Din, Allah tarafından insanları dünyada doğru yola iletmek ve her iki cihanda da mutlu ve müreffeh bir hayat yaşatmak için konulmuş ilahî bir kanundur. İnsanlıkla beraber var olan ve devam edecek bir olgudur.

Dinin muhatabı insandır. İlk insan aynı zaman ilk peygamberdir. Dinin tebliğcisi olan Peygamber insanlığın lideri ve dininin görevlisidir. Din görevlileri ise bu anlamda Peygamberlerin varisleridir. Peygamberden sonra tebliğ göreviyle de sorumludur.

Allah katında varlıkların en şereflisi ve en üstünü insandır. İnsanların içinde de en değerlisi Allah ve Resulüne inanandır. Allah ve Resulüne inananların önderi ve rehberi de (imam’dır) din görevlisidir.

Din görevlisi, toplumun dini yaşayışında üzerine görev almış, Allah ve kul huzurunda toplumun dini yaşayışından sorumluluk yüklenmiş insandır.

Din hizmeti denildiği zaman Camiler ve Din görevlileri birbirlerinin ayrılmaz unsurlarıdır. İstatistiklere göre halkın %39,5 i en azından haftada bir Cuma namazına gitmektedir. Nüfusun yarısını (yaklaşık % 50) kadınların oluşturduğunu, geriye kalan % 10 luk kısmın çoğunu da öğrencilerin ve çocukların oluşturduğunu düşündüğümüzde Din Görevlilerinin vazife esnasında ne kadar büyük bir kitleye hitap ettikleri ortaya çıkmakta ve vazifenin büyüklüğü kendini göstermektedir.

İnsanlar Allah’a ibadet etmek, ismini zikretmek amacıyla mabedler kurmuşlardır. Yeryüzünde ilk mescid, Hz. İbrahim (as) ve oğlu Hz. İsmail’in (as.) Mekke’de inşa ettikleri Mescid-i Haram’dır. Resulüllah’ın (s.a.v.) mescidi nebeviyi inşa ettirmesinden itibaren Camiler, mescitler din hizmetlerinin verildiği merkezlerdir.

Din Görevlisi deyince akla, genellikle ilk önce cami hizmeti veren İmam ve Müezzinler gelmektedir. Bununla birlikte Müftü, Vaiz ve diğer Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları da Din Görevlisi olarak zikredilir.

Din görevlisi ve gönüllüsü, bulunduğu topumun, cemiyetin ve cemaatinin ruh doktorudur. Nasıl ki tıp doktoru hastalığı teşhis edip ona ilaç yazıyorsa, bir inanç ve ruh doktoru mesabesinde olan din görevlisi de içinde bulunduğu toplumun manevi hastalığını teşhis edip ona göre reçetesini sunmak zorundadır.

İmam olmak, din gönüllüsü olmak, Rabbimizin emrine muhatap olmak demektir. “Ey iman edenler, eğer siz Allah’a yardım ederseniz Allah da size yardım eder, ayaklarınızı yere sağlam bastırır.” (1) ayeti sebebiyle tüm Müslümanlar Allah’ın Dininin yardımcıları ve hizmetçileridir. Bu işi görev olarak yüklenen din görevlileri de “Ey iman edenler!” Havarilerin Hz. İsa’ya yardım ettikleri gibi, “siz de Allah’ın yardımcıları olun!” (2) ilahi emrine uyarak peygamber varisi olduklarını unutmamalıdırlar.

Buna karşın bir gün camide namazı kılıp dışarı çıkarken cemaatten birisinin “ ah bu hocalar olmasa, önümüze engel çıkarmasa, biz Allah’ı daha kolay buluruz” deyişi hiç aklımdan çıkmıyor. İçimde bir dert oldu. Neden diye düşündüm. Hatırıma gelenleri teker teker not düşmeye çalıştım.

İmam sadece namaz vakti camiyi açan, namazdan sonra kapayan değil, cami dışında da imameti devam edendir.

İmam toplum içinde hadiseler karşısında taraf değil, problemleri ber taraf edendir.

İmam günah listesi tutan değil, günahların affı adına rahmet kapısını açandır.

İmam günah kiri ile sakatlanan ruhlara Cennet kapılarını kapatan, cehenneme odun taşıyan, Cehennem ile korkutan değil, Cennet ile müjdeleyendir.

İmam rahmetten mahrum eden değil, rahmete kapı açandır.

İmam yarayı kangrene çeviren değil, yarayı tedavi edendir.

İmam kapı kapatan, ümit kıran değil, ümit aşılayan, yeis batağından çıkarandır.

İmam Allah’ın kullarına kendine hizmet ettiren değil, içinde bulunduğu topluma hizmet edendir.

İmam kaba, sert ve haşin değil, yumuşak kalpli, güzel huy sahibi, sözü nazik, ince, hürmetkârdır.

İmam kendini üstün tutan, kibir ve enaniyet sahibi değil, olgun bir başak gibi mütevazıdir.

İmam imamlığı “meslek olduğu için” yapan değil, yaptığı işle değerlenendir.

İmam büyüklere saygısız, küçüklere sevgi fakiri değil, muhabbet fedaisidir.

İmam cemaatini ve dernek üyelerini rakibi olarak gören değil, hayır yarışında elden tutandır.

İmam siyasete alet olan, politikaya ve grup çekişmelerine çanak tutan değil, cemaatiyle siyasi ve ideolojik tartışmalara girmeyen, onlara sadece İslam Dininin emir ve yasakları ile güzel ahlakını anlatandır.

İmam halkın acı ve tatlı günlerinde yan gelip yatan, kendi keyfine bakan değil, halkın ayağına gidendir.

İmam “hoca dediğini yapmıyor, o halde onun dediğini tut, ama onun yolundan gitme” dedirten değil, namazda kendine nasıl uyuluyorsa cami dışında da arkasından gidilendir.

İmam Hakk’ın rızası dışında ücrete talip olan, beklenti içine giren değil, ücreti Allah’tan bekleyendir.

İmam esnaf ve tüccar edası ile din ticareti yapan değil, kazanma kuşağında kazandırandır.

İmam şikâyet eden değil, şikâyetleri çözendir.

İmam dilenci ve isteyici değil, başkasından almadan önce kendinden verendir.

İmam kendi nefsinde ruhsatı yaşayan değil, azameti tatbik edendir.

İmam müezziniyle, cemaatiyle, akrabalarıyla, komşularıyla ve bağlı bulunduğu müftülük görevlileriyle kavga eden değil, kendisi ile ülfet ve muhabbet edilendir.

İmam toplumda dengeyi bozan değil, dengeyi gözetendir.

İmam sadece camiye gelenlerin imamı değil, camiye gelmeyenleri davet eden, engelleri kaldıran, gelmeyene giden, imkânları/fiziki şartları kolaylaştıran kısacası çocukların ve gençlerin camiye devamlarını sağlamak için, ailelerle iş birliği yaparak özel gayret sarf edendir.

İmam cemaati gibi olan değil, ailede, toplumda diğer insanlar açısından ideal model olandır.

İmam teyp kaseti gibi aynı şeyleri okuyan değil, eğitimi esnasında aldığı bilgileri pratik hayata başarılı şekilde aktarabilendir.

Almanya vize başvuru Amaçları

İmam sadece anlatan değil, gerek mesleğini icra esnasında, gerekse toplum içinde yapacağı açıklama ve yorumlarda vereceği bilgilerde sağlam bilgi sahibi olandır.

İmam yerinde sayan değil, çevresindeki sosyal ve kültürel gelişmeleri yakından takip edendir.

İmam zorlaştıran değil, kolaylaştırandır.

Kısacası imam dini eğitimini almış, mesleki ehliyeti tam, kültürlü, ilmi metotları ve teknik imkânları kullanarak araştıran, çalışan, sosyal bilimlerde yetişmiş ve sosyal bir kişidir. O taassuptan uzak, orta yolu tutan, güzel ahlak sahibi, hoşgörüyle insanları iyiye güzele yönlendiren, iç ve dış görünümü hoş, gerektiğinde diğer kurumlarla işbirliği yaparak toplumun problemlerini dert edinip çözümler üreten eylem ve söylem dengesini kurabilendir. Kendisini din görevlisi değil, din gönüllüsü olarak gören ve ilahi vahyin mesajını önce kendi nefsi için alan sonra cemaatine ileten İslam davetçisi ve Peygamber varisidir. Hala problemler yaşanıyorsa bir yerde problem vardır. Kendisi problem olan problem çözemez.

İmam Peygamber Efendimizin mihrabında oturan, onun cübbesini giyen ve onun makamının ismini omuzlarında taşıyandır. Peygamber hizmetini gören, onun misyonunu taşıyan ve Allah yolunun eri olandır.

İmam Efendimizin “Şüphesiz ki Allah sizin bedenlerinize ve suretlerinize bakmaz, fakat kalplerinize bakar” (3) hitabını düşünerek hareket edendir.

İmam “Güzel ahlâkı tamamlamak için gönderilen Peygamberin” temsilcisi olarak insanları güzel ahlâk sahibi yapmayı, kötü huylardan kurtarmayı hedefleyendir. “Mü’minlerin en kâmil imana sahip olanı, en güzel ahlâklı olanıdır” (4) hadisince güzel ahlâkın temsilcisidir.

İmam ömür boyu kapısını da gönlünü de bütün insanlığa açık tutandır. Hak dinin bir tebliğcisi ve mürşidi, insanları dünya ve ahirette saadete ulaştıracak ilahî hakikatlere çağıran bir davetçisidir. Kendisinden rehberlik, danışmanlık, yardım ve destek bekleyen herkese kapılarını açık tutandır.

İmam minberde, mihrapta, kürsüde her zaman ve hey yerde önder ve rehber olan kişidir.”İnsanlara iyiliği emredip de kendinizi unutur musunuz? Bir de Kitab’ı okuyorsunuz. Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?” (5) “Ey İman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Yapmayacağınız şeyleri söylemek, Allah’ın en çok nefret ettiği şeylerdendir” (6) hakikatini öncelikle yaşayandır.

İmam sosyal olaylar karşısında taraf değil, hakemdir. Hislerinin değil, Allah ve Resulünün tarafı olmalıdır.

İmam toplumu her türlü olumsuzluktan koruyandır. Günahları yıkama gayretinde olandır.

İmam günah kiri ile sakatlanan ruhlara Cehennem kapılarını kapatan, Cennet ile müjdeleyen, Cennete ehil hale getirendir.

İmam rahmetle müjdeleyendir.

İmam yarayı tamir eden tabiptir. Doğru ilacı yazabilmek için önce hastalığı doğru teşhis edendir. Nasıl ki tıp doktoru hastalığı teşhis edip ona ilaç yazıyorsa, bir inanç ve ruh doktoru mesabesinde olan din görevlisi de içinde bulunduğu toplumun manevi hastalığını teşhis edip ona göre reçetesini sunmak zorundadır.

İmam kapıları açan, ümit aşılayandır.

İmam hayat yolculuğunda bulunan Allah kullarına hizmet ve yardım edendir.

İmam insanlara hoşgörü ile yaklaşarak kalpleri fethedendir. “Allah’tan rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından
dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet, bağışlanmaları için dua et” (7) ayetini yaşayandır.

İmam Hakk adına halka hizmet sunandır. İlk emri “Oku” (8) olan bir dinin görevlisi olarak hakikati okuyan, dinini en ince teferruatlarına kadar araştıran, inceleyen ve bilendir.

İmam herkese karşı güler yüzlü ve tatlı dilli, açık kalpli olandır. Efendimizin “Sakın maruftan hiçbir şeyi hakir görme, velev din kardeşini güler yüzle karşılaman olsun.” (9) hadisini yaşayandır. Prensipli, emin, çevresine güven veren, güler yüzlü ve sempatik tavırlarıyla insanlara yaklaşandır.

İmam olgun, şahsiyetli, tutarlı ve vakar sahibi kişidir. Hareketlerinde, konuşmalarında, taklitten, yapmacık ve hafif meşrep davranışlardan, tutarsızlıktan, yalandan, kendisine töhmet getirebilecek işlerden ve yerlerden uzak durandır.

İmam “Onlar ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler” (10) ayetine uyan, emanet sahibi emin kişidir.

İmam “En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” (11) hadisini yaşayan en hayırlı kişidir.

İmam görevi ömür boyu, yirmi dört saat süren, emekliliği olmayan ve aile boyu olandır.

İmam hayatın her aşamasında önder, örnek, öncü ve önde olandır.

İmam hayatın gerçeklerini göz önünde bulundurarak, insanları yargılamayan, mahkûm etmeyendir.

İmam ilmihal insanı olup, İslami ilimleri tahsil etmiş, her türlü dini olgu ve olayları ilmi usullere göre ele alıp değerlendirebilen, inceleme ve araştırma gücüne sahip, özellikle din eğitimi, din psikolojisi ve din sosyolojisi gibi alanlarda malumatlar edinen birisidir.

İmam imamlığı “meslek olduğu için” yapan değil, “imanının gereği” görevini yerine getirmesi gerektiğinin şuur ve bilincinde olandır. O hal insanıdır.

İmam cümleleri kalplerde akis bulan, yüzü davası kadar aydınlık olandır.

İmam “Bir kimse Müslümanlar arasında güzel bir çığır açar da o âdet başkaları tarafından da uygulanırsa, onu uygulayanların sevaplarının bir katıda kendilerinin sevaplarında bir eksiklik olmaksızın o kişiye de verilir. Kötü çığır açan kimseye ise, onu uygulayanların günahlarından eksilmeksizin o kötülüğü yapanların günahlarının bir katı kendisine yazılır” (12) hadisince çığır açandır.

İmam Allah’ın yeryüzünde yardımcısı, Allah yolunun hizmetçisi, Resulüllah’ın varisi, insanlığın hadimidir.

Her yıl Ekim ayının ilk haftası ülkemizde Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanırken bu yılda 12-18 Ekim tarihleri arasında değişik etkinliklerle kutlanacaktır. Bu vesile ile Müslümanlar, hayatlarında merkezi bir yerde bulunan cami üzerinde yoğunlaşacak, onun işlevlerini daha etraflı şekilde hatırlayacak, cami ile bütünleşecek, cami görevlilerinin önemini düşünecek, onlardan daha iyi şekilde istifade etme imkânları arayacaklardır.

Bu hafta din görevlilerinin de din gönüllüsü olmaları gerektiğini tekrar hatırlatacak, kendisini mahallesinin hocası, yani öğretmeni olarak görmesini sağlayacaktır. Görevinin sadece namaz vakti camiyi açmak, namazdan sonra kapatmak değil, ömür boyu kapısını da gönlünü de bütün insanlığa açık tutmak olduğunu hatırlatacaktır. Camiler ve din görevlileri haftasının nice hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

———–
1-Muhammed, 47/7
2-Saf, 61/14
3-Müslim EI-Birr ve’s-Sıla:33
4-Ebu Dâvûd Sünne: 14
5-Bakara:44
6-Saf: 2–3
7-Al-i İmran:159
8-Alak:1
9-Müslim El-Birr Ve’s-Sıla: 144
10-Mü’minûn: 8
11-Buhari Fedâilü’l-Kur’an: 21
12-Müslim, İlim, 15