38,8717$% 0.32
43,5400€% 0.03
51,7715£% -0.04
4.023,07%-0,25
3.222,09%-0,55
9.541,30%-1,65
**BEDİRHABER- **İdam hakkında ilahiyatçılar ne diyor. Sizler için derledik.**
****
Cübbeli HOCA**
Madem Müslümanız Allah’ın dininin hükmü olarak kısasın tatbiki şarttır. Bu tatbik edildiği takdirde Türkiye ve İslam vatanlarına çok büyük huzur ve güven gelecektir. Ancak 30 bin kişinin katili olan birinin serbest bırakılması için çaba gösterilirken idamı da, kısası da konuşmak zor oluyor.
Bakara Suresi’nin 178 ve 179. Ayeti kerimelerinde zikredildiği üzere Rabbimiz bizlere “Ey inanmış kullar öldürülenler hakkında sizin üzerinizde kısas farz edildi” buyurmaktadır.
Müslüman bir toplum için namaz, oruç, zekat nasıl farz ise kısas da aynı şekilde farzdır. Kısas haksız yere insan öldürenin idamı demektir.
Hatta öldürdüğü şekliyle öldürülmesi demektir. Yani nasıl öldürdüyse o şekil kendisine uygulanması demektir.
**Hayrettin KARAMAN**
Allah Teâlâ “Kısasta sizin için hayat vardır” derken “Ey akıl sahipleri!” nidâsıyla insanları bu konuda düşünmeye; “Kısas da öldürme demek olduğuna göre, hem öldürme hem de hayat nasıl bir arada olacak?” sorusuna, akılları doğru işleterek cevap bulmaya teşvik etmektedir. İlâhî nidânın yerli yerinde olduğunun bir delili de günümüze kadar, akıllı olduklarını düşünen insanların idam cezasını tartışmalarına rağmen kaldırma konusunda ittifak edememiş olmalarıdır. Bir gün idam cezasında ittifak edeceklerini umuyorum.
Ya genel ya da özellikle öldürme suçuna mahsus olarak kısasa ve idam cezasına karşı çıkanlar şu delillere dayanmışlardır: 1. İnsanlığın faydasına olduğu gerekçesiyle bile olsa insanın tabiatı kısas ve idamdan nefret etmekte, vicdanı onu reddetmektedir. 2. Öldürme olayı bir insan kaybı olduğu gibi idam da ikinci bir cana kıymadır, insan kaybıdır. 3. Kısas yoluyla adam öldürmek kalpteki merhametsizlik ve intikam duygusundan kaynaklanır. Bu duygular kötüdür, eğitim yoluyla kalpten çıkarılmalıdır. Cana kıymak da kötüdür, ancak bunu engellemek için ikinci bir cana kıymak yerine katili hapsetmek, güç işlerde kullanmak yoluyla eğitmek, suçu bu tedbirlerle engellemek uygundur.
**
Mustafa İSLAMOĞLU**
İdam cezası yuvarlak bir şey ve bizim devletler genellikle idam cezasını kısas gereken yerde uygulamazlar, siyasi alanda uygularlar; rakiplerini temizleme aracıdır, idam yok etme aracıdır. Siyasi hiçbir mülahaza ile idam cezası verilemez, asla.
İdam cezasının tek bir gerekçesi vardır Kur’an-ı Hakim’de; o da “taammüden adam öldürmek”tir, “tereddütsüz ve şüphesiz” olacak, şüphe varsa had düşer. İdam cezasının infazı, öldürülenin velisinin eline verilecektir, dilerse bağışlar. Dolayısı ile idam cezası değildir kısas, kısas ayrı bir şey…ve kısasta affetmek velinin hakkıdır, devletin hakkı mıdır? Devletin mi babası ölmüş de devlet affediyor? Devletin babasını biri öldürürse, devlet onu düşünsün.
Maalesef bugüne kadar babası öldürülenlerin yerine devlet affetti, devlet onları affetti ama devlet kendisine “höd” diyeni astı, bazen de devlet kendini ihya edeni astı. Menderes yanımızda yatmıyor mu?
Dolayısıyla devletin eline ölüm cezasının verilmesine “hayır”. Kısas devletin eline verilmiş bir ölüm cezası değildir. Sadece mahkeme, adil muhakeme şarttır, adil mahkeme yapılır ve kısas cezasının infazı, yani ipin ucu velinin elindedir. Bu ayrı birşey.
Bu nedir? Bu ölümü savunmak mıdır? Hayır, asıl kısasa karşı gelmek ölümü savunmaktır. Kısasta hayat vardır. Kısas, mazlumun yanında olmaktır, suçu savunamayız biz, mağduru savunuruz. Müslüman suçu savunamaz. Modernler suçu savunuyorlar. Breivik kaç kişiyi öldürdü? 76 kişiyi öldürdü, 21 sene aldı. Allah aşkına, bu nedir bu? Hukuk mu bu, gukuk mu? Bu vicdansızlıktır, bu suçu savunmaktır, bu tahriktir aksine, bu cinayete teşviktir. Bu hukuk cinayete yardım ve yataklıktan yargılanmalıdır.
**
Nureddin YILDIZ**
Müslüman olarak biz, Allah’ın dini ile sınırlı bir hayat yaşamaya mecburuz. Allah’ın serbest bıraktığı alanlarda ise beşer olarak en iyiyi ararız. İyi olduğuna kanaat getirdiğimizi de benimseriz. Bu bizim hayat tarzımızdır/olmalıdır. Dinimiz, idam cezasını benimsemiştir. Asrımızın idrakinde güya idam cezasının olmayışını sadece bir tiyatro olarak seyredebiliriz. İdama karşı olanlar bir de henüz dünya yüzü görmemiş bebeleri katleden kürtajcılar olmasa yine bir şey diyecektik belki! Söze gerek yok.
**İlahiyatçı Prof. Dr. Osman ESKİCİOĞLU**
Eskicioğlu, şöyle konuştu: “Maalesef, insan kendisine sağlanan nizamın şartlarına esaslarına uymadığı için insanlığını kaybetmiş, insanlık dışı davranmaya başlamıştır. Hayvanlardan aşağı davranmaya başlamıştır. Hayvanlar dişisine tecavüz etmez. İstemeyen dişisine yaklaşmaz. Bu nedenle dişisini öldürmez.” İnsanlık dışı olayların cezaları suça uygun olmadığı için adeta katillerin, canilerin suça teşvik edildiğini ifade eden Eskicioğlu, “İslam’da caydırıcılık vardır. Masum ve sebepsiz yere birini öldüren kişi öldürülür. Ölüm cezası böyle suçlar için yeniden getirilmeli. Getirilmeli ki masum insanlar ölmesin” ifadelerini kullandı. Eskicioğlu, şöyle konuştu: “Maalesef, insan kendisine sağlanan nizamın şartlarına esaslarına uymadığı için insanlığını kaybetmiş, insanlık dışı davranmaya başlamıştır. Hayvanlardan aşağı davranmaya başlamıştır. Hayvanlar dişisine tecavüz etmez. İstemeyen dişisine yaklaşmaz. Bu nedenle dişisini öldürmez.” İnsanlık dışı olayların cezaları suça uygun olmadığı için adeta katillerin, canilerin suça teşvik edildiğini ifade eden Eskicioğlu, “İslam’da caydırıcılık vardır. Masum ve sebepsiz yere birini öldüren kişi öldürülür. Ölüm cezası böyle suçlar için yeniden getirilmeli. Getirilmeli ki masum insanlar ölmesin” ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.