Hırs, sözlükte “bir şeyi şiddetle arzu etme ona aşırı derecede tutkun olma, şiddetli ve sonu gelmeyen istek, taşkın arzu, aç gözlülük.” Gibi anlamlara gelmektedir.
Başkalarının malına , canına, mevkine, namus ve şerefine zarar verici sonuçlar doğuran hırs, hiçbir İslam düşünürü tarafından hoş karşılanmamıştır.
Cimrilik, cok zengin olmak uğruna kazancını harcamaktan ve hayır yapmaktan kaçmaktır. Kök itibariyle farsça bir kelime olan cimrilik, pintilik ve hasislik anlamında kullanmaktadır.
Cimrilik kişiyi ailesi, eşi –dostu ve toplum karşısında küçük düşürücü kötü bir huy ve karekterdir.
İmam Maverdi’ye göre cimrilik haksızlıkların karşısında alçalmasına yol açan kötü hasletlerin önünde yer alır.
Cimrilik savurganlık gibi aşırıktır. Bu sebeple haramdır.
İslam ahlakçıları, cimriliği ahlaki ve psikolojik bir hastalık kabul ederek diğer hastalıklar gibi bununun da eğitim ve amel ile tedavi edilebileceğini ifade etmişler .
Cimrilikten kurtulmak için her şeyde cömert olmak şart değildir. Cimrilikten kurtulmak için malın zekâtını vermek misafire ikram etmek ve felaket zamanlarında yardımlarda bulunmak asgari ölçüdür.
Mevlana Cami, cimriliğin pintiliğiyle ilgili şunları ifade eder: “Hırs, karıncanın meslek ve işidir. Sen hırsla(cimrilikle) beraber mezara gidersen, mezarının hadsiz karıncalarla dolu olduğunu göreceksin.”
Sonuç itibariyle hırs, insanı her türlü zulüm ve haksızlığa sevk ederebilir; hırslı insan ne kadar kazanırsa kazansın kendisinden daha fazla kazananları kıskanır. Bu da onu saldırgan hale getirir. Kısacası, kişinin sahip olduğu maddi ve manevi varlıkları lüzumsuz, gereksiz ve ölçüsüz telef etmesi israf olduğu gibi yeri ve zamanı geldiği halde onu harcamayıp elde tutmak da cimriliktir.