anlamı, herhangi bir şeye inanmak demektir. Dindeki anlamı ise; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.)’in Cebrail (a s) adındaki melek aracılığı ile Allah’tan aldığı bilgilerin doğruluğuna kesin bir İmanla inanmaktır. İman bir nurdur, Allah’ın bir lütfudur. Fakat iman aynı zamanda bir ilimdir, öğrenilmesi gereken bir hakikattir.

İman iki şekilde olur:

Birincisi İman edilecek konulara kısaca ve topluca inanmaktır. Böyle bir inanca “Toptan İman” denir. Kelime-i Tevhid sözünü veya Kelime-i Şehadeti dili ile söyleyip kalbiyle doğrulayan kimse, kısaca ve toptan iman etmiş olur. Bu şekilde bir imana sahip olan kimseye de “MÜMİN” denir.

İkinci şekilde iman, inanılacak şeylere ayrı ayrı, teker teker, her bir iman konusunda geniş bilgi sahibi olarak yapılan imandır. Buna “Tafsili İman = Geniş Bir Şekilde İman” denir.

Buna göre; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere ayrı ayrı inanmak gerekir. İmanın bu altı esası “Amentü” cümlesi ile özetlenmiştir.

Ayrıntılı olarak inanılması gereken bu İman esaslarına Iman’ın şartları da denir. Bunlar;

İman’ın Şartları
1– Allah’a,
2– Allah’ın Meleklerine,
3– Allah’ın Kitaplarına,
4– Allah’ın Peygamberlerine,
5– Ahiret Gününe,
6– Kaza ve Kadere; İster iyi, ister kötü olsun, evrendeki her şeyin ve her olayın Allah’ın bilmesi, dilemesi ve yaratmasıyla meydana geldiğine, inanmaktır.

İşte bu minvalden olmak üzere İman esaslarını şeksiz şüphesiz kabul ederek Mümin sıfatını kazananlar için Rasulullah (s.a.s.) Efendimiz buyuruyorlar ki:

“Gerçek mümin, içi mamur, dışı harabe olan bir eve benzer. İçine girdiğinde her yanı güzel bulursun’’…

İslam dinine göre; insanlar iman yönünden üç kısımdır.

MÜ’MİN: İman esaslarına İslam dininin öğrettiği şekilde inanan kimselere
“Mümin” denir.

KAFİR : İslam dininin öğrettiği iman esaslarını reddeden, kabul etmeyen kimselere “Kafir” denir.

MÜNAFIK : İslam dininin öğrettiği iman esaslarına inandığını sözleriyle söyleyerek “Mümin” gibi, inanmış gibi göründüğü halde gerçekten, içten ve samimi olarak inanmayan, içi dışına uymayan kimselere “Münafık” denir.

İman edilecek şeyler artmaz veya eksilmez. Fakat imanın kendisi artar veya eksilir.

İmanın Artması ve Eksilmesinden bahsedecek olursak; İman Salih amellerle, ilmi çalışmalarla ve tefekkürle artabilir veya günahlarla meşguliyet neticesinde azalabilir. Kur’an’ın bazı ayetlerinde imanın artmasından bahsedilmiştir.

Bir ayette yüce Allah (cc) şöyle buyurmaktadır “Gerçek müminler öyle kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir, Allah’ın ayetleri onlara okunduğunda bu onların imanlarını artırır.” ( Enfal suresi; 2 )

Ebrar Hava ALTUN( ebrarhava.altun@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.