Bedir Haber

İki Gelinin Hatıraları

İki Gelinin Hatıraları
Güzide Yazar( guzide.yazar@bedirhaber.com )
249 views
29 Mayıs 2016 - 21:53

Son tahlilde dünya üzerinde yaşayan insan nüfusu 7.3 milyar olarak açıklanmıştır. Bunca insanla uzayda neredeyse minik bir nokta hükmünde olan yeryüzünü paylaşıyoruz. Farklı renkler, diller, dinlere sahip olsak da hepimiz aynı Yaratıcının eseri olmak ve insan olma paydasında buluşuyoruz. Bunca çeşitliliğin mükemmel bir ayrıma tabii tutulduğunu düşünmek mümkün. Aynı zamanda insan elinin erişemeyeceği muhteşemlikte halk edilen her birerimiz, farklılıklarımızla harikulade bir tablonun bir parçasını oluşturuyoruz.
İbret nazarıyla bakıldığında dünya üzerindeki çeşitlilik kendi bulunduğumuz konumu, hakkıyla idrak etmemizi sağlıyor. Kendi değerlerimizin dışında, başkalarının değerlerine atfı nazar etmeyi düşündüğümüzde karşımıza çıkan isim ve eserlerden biri dünyaca ünlü Fransız yazar Balzac’ın“İki Gelinin Hatıraları” olur.
Oktay Sinanoğlu, dilin bir milletin ayakta kalması için ne derece önemli olduğunu anlattığı “Bye Bye Türkçe, Bir New-York Rüyası” adlı eserinde “Dil bir milletin anılarının, yani tarihinin, kültür birikiminin ve de ortak hissiyatının depolandığı unsurdur. Dil gönlü yüzdüren gemidir.” der. Bu ifadenin içinde barındırdığı hakikati,Balzac’ın adı geçen eserindeki “… Muhammed’in dağa gitmesi gibi aşka gittim.” cümlesini okuyunca kuvvetle hissettim. Batı toplumu içlerine giremeseler de Müslümanları ve özellikle Hazreti Muhammed’i (SAV) gözlemlemeye ve anlamaya çalışmışlardır. Kemale erememiş inanmışlıkları, onları mihenk noktası diyebileceğimiz ayrıntıları anlamaktan men etmemiştir. His dünyalarına egemen olacak, evlatları hükmündeki eserlerine de edindikleri hissi birikimleri nakşetmeyi bilmişlerdir.
Yazarın eserinin altını çizdiğim satırlarından biri “Kurt, yemişin en iyisine, çekirdeğin en güzeline düşer.” cümlesi olmuştu. Hakkıyla yaşanmıyor olsa da belki en deni örneklerine son yüzyılda İslami geçinen kişilerde görsek de insanlığın en kâmilinin ve dinlerin en olgununun değişmeyeceği gerçeğini bir kere daha tefekkür etmeye vesile bir ifadeydi alıntıladığım bu cümle. “Kün fe yekûn; ol der oluverir.” aynıyla romanda geçen bir cümle olunca Kur ‘anî beslenmeden ne kadar da nasipdâr olduğunu düşünmeden edememiştim.
AHLAKȊ AÇIDAN
İki Gelinin Hatıraları adlı eser hevesleri peşinde koşan Loise ile Loise’nin saygısını kazanan arkadaşı Renee’nin mektuplaşmalarını teknik olarak kullanan bir roman. Mektupların her biri psikolog, sosyologların; edebiyat ve ilahiyatçıların üzerinde dura dura nokta tespitler yapacağı özellikler taşıyor. Peygamber Efendimiz’in (SAV) “İnsanlarla seviyelerine göre konuşunuz.” hadisinden hareketle “Emri bi’l- ma’ruf. Nehy-i ani’l-münker” emrine muhatap, tebliğle mükellef her Müslümanın, dininin gereği bilip muhataplarını tanıması esastır. Realist ve gerçekçi çizgilerle eser veren ünlü Fransız yazarın eserini de bu gözle değerlendirdiğimizde orijinal sonuçlarla karşılaşırız.
Nefsinin esiri Loise, kasten kendini hastalığın pençesine salıp ölümü yaklaştığında Renee’ye “Evet, kadın zayıf bir yaratıktır. Nikâh altına girerken iradesini kocasına feda etmelidir; buna karşılık kocasının da ona bencilliğini feda etmesi lazımdır… Birçok filozofun bize çocuk demekte yerden göğe kadar hakları vardır.” itirafında bulunur. Balzac, eserinde asıl kahraman Loise’e karşı ahlakı elden bırakmayan, nefsinin isteklerine rağmen aile mefhumunu daima önde tutan ve ne kadar tenkit alırsa alsın,ahlakî çizgisini hiç değiştirmeyen Renee’den yana tavır takınmaktadır. Günümüzün “Sanat, sanat içindir.” düşüncesiyle yüze çarpılası yapıtlar ortaya koyanlarına sadece bu ifadesiyle bile şamar gibi inecek, yıllara meydan okumuş Balzac’a ait çok bilinmeyen önemli bir eserdir İki Gelinin Hatıraları.
Okuma imkânı bulduğum yabancı kaynaklı eserlerde avcının ceylanı bekleyişi gibi bizim değerlerimize dair bir kelime ya da bir cümle ziyade bir heyecana sevk eder. Yazarın gönül defterimdeki değerlendirme yıldızını, en çok hakikate olan bakışına göre veririm. Zira Peygamber Efendimiz (SAV) ve bize önder olduğu dinimiz öylesine bir cevher ki asr-ı saadet ve sonrasına yetişmiş ve bu cevherin katresinden dahi olsa nasiplenememiş bir aydın düşünülemez.
Batılıların daha farklı bakış açıları yakalayarak saadet asrını değerlendirdikleri eserlerinde, uzun uzun anlatarak değil de kilit noktası olarak nitelendirebilecek ayırt edici noktaları ince bir işçilikle eserlerine yansıttıkları muhakkak. Özüne vakıf ve bu vukufiyeti insanının ulaşabileceği her tür eserle sunabilmek için büyük düşünen, büyük yüreklere ne çok ihtiyaç var.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno