İlahiyat Ve Tıp Camiası Tıbbı Nebevi Sempozyumu’nda Bir Araya Geldi

0

BEĞENDİM

0

Uluslararası Vefa Sağlık Konfederasyonu (VESKON), Uluslararası Anadolu Sağlık Federasyonu (USAF) ve Küresel Doktorlar ‘Tıbbi Nebevi Sempozyumu’ düzenledi. Sempozyumda ilahiyat ve tıp camiası bir araya geldi.

Uluslararası Vefa Sağlık Konfederasyonu (VESKON), Uluslararası Anadolu Sağlık Federasyonu (USAF) ve Küresel Doktorlar işbirliği ile Tıbbi Nebevi Sempozyumu düzenlendi. Crowne Plaza’da düzenlenen ve Kuran tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını USAF Genel Başkanı Doç. Dr. Ekrem Yeter yaptı. Tıbbi Nebevi’nin iki cihan güneşi fahri kainat Peygamber Efendimizin bizzat kendisinin uyguladığı, ümmetine tavsiye ettiği tıbbi uygulama ve tavsiyeler olduğunu belirten Yeter, “Tıbbi Nebevi toplum içindeki bireyin sadece fiziksel ve ruhsal sağlığını değil sosyal bir varlık olan insanın toplum içindeki sorumluluklarını yiyip içmesinden temizliğine, giyimininden uyumasına, evlenmesi ve cinsel yaşamına, iş hayatına kadar hemen her şeyi bilgi ve etki sahasına almaktadır. Peygamber Efendimiz hem kendisi hem de çevresindekilerin sağlığı bozulunca çeşitli tedavi yolları ve tavsiyelerde bulunmuştur” dedi.

Tıbbi Nebevi’nin ağırlıklı olarak koruyucu hekimlik tarzında yani hastalanmadan, hastalıklardan korunma yöntemleri üzerine yoğunlaştığını anlatan Yeter, “Tıbbi Nebevi kaynak itibariyle ilk insan, ilk Peygamber Hz. Adem’e kadar dayanmaktadır. Furkan-ı Azim’de Hz. Allah Adem peygambere bütün isimlerini öğrettiğini beyan etmiştir. Hz. Allah’ın Şafi ismi hastalıkları ve bunlarla ilgili şifa yollarını araştırmayı gerektirmektedir. Yine Cenab-ı Hak İnsan suresinde orada muhtevası zencefil olan kadehler sunularak zencefile dikkat çekmiştir. Günümüz modern dünyasında anlaşılmıştır ki, zencefil çok ciddi bir antioksidan maddedir. Hastalıklara karşı koruyucu ve immün sistemi güçlendirici etkiye sahiptir. Diğer güçlü antioksidan maddeler çörek otu, kekik, incir ve zeytinyağıdır ki, bunların hepside Tıbbi Nebevi’de tavsiye edilen maddelerdir. Tıbbi Nebevi yaratışın fıtrata uygun hareket etmek demektir. Çünkü  insanı yaratan kılavuzunu da göndermiştir. Efendimiz bir gün çok sevdiği halası Ümmü Eymen’i ziyarete gitmiştir. Halası sevinerek ikram olarak kepeği ayırarak undan ekmek yapmak istemiştir. Efendimiz sorunca bu nedir diye, halası ‘Sizin için ekmek yapmak istedim’ demiştir. Efendiler efendisi de, ‘Eleyip ayırdığın kepeği yeniden una kat ve sonra yoğur’ buyurarak undan kepeğin ayrılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Günümüzde kepeksiz beyaz un ne kadar zararlı olduğunu biz hekimler gayet iyi bilmekteyiz ve kaçınılması gereken 3 beyazdan birisi olarak görmekteyiz” diye konuştu.

Sempozyumun ilk oturumunda Prof. Dr. Beşir Gözübenli Tıbbi Nebevi’de Metod ve Yaklaşım Problemleri başlıklı sunumunu yaptı.

**Tıbbi Nebevi sağlığın korunması ve standartlarının yükseltilmesi ile ilgilidir**
Tıbbi Nebevi’nin son zamanlarda ülkemizde ve İslam dünyasının farklı yerlerinde yılda birkaç defa sempozyumlarla tanıtılmaya çalışıldığını belirten Gözübenli, “Bu konularla ilgili Allah’ın mesajını farklı alanlarda uzman kimseler aracılığıyla ortaya çıkarmaya katkı sağlayan çalışmalarla son zamanlarda daha fazla gündeme geldi. Ancak bu ifadalerimde Tıbbi Nebevi’nin geçmişte çok fazla önemsenmediği anlamı çıkarılmamalıdır. Çünkü Hadis kitaplarından ‘Muvatta’ başta olmak üzere sahi Hadis kitaplarının Kütüb-ü Sitte ve diğerlerinin müstakil başlık altında konu ile ilgili hadisleri topladığı ve sistematik olarak sunmaya çalıştığı konunun uzmanlarınca bilinmektedir. Konu ile ilgili geçmişten günümüze muazzam bir literatür birikimi vardır. Bu birikimlerde gerek hadis kitaplarındaki Tıbbi Nebevi bölümlerinde gerekse farklı başlıklar altında çeşitli vesilelerle konu ile ilgili mesajın anlatıldığı kitaplarda ve de müstakil kitaplarda Tıbbi Nebevi ile ilgili İslam Kültür tarihinde yazılan kitaplarda konu aslında enine boyuna geçmişten günümüze tartılmaktadır” şeklinde konuştu.

Esas hedefin diğer konularda olduğu gibi sağlık ile ilgili konularda da Allah’ın mesajını günümüz insanına veya geçmişteki alimlerin kendi zamanlarındaki insanlara olması gereken şekilde doğru bir şekilde anlatılması diye ifade eden Gözübenli, “Çünkü İslami değerler sistemini hayat felsefesi haline getirebilmek, yani hayata hayat kılabilmek için öncelikle bu mesajın bu değerler felsefesinin doğru şekilde anlaşılması ve günün şartlarına göre bütün boyutlarıyla ortaya konması net bir şekilde ortaya konması zaruridir. Tıbbi Nebevi deyince ilk etapta bir çoğunun aklına dini derslerin verildiği müesseselerde genellikle hastalıkların tedavisi kapsamındaki tavsiyeler gelmektedir. Dolayısıylada insanların beklentileri bu yönde oluyor. İnsanlarda zannediyorlar ki hemen kendi rahatsızlığı ile iligli olan kısmı hadis kitaplarından açıp ilacı bulacak gibi beklenti oluşuyor. Oysa ki insan hayatının her karesiyle ilgili Allah’ın mesajındaki esasların anlatıdığı ayet ve hadisler de ister istemez Tibbi boyutlu doğrudan veya dolaylı olarak anlatımları ihtiva eden bilgiler yer alacaktır. Tıbbi Nebevi’ye dair hadislerin önemli bir kısmı sağlığın korunmasıyla ilgilidir. Ama bazı hastalıklarla ilgili olarak tavsiyelerde yer almaktadır. Ağırlıklı olarak sağlığın korunması ve sağlık standartlarının yükseltilmesi ile ilgilidir” ifadelerini kullandı.

Konferansta Tıbbi Nebevi’de Metod ve Yaklaşım Problemleri, Tıp Açısından Tıbbi Nebevi, İlahiyat Açısından Tıbbi Nebevi, Helal Gıda, Şifa Kaynağı Bal, Çörek Otu, Tıbbi Nebevi’de Beslenme, Hacamat, Tıbbi Nebevi’de Tedavi Örnekleri, Tıbbi Nebevi’de Üreme Sağlığı, Efendimizin (Sav) Aile Hayatı, Tıbbi Nebevi’de Dua ve İbadet, Müziko Terapi başlıklarında sunumlar yapıldı.

**
bedirhaber.com’a aittir.**